artwork

Keşif: Nazlı Kaya 

11 ay önce

0

Polymer Clay Artist Nazlı Kaya, bu sayımızda keşif bölümümüzün konuğu oldu.

Nazlı Kaya

Nazlı Kaya, Nazlı Kaya, 1988 İstanbul doğumlu ve Hollandada yaşıyor. 2013 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden mezun oldu. Okuldan mezun olduktan sonra uzun yıllar heykel ve çizim çalışmalarına bireysel olarak devam etti. Çeşitli ajanslarda ve markalarda içerik üretimi ve pazarlaması alanında çalıştı. Pandeminin başından beri kişisel projelerine ağırlık verdi. Son birkaç aydır da polimer kil üzerine yoğunlaştı. Aynı zamanda sosyal medyada küratör olarak da tamamen kendi beğenileri ve keyfime göre yarattığı @overist_curation sayfasını kullanıyor.

Burak Becan: Polymer clay art nedir? Polimer kili ile tanışmanız nasıl oldu?

Nazlı Kaya: Polimer kili pişirilebilir oyun hamuru olarak tanımlıyorum. PVC içerikli bir modelleme hamuru. Genelde dekoratif ve küçük obje yapımında kullanılıyor. Polimer kille üniversite yıllarında tanıştım ama o zamanlar hem pahalı hem de çeşit olarak kısıtlı olmasından dolayı hiç ilgimi çekmemişti. Heykel bölümünde öğrenciyseniz ve takı tasarımı ile ilgilenmiyorsanız genelde büyük ölçekli işlere heveslenirsiniz.

Benim polimer kille haşır neşir olmam aslında biraz da mecburiyetten. 1 seneyi aşkındır Hollandadayım. Atölye açmak, yeni çevre edinmek vs ilk başlarda zor olduğundan evde yapabileceğim bir şeylere yöneldim. Çok yer kaplamayan, temiz, kalıp derdi olmayan pratik bir malzeme polimer kil. Baktım yeni yeni türleri de çıkmış, dedim buradan yürünür.

Burak Becan: Kendinizi konumlandırdığınız bir tarz var mı? En çok ne tür şeyler yapmaktan keyif alıyorsunuz?

Nazlı Kaya: Sevimli ama ürpertici”, “üzgün ama komik” gibi tiplere” ve akışkan formlara meylim var diyebilirim sanki. Soyut sevmiyorum, içim sıkılıyor; figüratif tercih ediyorum. Eskiden hüzünlü şeylerden başka bir şey çıkmazdı benden mesela, şimdi üzüldüğüm zaman başka şeyler yapıyorum. Kendimi bunun için zorladım ve başardım diyebilirim. Kararıp durmaktan, olayları dramatize etmekten ve acı çeken sanatçı triplerinden gına gelmiş ahsahdag Artık kafama göre takılıyorum, eğleniyorum. Şu sıralar çocuklara yönelik miniş miniş şeyler yapıyorum mesela, tiplemeler ve karakterler yaratıyorum, daha ticari düşünebiliyorum. Ha ama karakalem çizim olunca söz konusu -nadir de olsa çiziyorum halen- yine eski alışkanlıklar, daha karanlık temalar beliriyor.

Aslında görsel işlerin tarifi ile ilgili hep sorun yaşıyorum. Kürasyon yaptığım Instagram hesabında da beğendiğim heykellerin fotoğraflarını, sanatçının adını ve en fazla işin birkaç teknik detayını paylaşıyorum. Müze gezerken metinleri okumaz oldum uzun zamandır. “İşte göründüğü gibi şeyler yapıyorum.” diyorum en fazla. Sıkılıyorum, sevmiyorum bu alandaki herhangi bir wordingi”. Sanata yüklediğim anlam ve sanatı (tüm alanda) tüketim alışkanlıklarım da değişti yıllar içinde, bunun etkisi var. Instagram’ın da çok etkisi olmalı bunda, çok fazla görsele çok hızlı sürede ulaşıyoruz. Bunun psikolojik ve toplumsal açıdan berbat yanları olması bir yana, bence yine de birçok açıdan harika. Geçenlerde Oleksandr Miroshnychenko diye birini keşfettim mesela, çok beğendim. Gece gündüz girdim baktım Instagram’ına. İnterneti ve sosyal medyayı bu açıdan çok seviyorum. Gözümü doyuruyor; çünkü gözüm sevdiği alanlarla ilgili görsel görmeye hep aç.

Burak Becan: Bir eseri yaratma süreci nasıl işliyor? Ne tür malzemelerle çalışıyorsunuz? 

Nazlı Kaya: Dönem dönem değişiyor. Şu sıralar bahsettiğim gibi polimer kilin konforunu ve keyfini yaşıyorum. Bir ara lamba tasarımları yaptım. Daha klasik bir süreç işledi orada. Kille şekillendirip alçı kalıplarını aldım. Öte yandan bazılarında kumaşlar, buluntu objeler, poliüretan köpük gibi karışık malzemeleri de kullandım.

Yaratma sürecinde daha çok malzemenin olanaklarına yoğunlaşıyorum. Kafamda taslak bir görsel oluyor, işin sonunda asla o çıkmıyor ama ona benziyor. Bir de kuşum var, ismi Uçak. Eğer ben bir şeyler yaparken uyanıksa kafamda veya omuzumda oluyor. Arada bir onu öpüp koklayıp devam ediyorum.

Burak Becan: Çalışmalarınızda ilham kaynağınız neler oluyor? İlham aldığınız sanatçılar var mı? 

Nazlı Kaya: İlk sorunun cevabını bilmiyorum. İkincisi için: Eskiden saatlerce internette dolaşır, klasörlerce sanatçı biriktirirdim. Şimdi aynı şeyi bir nevi kürasyon sayfamda yapıyorum, çok daha pratik. Overist_curation Instagram sayfasında paylaştığım tüm heykelleri bir şekilde beğenmişimdir, bana ilham olmuştur, kaydetmek istemişimdir ki oradalar (Sayılı birkaç tanesi hariç, iyi para ödemişlerdi onlar için ahsdahdsg). Hadi birkaç isim vermek gerekirse David Altmejd, Stefan Zsaitsits, Khaled Dawwa, Vincent Pocsik ilk aklıma gelen sanatçılar.

Burak Becan: Hedefleriniz ve hayalleriniz neler? Bunların şu an için neresindesiniz?

Nazlı Kaya: Hedeflerim ve hayallerim sanat ya da zanaat odaklı değil. Daha bireysel konularla ilgili ve mevcut durumda tablo tahmin ettiğimden 1734 kat daha iyi. Ama evdeki küçük masadan küçük bir atölyeye geçip Hollandadaki workshoplarımı, satışlarımı arttırsam ve daha çeşitli malzemelerle bir şeyler üretsem gibi küçük isteklerim de yok değil.

 Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 132. sayısında yayımlandı.