artwork

Ece Gürlü: “Yurt dışı için sosyal medyaya güvenin”

5 yıl önce

0

Fotoğrafçı ve görsel iletişim sanatçısı Ece Gürlü’nün Christina Aguilera’nın ‘Like I Do’ şarkısının klibinde yönetmen olarak imzası bulunuyor. Gürlü, yurt dışına yerleşme sürecini ve sebeplerini anlattı.

1988’de İstanbul’da doğdum. Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf ve Video bölümünden mezun oldum, öğrenciyken setlerde çalışmaya başladım, bir yandan da Photoshop After Effects gibi programlarda kendimi geliştirmeye ve projeler üretmeye çalıştım. Mezun olduktan sonra da öncelikle moda sektöründe fotoğraf, manipülasyon ve video işleri üretmeye başladım.

İşlerimin yanı sıra moda tasarımcıları ile projeler ürettim. İntel & Asus’un “Modada İnovasyon” projesi ve DB Berdan, Hasan Koca gibi isimlerle cinemagraph çalışmaları yapıp sergi açtım. İki sene önce müzik klipleri çekmeye başladım. Erdem Kınay, MFÖ gibi isimlerle çalıştım.

Instagram profilimi iş amacı ile kullanıyorum, kurduğum bağlantılarla Amerika’daki ajanslar ve müzisyenlerle çalışmaya başladım ve Türkiye’deki işlerimden daha çok onlarla çalışmaya başlayınca yerleşmeye karar verdim.

Bir sene önce gelip New York’ta bireysel bir şirket kurdum. Sony RCA, Universal, Warner Chappell music ve çeşitli yönetmen ajansları ile çalışıyorum şu anda.

Şimdilerde hem New York hem de Los Angeles’ta çalışıyorum. Burada ödemeler tam tarihinde ve yapılması gereken miktarda yapılıyor. Türkiye’de genelde çalıştığım insanlar bedava hizmet alma derdinde maalesef. Buraya yönelme sebebim de Türkiye’deki iş ahlakı ve sanatçıya olan bu saygısız tavırlar oldu. Hala Türkiye seyahatlerimde kendileri ile çalışmamı isteyen fakat ödeme yapamayacaklarını söyleyen pek çok kişi var.

Genelde işinden memnun olan reklamcı arkadaşlarım aynı zamanda yurt dışı ile de çalışıyor. Türkiye’deki “mümkün olduğunca hizmet alıp, mümkün olduğunca az ödeyelim” mantığının ekonomik sebeplerden dolayı daha kötüye gideceğini düşünüyorum.

Sosyal medya, yurt dışında bir iş kurmak için çok güzel bir yol ve eğer yurt dışında çalışmak istiyorlarsa hiç düşünmeyip harekete geçmelerini öneririm.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye 83. sayısında yayımlandı.