artwork

Toplum Mühendisliği

2 yıl önce

0

Hacettepe Üniversitesi, Antropoloji 2. Sınıf öğrencisi Ümit Alp Çiftçi, 121. sayımızda toplum mühendisliğini anlattı. 

Nedir bu toplum mühendisliği?
Basitçe zihin mimarlığı veya daha karışık bir ifadeyle ”Toplumsal psikolojik bilinç mimarlığı” denilen faaliyet. Uygulama toplum geneline, dar topluluklara veya direkt olarak bireylere karşı yürütülebilir. Son zamanlarda siyaset için yahut misyonerlik faaliyeti için kullanılıyor olsa da asıl amacı, hedefi söz konusu duruma yönlendirme, itmedir ve asıl kullanılmaya başlanma aşamasının ticaret sektörü olduğu düşünülüyor.

Son yüzyıllarda globalleşen dünya devleri bu yönteme çok sık başvurmaktadır aslında, biz farkında bile olmadan. Bunca olay gördü bu insanlık, 21. yüzyıl gibi bir döneme gelene kadar ve bunca olayla beraber birçok ilerleme, gelişme de oldu. Daha 25 yıl öncesinde cebimize sığacak telefonlara “absürt” hayal olarak bakarken şu günlerde beynimize yerleştirildiğinde bizi bilgisayara bağlayan bir çip sistemi konuşur olduk.

Bunca gelişmenin arasında sanıyor musunuz ki manipülasyon teknikleri hâlâ çok sığ kalsın? Çok karmaşık ve kimilerinin “Üst akıl” dediği kesim bizi yönlendirmesin? Bazen gördüğümüzü bile fark etmediğimiz şeyleri görür, duymadığımızı sandığımız şeyleri duyar ve bilinçaltımıza işleriz, yer ve zaman doğru şekilde kombine olduğunda ise gün yüzüne çıkar. Bu yönlendirmeler genel düzeyde negatif ya da pozitif doğrultudadır, bir duruma sempati duymanızı yahut nefret duymanızı amaçlar.

Tarihsel bir şekilde ele alarak daha da somutlaştıralım hadi!

19. yüzyıla girilmesiyle beraber kitlesel iletişim güçlenmiş ve kitlesel hareketler çoğalmıştır dolayısıyla da kitleyi harekete geçirecek ideolojik ve politik söylemler boy göstermiştir.

Soğuk savaş döneminde ABD ve SSCB’nin başını çektiği iki kutuplu dünyada toplum mühendisliği çeşitli şekillerde söz konusu olmuş ancak her iki kutup da birbirlerini, toplumlarını yanlış yönlendirmekle suçlamışlardır.

Sovyetler Birliği, Çarlık Rusyası’ndan kalan toplumsal yapı yerine Sovyet kültürünü oturtmak ve yeni ideal sosyalist vatandaşı oluşturmak adına kampanyalar düzenlemiş ve bunun için kitaplar, filmler, dergiler, gazeteler kullanmıştır: Benzeri de Kamboçya da başarıyla uygulanmıştır.

Aynı dönem ABD cephesi de hâlâ kitlelere empoze etmeye devam ettiği “özgür dünya” idealiyle halkını hükûmetlerinin demokrasi adına savaştığına inandırmış ve aydın çevrelerde komünist avı başlatmış, kızıllarla iş birliği yaptığı düşünülen kişilerin faaliyetlerini engellemiştir.

Toplum mühendisliğini ele alıp Nazi Almanyası’na değinmeden olmaz: Gelecekte propaganda ve kitlesel yönlendirmeye model olanlar da bizzat kendileridir ki Theodore W. Adomo gibi ünlü sosyoloji kuramcıları Nazizm örnekleriyle yeni manipülatif bir gücün doğuşunu gözlemlemiş ve üzerinde yorumlarda bulunmuşlardır.

Sosyal bireyin daha da güç kazanmasıyla beraber günümüze kadar birçok kitlesel ayaklanma ve tepkinin bu şekilde ortaya çıktığı düşünülüyor. Örneğin; Yasemin Devrimi ve Mısır İsyanı (2011).

Bizim toplumumuzda ise 6-7 Eylül olaylarının kitlesel yönlendirme ile ortaya çıkarıldığına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.

Ümit Alp Çiftçi, 22

Hacettepe Üniversitesi, Antropoloji 2. Sınıf

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 121. sayısında yayımlandı.