artwork

Rauf Olcay: “Reklamcının halkı anlamama lüksü yok”

4 yıl önce

0

CPB Londra Executive Yaratıcı Yönetmeni Rauf Olcay, Türkiye’deki reklamcılık ile karşılaştırma yaptığında en büyük farkın; verilen bütçe ile ortaya çıkan iş boyutu arasındaki doğru orantı olduğunu belirtiyor.

Reklam sektörüne girmeden önce Kadıköy Anadolu Lisesi’nden Burak Akkul, Erdil Yaşaroğlu, Murat Dişli gibi arkadaşlarla kurduğumuz MR VEB yazar grubuyla, Okan Bayülgen, Beyaz Show ve Cem Özer gibi Late Night Show programlarına, Çılgın Bediş gibi dizilere senaryolar ve stand-up komediler yazıyordum. Reklamcılığa 93 yılında Lowe Adam ile başlayıp, Saatchi & Saatchi, Ogilvy, TBWA gibi ajanslarda çalıştıktan sonra Y&R, Wunderman ve Pure gibi ajanslarda yaratıcı yönetmenlik yaptım. Ayrıca Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü’nde 7 yıl ders verdim. 

Türkiye’de çok güzel markalara baktım. Mesela Ogilvy’de Nestle, Mis; Saatchi’de Sütaş, Y&R’da Danone… Bakınca, süt pazarı ile ilgili müşterilerden de çok şey bilmeye başlıyorsunuz. Müşteriler de şovmenler gibi. Okan Bayülgen’in yapabileceği bir espriyi Beyaz’a yapamazsınız. O yüzden her müşteriden ayrı şeyler öğrendim, ayrı mutluluklar yaşadım. Mesela Beko’yla çok ödül aldım. Turkcell’le çok göz önünde işler yaptım, Kent şekerleriyle çok ağlattım. Yeni Rakı’yla çok pazar payı kazandım. Yeni Rakı Ala’nın ve İddaa’nın isimlerini buldum. Her birinde ‘tanıştığımıza memnun oldum’ dediğim ve gerçekten de memnun olduğum insanlarla tanıştım. İsmini sayamadığım o kadar çok marka var ki… 

Reklamcının halkı anlamama lüksü olduğuna inanmıyorum. Yani Solo ve Papia çalışan bir reklamcı, Türk tüketicisinin kaç yöntemle taharet aldığına kadar araştırma sonuçları biliyor. Mainstream’in dinlediği müziği biliyorsunuz, izlediği diziyi biliyorsunuz. Sonra onları hiç tanımıyormuş gibi yapamıyorsunuz. Öte yandan sektör o kadar hızlı büyüyor ki… Açıkçası yaptığımız iş de bizler de zamanla değersizleştik. Çeşit çeşit küçük parçalara ayrılan medyalar da çanak tuttu bu gidişe. 

CPB Londra’da gerçekten uluslararası patırtı kopartmak isteyen, reklamveren ve reklamcılarla çalışıyoruz. Xbox, Hotels.com ve Letgo çok heyecan verici markalar. Türkiye’den Türk Hava Yolları gibi uluslararası alanda konuşabilecek markalara başarılı kampanyalar yapmış bir ajansta çalışmak çok heyecan verici. Buradan Türkiye’ye baktığımda dünyaya kendimizi daha iyi anlatabileceğimizi düşünüyorum. Mesela Türkiye’nin tanıtımı… Düşünsenize, reklam bütün dünyada bir tek Türkiye’de gösterilmeyecek. Yurt dışında gündem oluşturmayı bilen bir organizasyon düşünülmeli.

Burada çok verimli çalışıyoruz. Normalde ben çalışırken çok şakalar yapardım… Açıkçası 9-6 arası kafamı kaldıramıyorum. Siz işinize ne kadar önem verirseniz iş o kadar önemli oluyor. Profesyonel yaklaşımda ve bütçelerde ne kadar küçülürseniz işiniz de o kadar küçük oluyor. Bence en büyük fark burada. Bir de Happy Hour’da bence bizden oldukça iyiler. Çok büyük bir saygı ortamı var; birbirine, tecrübeye ve en önemlisi de işimize… 

Bence bilge olmak, bilgece davranmak, ağırbaşlı olmak yeniden değerli olmalı. Çok akıllı, zeki insanlar gördüm Türkiye’de… Bilge diyince Ersin Salman, Aytül Gülçelik gözümün önüne geliveriyor. Keşke onlarca isim gelse… Geçen Ali Taran’ın Çağlar Gözüaçık’la yaptığı röportajı izledim. Lütfen herkes izlesin. Biraz uzun ama gözümü kırpmadım izledim.

Ülke olarak inanılmaz bir potansiyelimiz var. Kendimize güvenimiz az. Enerjimizi el ele vermeye harcasak… 

Gerçekten bütün dünyada her yerde aşırıcı liderler birleşme değil ayrışmayı körüklüyor. Birçok ülke yerinde sayıyor. Oysa biz genç nüfusumuzla elimizi neye atsak başarıyoruz. İşimize bakalım ve ülkece büyüyelim. Bırakalım dünyada tarih tekerrür etsin. Biz pazarlamada dünyanın tüm ülkeleriyle inanılmaz ticari bağlar kuralım.

Çok severek yaptığı reklam işine başlamasına vesile olduğum için her gün kendimi sorguladığım Titrifikir’den Özgür kardeşimi de bu vesileyle anmak istiyorum. Türkiye çok iyi bir reklamcısını kaybetti, bense en yakın arkadaşlarımdan birini…

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 92. sayısında yayımlandı.