Kendi yolunu bulan bir nesil: Gen Z

İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi ve İşletme Kulübü Genel Yayın Yönetmeni Emine Güler, 137. sayımızda Gen Z köşemizin konuğu oldu.

Kimine göre uniqué, aykırı, kural tanımayan ve inatçı; kimine göre yenilikçi, görüşleri taze, teknolojiyi hayata entegre ederek kolaylaştıran kimseler. Sizin de tahmin ettiğiniz gibi herkesi ikileme sokan Gen Z’den bahsediyoruz. Peki bize göre Gen Z kimdir ve hangi özellikleriyle dikkat çeker gelin bir de buna bakalım.

Emine Güler

Jenerasyonlar X,Y ve Z olarak kuşaklaşmış olup her kuşağın kendine has düşünceleri ve yetenekleri vardır. Gen Z’nin diğerlerinden farkı teknoloji üzerine kurulu bir hayata gelmiş olmaları. Olumsuz tarafları görmek isteyenlerin aksine teknoloji konusu bize büyük bir avantaj sağlıyor. Yeni dünyada parlak fikirler, detaylı araştırma ve hızlı akışa sokmakla etkin hale geliyor. Görevler, öğrenim hayatı, piyasalar, aile ilişkileri…Hayatta ne olursa olsun en ufak bir vakit kaybetmenin geri dönüşü olmuyor. Bu nedenle pratik, sizi hızlı çözüme ulaştıran ve hatta sizi az zahmete sokan fikirler bulunacaksa bu işte usta olan kimseleri tanıyoruz: Gen Z. Kimine göre “üşengeçlik”,“uğraşmama isteği” olarak adlandırılsa da “shortcut” uzmanları olmak, işin pratiğe dökülmesini sağlayan en önemli etmenlerden biridir. Özellikle bizim gibi çalışma hayatında, kulüplerde bulunan ve deadline faktörünün farkında olması gerekenler varsa ☺

İşin biraz daha yoğunlaştığı durumlardan bahsedelim. Gen Z çalışma hayatında nasıl tepkiler veriyor? Onlardan beklenenler neler ve bunları karşılayabiliyorlar mı? Bulmuş oldukları yenilikçi fikirler kutlanıyor ve yeni fikirlere zemin hazırlıyor ancak bazen alışılagelmedik olmasından dolayı kabul göremeyebiliyor. Bu da fikirlerin bir noktada körelmesine sebebiyet veriyor. Kendi yapabileceklerinin farkında olup aksiyonlarını buna göre alıyorlar. Estetik algıları diğer kuşaklara nazaran daha gelişmiş olup çarpıcı içerik ve tasarımlarıyla yeteneklerini birleştirebiliyorlar. Bir başka konu, sanılanın aksine iş dünyasında sürekli yapılan baskıdan kaçmaları onları başarısız veya istikrarsız yapmıyor, aksine istedikleri şeyi daha rahat ve daha hızlı bir şekilde yapmak için önlerindeki gereksiz engellerden kurtuluyorlar ve odaklarını gereken noktaya çeviriyorlar. Bu onları daha pratik ve hızlı çözüm üreten birine dönüştürmüş oluyor. Profesyonel ve günlük yaşantılarında ellerinden gelenin en iyisini yapmalarını sağlatacak, idealarına sahip çıkacak bir ortam arıyorlar. Bu sayede daha az sıkıntı çekerek optimum sonuca ulaşıyorlar.

Bir İstanbul Üniversitesi İşletme Kulübü ailesi mensubu olarak yeniliklere açık, tasarımlarıyla ve yaptıklarıyla cesaretini konuşturan Gen Z’ye güveniyoruz. Kendi “shortcut”larıyla pratikliği yakalayan, sektörün öncü isimlerine profesyonel ve kurumsal kimlikleriyle kendini gösterebilen ve bu sayede ellerine pek çok fırsat geçmesine hevesli olan arkadaşlarımızla emin adımlarla ilerliyoruz.

“Geleceği elinde parlak bir lamba olarak tutan Gen Z’ye bizim de güvenimiz tam.”

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 137. sayısında yayımlanmıştır.