Keşif: Betül Kınay

Karakter tasarımcısı ve animatör Betül Kınay, bu sayımızda keşif bölümümüzün konuğu oldu.

1994 yılında İzmir doğan Betül Kınay, Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Animasyon Bölümü’nü bitirdi. Şu an Eskişehir’de çizgi dizi ve oyun sektöründe karakter tasarımı ve animasyon alanlarında çeşitli işler üretmeye devam ediyor.

Burak Becan: Karakter tasarlamaya nasıl başladınız? 

Betül Kınay: Küçük yaştan çizime başladım aslında. Annem hep bahseder; 2-3 yaşlarımdayken ailem ışık kapalı salonda televizyon izlerken bile televizyonun ışığıyla yerde bir şeyler karalarmışım. Daha sonrasında da hep etrafı gözlemleyerek büyüdüm. Her zaman insan yüzleri, anatomi ilgimi çekmiştir. Çizmekten zevk aldığım şeyler bunlar olduğu için çalışmalarım hep bu tarz devam etti.

Burak Becan: Çizgi film ve animasyon bölümü mezunusunuz. Eğitim hayatınız yeteneğinizi şekillendirmede nasıl bir rol oynadı? 

Betül Kınay: Yeteneğimi şekillendirmede birçok şeyi denememe vesile oldu. Senaryo yazmak, karakter oluşturmanın tekniği, 3d gibi bir çok alanda bilgi sahibi oldum. Animasyonla tanıştım en başta, temel sanat eğitimi aldım, çok fazla ödev yaparak elimi geliştirdim.

Çizim yetimle animasyonda yapabileceklerim birleşince seviye atladım diyebilirim.

Okul sayesinde çevre edinmek, örnek alacağın insanlarla tanışmak da motivasyon ve yapabileceklerini daha net yön vermekte fayda sağladı.

Burak Becan: Kendinizi konumlandırdığınız bir tarzınız var mı? En çok ne tür şeyler çizmekten ve tasarlamaktan keyif alıyorsunuz?

Betül Kınay: Belli bi tarzım yok aslında daha çizgisel ve keskin hatlar kullanmayı seviyorum sadece. Çizeceğim şeyin aslından çok uzaklaşmadan formlarıyla oynayarak stilize ediyorum. Hayvanlar ilgimi çekiyor, çok çeşitli ve her birinin kendine özgü insansı karakteri varmış gibi geliyor o yüzden genelde hayvan çizmeyi severim.

Burak Becan: Çalışmalarınızda ilham kaynağınız neler oluyor? İlham aldığınız sanatçılar var mı? 

Betül Kınay: İlham kaynağım çizgi romanlar, distopik-ütopik romanlar, hayvanlar, çeşitli kültürler ve onların eşyaları oluyor diyebilirim. Yolda yürürken gördüğüm ilgimi çeken biri bile ilham verebiliyor. İlham aldığım birkaç çizer ve animatör var; Ashley Wood, Nicholas Kole, Alberto Mielgo, Robert Valley ilk aklıma gelen isimler bunlar.

Burak Becan: Yaptığınız işi Türkiye’de sektörel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Zorluklar ve eksik noktalar neler sizce?

Betül Kınay: Çizgi dizi/film sektörü, yükselişte olan oyun sektörüne doğru kayıyor. Bunun sebeplerinden biri finansal  biri de yapacağın işi satabileceğin çok kısıtlı alan ve yapabileceklerini sınırlayan bi sistemin olması. Çizgi dizi/film için eksiklikler, bu sektörün Türkiye’de yeterince tanıtılmaması, yapılan işin kolay görülmesi bence ve animasyon diyince çocukların izlediği bir türmüş gibi algılanıyor bu nedenle izlenebilmesi için belli başlı konular ve tarzın dışına çıkamıyorsun, özgürce yazıp oluşturduğun bir proje izlenme sorunu yaşıyor. Belirli sınırlarda bir proje oluştursan bile yayınlayacağın mecra çok kısıtlı. Oyun sektörü kadar özgür olamıyor maalesef.

Burak Becan: Çizimlerinizi farklı mecralara taşımak, kendi çizgi filminizi yaratmak gibi düşünceleriniz var mı? 

Betül Kınay: Çizgi filmden çok sektöre çalışmaktan dolayı uzak kaldığım geleneksel çizime geri dönüp bununla ilgili bir şeyler yapmak istiyorum. çizgi roman yapmak ve özellikle türk mitolojisi odaklı çizim, heykel, animasyon karışımı bir seri yapıp sergi açmak.

Burak Becan: Hedefleriniz ve hayalleriniz neler? Bunların şu an için neresindesiniz?

Betül Kınay: 1 yıl öncesine kadar hedeflerim hayallerim bambaşkaydı pandemi durup kendimle yüzleşmeme sebep oldu. Bu yüzden şu an değişmekte olan hayallerim var. Heykel yapmayı seviyorum, hedefim seramikten figürler yapmak, çeşitli oyuncaklar yapıp kendi markamı oluşturmak.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 116. sayısında yayımlandı.