artwork

Okey & C-Section: “Türkiye’deki utanma bariyerini aşmak istiyoruz”

5 yıl önce

0

Yayınladığı andan itibaren dikkatleri üzerine çeken “En Okey Albümler” projesini Okey ve C-Section’dan Volkan Ramazan, Kutsal Bayraktar ve Yener Namaz ile konuştuk.

Okey, Türkiye’deki tüketicilerinin ürünlerini satın alırken yaşadığı sıkıntılara “En Okey Albümler” projesi ile hayli esprili bir şekilde yaklaştı. Dışarıdan bakıldığında müzik albümü gibi görünen ancak içinde CD yerine prezervatif yer alan albüm kapaklarında şarkı isimleri ve uzunluklarıyla markanın çeşitli ürünlerine göndermeler mevcut. Projeyi, reklamveren-ajans ilişkilerini ve yeni projelerini Okey Pazarlama Yöneticisi Volkan Ramazan, C-Section Yaratıcı Grup Başkanı Kutsal Bayraktar ve C-Section Reklam Yazarı Yener Namaz anlattı.

Müjde Bayındır Okey ve C-Section arasındaki iş birliği nasıl başladı? Kaç yıldır birlikte çalışıyorsunuz?

Volkan Ramazan Haziran 2018 civarında birlikte çalışmaya başladık. Öncesinde 4129Grey’le yürütüyorduk. Onlarla da geçirdiğimiz 2 yılın ardından yeni bir ajans arayışına girdik. Mart ve haziran ayları arasında ajanssız kaldık. C-Section’la da daha öncesinden tanışıyorduk. Her şey olumlu ilerledi ve birlikte çalışmaya başladık. Başladıktan sonra da arka arkaya 2-3 tane ses getiren projemiz oldu. Biri de şu an konuştuğumuz “En Okey Albümler” işi.

Müjde Bayındır Diğer projeleriniz nelerdi?

Yener Namaz Biliyorsunuz yakın geçmişte İstanbul’da dolu alarmı yapıldı. Herhangi bir felaket olmadı ama olacakmış gibi bütün arabalar halılarıyla, kilimleriyle, muşambalarıyla kuşandılar. Herkes kendi arabasını bir şekilde koruma altına almaya çalıştı. Biz de aslında bu yoldan gittik ve araçlara markanın ürün varyantlarını eşleştirdik. Ürünün fonksiyonel faydası bu kadar değil tabii ki. Ama ürün doğası gereği espri üretimine ve mizahi yaklaşıma çok alan tanıyan bir ürün. Biz de “aman dolu yağdı yağmadı” derken ortaya çıkan o saçma görüntüyü birazcık da ürün faydasını kurguladığımız bir şekilde yaptık.

Müjde Bayındır Bir reklam yazarı için Okey gibi muzip ve eğlenceli bir markayla çalışmak çok güzel olsa gerek. İş süreçleri nasıl geçiyor?

Yener Namaz Çok zevkli, evet. Normalde diğer markalara çalışırken bile Okey için sürekli fikir buluyoruz. Mesela geç saatlerde mesaiye kalıp başka bir markanın brief’i için çalışırken buluyoruz Okey’le ilgili fikirleri.

 

Müjde Bayındır “En Okey Albümler” kampanyasının arkasında nasıl bir brief yatıyordu? Yaratıcı süreç nasıl ilerledi?

Volkan Ramazan Dediğim gibi ajansla çalışmaya yeni başlamıştık. İlk tanışma aşamasında genel kategorileri anlattığımız geniş bir brief’imiz olmuştu. Orada bir tüketici bariyeri olarak utanma konusundan da bahsetmiştik. Muhafazakar bir ülke olduğumuz için insanlar ürünleri alırken utanıyor. Bu davranış da hem korunmalarının önüne geçiyor hem de ticari anlamda bizim için olumsuz bir şey. Bunu çözmemiz gerekiyordu. Ayrıca bizim hedef kitlemiz de genç, onlara uyacak bir şekilde çözmemiz gerekiyordu. Hem bir ürüne dönüşen hem de iletişimle çok fazla gence ulaştığımız bir proje oldu.

Yener Namaz Basın bülteninde de dediğimiz gibi biz biraz işin kılıfını uydurduk. Neden albüm kapaklarını seçtiğimiz konusu ise şöyle, bir gönderme yapmak için en kolay yöntem aslında bir şarkı sözünü seçmektir. Bu bir kitap kapağı da olabilirdi. O düşünce biçimlerinde gezindik ve en iyi komediyi albüm kapaklarında yaratabileceğimizi fark ettik. Ardından albüm kapaklarını tasarladık. Bir de o zaman ekibimizde Doğukan Doğan da vardı. Artık yurt dışına taşındı, İtalya’ya gitti.

