Uyanın artık!

Artık gerçekten uyanmalıyız. Ciddiyim! Çok geç olsa bile uyanma zamanı geldi. Televizyonda seyredilmesi diretilen ve neredeyse uyuşturucu kadar tehlikeli dizi ve yarışma bombardımanından, gazetelerde okunmaya mecbur bırakılan ardı boş manşetlerden, dost sohbetlerinin içini boşaltmaya çabalayan yapay siyasi ve sosyal sorunlardan bıktım.

1885 senesinde Alman Karl Benz 14.5 km hız yapabilen satış amaçlı arabayı üretirken aynı sene Osmanlı Devleti Büyük Britanya ile Mısır’da İngiliz varlığı konusunda İstanbul Anlaşması’nı yapıyormuş.

1903 senesinde Amerikan Wright Kardeşler ilk kez motorlu uçak uçururlarken aynı sene Sultan II. Abdülhamit Makedonya’daki isyanın bastırılması için asker göndermiş.

Daha da yakınlaştığımızda, 1926’da Robert Goddart ilk sıvı yakıtlı roketi fırlatmayı başarırken ya da 1928’de Fleming penisilini bulduğunda biz Alpullu ve Uşak Şeker Fabrikaları’nın açılışını konuşuyor, Medeni Kanun’u, Borçlar Kanunu’nu ve Türk Ticaret Kanunu’nu yeni çıkarıyormuşuz.

İyice yakına, 2000’li yılların başına geldiğimizde millet çoktan uzayı su yolu yapmış, Mars’a gözlem aracı göndermiş, genetik kodları çözmüş iken, biz iki duraklı Taksim-1. Levent Metro’suna seviniyor, sokağa çıkma yasağı olan son genel nüfus sayımını yaşıyor, siyasiler arasındaki çekişmeler yüzünden ekonomik krizlerle uğraşıyor, batan bankaların ardından bakıyorduk.

Sizce de uyanma zamanı gelmedi mi?

Zaman Ar-Ge zamanı

Amerika’da nöroteknoloji konusunda alınan patentlerin ekonomik değeri 2015 yılı itibarıyla 2 milyar dolar seviyesinde. Ne işe yarayacak derseniz, özellikle Cannes’dan yeni dönenler aşinadır muhakkak ama söylemekte fayda var: Önümüzdeki 5-6 yıl içinde artık eğlence ve medya sektöründe işler eskisi gibi yürümeyecek. Süratle dijitalleşmiş hayatların ayrılmaz parçası olan mobilitenin ötesinde şeyler konuşuluyor artık. Nöroteknolojik ürünler artık sadece tıp alanında değil aynı zamanda reklam ve pazarlama, piyasa araştırma, danışmanlık, otomobil üretim ve video oyunları şirketlerinde geniş kullanım alanı buluyor. Amerika ve Avrupa’da nöroteknolojik ürün patentleri alan şirketlerin içinde dünyanın bilindik şirketleri mevcut. Bunların çoğu henüz ticari kullanıma geçmemiş olsa da geliştirilme aşamasında. Yakında tek tek hayatımıza girmeye başlar ve aynı akıllı cep telefonlarında olduğu gibi sanki hep bizimleymiş hissi bunlar için de oluşur, kanıksarız.

Yani zaman, sektör gözetmeksizin Ar-Ge zamanı. Hele eğlence ve medya sektörü için bu daha da hayati öneme sahip. Kısır güç çekişmelerinin süratle terkedilip bu konuda yüksek bütçeli çalışmaların önünün açılmasının, yukarıda sıraladığım tarihsel örneklerin ülkemiz için, bizden geçti de gelecek nesiller için bile kısa vadede olmasa da, değişmesinde çok büyük önem taşıdığına inanıyorum.

Yapılan deney ve denemelerle tüketici alışkanlıklarının ve tercihlerinin daha düşünce aşamasındayken anlaşılması, tam ve zamanında doğru ve kişiselleştirilmiş ürünlerin sunulması, farklı ve canlı gerçek zamanlı tüketici deneyimi yaratarak marka bağımlılığının pekiştirilmesi gibi daha çeşitlendirilebilecek yüzlerce örnek var. Bizde neden olmasın?

Hadi, ne olur hep birlikte uyanalım artık. Konsantrasyonumuzu bugüne, yarına değil, önümüzdeki on yıla, elli yıla, yüz yıla verelim. Önümüze indirilen sahte perdelerden kurtulup “görülmemişi görmeye, düşünülmemişi düşünmeye harcayalım enerjimizi”.

Murat Çolakoğlu

PwC Türkiye Şirket Ortağı

Eğlence ve Medya Sektör Lideri

Bu yazı, Campaign Türkiye’nin Temmuz 2015 sayısında yayımlanmıştır.