Kutsal Bayraktar Aslında bir ürün tasarlıyorsunuz ve kullanıcının her türlü ihtiyacına cevap vermeye çalışıyorsunuz. Farklı ihtiyaçları olduğunu düşünüyorsunuz ama tüketicinin bir ihtiyacı da psikolojik. Yani ürünün fonksiyonel faydasının yetmediği veya cevap veremediği durumlar da oluyor. Biz de bu durumları çözmeye ve utanma bariyerini aşmaya çalıştık.

Yener Namaz  Okey’den bağımlı-bağımsız olarak şöyle bir şey de var. Bir marka, insanlar bizim ürünümüzü alırken utanıyorlar diyebildiği zaman zaten o iş güzel bir iş oluyor. İş, başlangıcında bir noktaya gelmiş oluyor, bize de kılıfını uydurmak kalıyor.

Kutsal Bayraktar İçerik oluşturmak da istiyorduk, çünkü insan utanınca ne yapar? Utandığı şeyi direkt söyleyemez. Ama arkasından dolaşma yolları arar. Yener de diyordu, böyle bir şeyi yazmalı, böyle bir şeyi gösterebilmeliydik. Ürünü normalde gri bir paketin içine de koyabilirsin, utanmadan kasiyerden geçirmesini de isteyebilirsin. Ama o zaman insanların kendi utançlarıyla dalga geçme ve kendine gülme lükslerini de elinden alıyorsun. Ama kitap gibi, CD kapağı gibi bir içerikle doldurduğun zaman insan kendi probleminin o problem olduğunu ifade etmeden kendi kendine anlatmış oluyor.

Yener Namaz 7 tane ürünümüz var. Yarım saatte filan bulduk bunları. İşte “bu çok komik olacak bunu yazalım, yok şöyle komik olacak, bunu yazalım şeklinde ilerledi.” Oturup sabahtan akşama kadar “Hadi bir fikir bulalım, adını ne koyacağız?” gibi bir durum hiç olmadı. Mesela kayganlaştırıcı var, “Kaydın gittin ellerimden olsun mu? Hadi olsun!” deyip yazdık.

Kutsal Bayraktar Sonra da tasarıma girdik zaten. Orada da art direktörümüz Kadir Konakçı devreye girdi. Tasarımlarda da parodi gibi durmasını istemedik, gerçek olsun istedik. Tasarımda belirli bir konsept olmasın her birinin kendi tasarım dili olsun istedik. O yüzden farklı farklı tellerden çalan albüm kapakları tasarladık. Bir de insanların kendi kendileriyle dalga geçmelerini istediğimiz için kendini de belli eden ve insanları da gülümsetecek tarzda bir işle, utançlarını da gülümseme yoluyla yenmelerini sağlayacak bir çözüme gittik aslında.

Müjde Bayındır Bunun üzerine şarkılar yazıldı mı peki?

Yener Namaz Henüz yazılmadı. Keşke yazabilsek…

Müjde Bayındır Ajans size sunum yaptıktan sonra neler yaşandı?

Volkan Ramazan Ajansımızla frekansımız çok tutuyor aslında. Aramızda güzel bir enerji var.

Biz de ilk duyduğumuzda çok hoşumuza gitti, nasıl yayabiliriz bunu, farklı kanallara nasıl uygulayabiliriz diye düşündük. Cüretkar bir iş de olduğu için aşama aşama deneyerek başlayalım diye planladık. Önce bir test markete koyduk, orada satışlarımız devam ediyor. Projeyi daha da evrimleştirebiliriz. Güzel bir frekans da yakaladığımız için bugün bile yeni projeler hakkında konuşmaya başladık. Yeni fikirler ve yeni projeler de gelecektir diye düşünüyorum.

Müjde Bayındır Hedef kitlenizden bahseder misiniz?

Volkan Ramazan Pazar payı %50’ye yakın olduğu için tüm Türkiye’deki kullanıcılar olarak gözükebilir ama bizim kategorimizde genç yaşlarda kullanıcı haline gelmemiş kişileri sonradan kullanıcı haline getirmek pek mümkün olmuyor. O nedenle özellikle 18 yaşını doldurmuş bireyleri bu kategoriyle tanıştırmak istiyoruz. Kendilerini bilinçlendirmeleri için yardımcı olmak istiyoruz. Üniversite çağındaki gençler bizim ana hedef kitlemiz. Onlar gibi düşünmek zorundayız. Onlar gibi düşünen bir ajansla çalıştığımız için böyle güzel projeler çıkıyor.

Müjde Bayındır TV reklamlarında bu tonu çok göremeyebiliriz. Türkiye’de prezervatif reklamı çekmek riskli bir şey mi?

Volkan Ramazan Riskli bir şey değil ama kanalların kendi tercihi doğrultusunda yayın saatleri geç saatlere sarkabiliyor. Zaten bizim hedef kitlemiz gençler de o saatlerde televizyon seyretmiyor oluyorlar. Biz de hedef kitlemize ulaşmak için hem onların hem de mecraların daha çok kullandığı dijitale yöneliyoruz. Bizim tercihimiz de oldu bir yandan.

Müjde Bayındır Peki bu projenin reklam filmini yapacak olsaydınız ortaya nasıl bir şey çıkardı?

Yener Namaz Klip yapardık. Mesela “rötar” için 46 dakikalık bir klip yapmayı isterdik.

Televizyonda bazı şeyleri daha didaktik anlatmak gerekebiliyor. Kullanıcı etkileşimini de hiçbir zaman göremiyoruz. O yüzden kullanıcının iletişime geçip kendi yorumunu katabileceği ve altına bir şey yazmayı durduramayacağı bir reklamı dijitalde yapmak çok daha kıymetli.

Müjde Bayındır Albüm kapaklarında ünlü yazarlara ve filmlere de gönderme yapılıyor. Projede seçilen isimler için herhangi bir çekince oldu mu? Arkasında nasıl bir espri yatıyor?

Yener Namaz Şarkı sözlerinde bir espri yapma güdümüz vardı tabii ki. Komik olsun diye biraz çabaladık.

Müjde Bayındır Kampanya sonrasında alınan etkileşimler nasıl oldu?

Yener Namaz Ben haberin yayınlandıktan sonra diğer içeriklere nazaran, çok fazla retweet, beğeni ve yorum aldığını gördüm. Bu durumu ve genel itibarıyla konuşulmuş olması beni çok mutlu etti. Ya da markette bunu satın alanların veya görenlerin yüzündeki tebessüm de aynı şekilde. “Öyle mi lan?” şeklindeki düşünme anı, tam bizim istediğimiz o tebessümdü. Onu da yakaladığımız için ben mutluyum şahsen.

Kutsal Bayraktar Ben de normalde kendi yaptığım işleri ya da ajansın çıktığı işleri sosyal medya hesaplarından çok paylaşmam. Ama bir başkası yapsa da “Bunu paylaşırdım” dediğim zaman paylaşıyorum. Çünkü kişisel hesapla, reklamcılığı yani mesleğimi ayırmak istiyorum. Paylaştım ve arkadaşlarım benim yaptığımı bilmeden altına yorum yaptılar, ne güzel yapmışlar diye. Ben de bundan mutluluk duydum. Objektif bakan insanların tepkilerinden anlamak daha doğru oluyor. Mesela benim ajansımın yaptığı bir şey olduğunda kibarlık olsun diye beğenmedikleri bir şeyi beğendik diyebiliyorlar ama bunda öyle bir şey olmadı.

Yener Namaz LinkedIn’de çok yoğun bir ilgi gördü. LinkedIn’i bu kadar çok kullanan insan olduğunu bilmiyordum.

Volkan Ramazan Biz bu işi hesaplarımızdan hiç paylaşmadık, LinkedIn’den ya da başka birinin paylaşımlarıyla bu iş büyüdü. Hiçbir reklam yatırımı yapmadık. Hiçbir metriğimiz ve raporumuz yok ama görüyoruz ki birçok kişiye ulaşmış.

Yener Namaz Bir kez paylaşıldı, gelip stajyerlerimiz söyledi bize. Bizim bile haberimiz yok, sizin nasıl oldu dedik. Bu anlamda viral olarak patladı.

Bu bir case video. Belki bunun klibini yapmış olsaydık o daha büyük etkiye sahip olacaktı. Bu ise daha çok reklamcıların ilgilendiği türde bir video. Ama öyle olmasına rağmen bu işlere hiç bulaşmamış insanların bile “aa ne güzelmiş” dediği bir iş oldu. Zaten amacımız da oydu.

Müjde Bayındır Kampanyanın satışlara etkisi ortaya çıkmaya başladı mı?

Volkan Ramazan Ürünün satışlarını takip ediyoruz ama toplam etkisini ölçmek, şu anki ekonomik durumu da göz önüne aldığınızda çok zor zaten. Çok fazla değişken var. Ama geçen ay 2 puan pazar payı kazandığımızı söyleyebilirim.

Müjde Bayındır Peki Okey’in bundan sonraki yol haritasında ne var?

Volkan Ramazan Biz 1-2 sene kadar önce mottomuzu, konumlandırmamızı ve marka hedefimizi değiştirerek “Okey’le istediğin gibi” demeye başladık. Türkiye’de ve bulunduğumuz diğer ülkelerde tüketiciyi en iyi anlayan marka olmayı hedefledik. Bunu hem ürün çıkartırken hem mecraları kullanırken hem de bu gibi işleri yaparken önceliklendirmek istiyoruz. Bütün planlarımızı da tüketicinin istediği nasılsa onu vermek üzere kurguluyoruz. Türkiye’de utanma bariyeri var. Biz de bunu aşmak istedik. Başka bir ülkede başka bir sorun olursa onu aşmak isteyeceğiz. Herkesin istediği gibi bir cinsel hayatı olsun diye var olan bir marka olmaya çalışıyoruz.

Yener Namaz & Kutsal Bayraktar Biz de Okey için C-Section saçmalığında işler yapmaya devam etmek istiyoruz.

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye’nin 83. sayısında yayımlandı.