Şimdi kuyruğu dik tutma zamanı

Çok bilinen hikâyedir… Ülkemize, dünyaya, işimize, hayata bakış açımızı gözden geçirmemize bir nebze ışık tutması açısından gelin hatırlayalım:

Bir ayakkabı üreticisi firma Afrika’daki ayakkabı alım potansiyelini araştırmak üzere iki çalışanını görevlendirir. Bu iki kişi Afrika’daki ülkeleri ve şehirleri gezerek araştırma yaparlar.

Bir tanesi döndüğünde “Afrika’da herkesin ayağı çıplak, hiç şansımız yok” derken diğeri “Afrika’da kimse ayakkabı giymiyor, çok büyük fırsat var” diye rapor verir.

7 Haziran sonrası hükümetin kurulamaması, ardından terörün başlaması, piyasaların neredeyse durma noktasına geldiği endişesi, iş dünyasının harcamaları kısması, şirket satın alma ve birleşme kararlarının ertelenmesi vb. pek çok gelişme “Afrika’da hiç fırsat yok” yaklaşımını pompalıyor sanki.

1 Kasım’dan çıkabilecek iki sonuç var: Tek parti iktidarı ya da koalisyon hükümeti… Bu kez ikinci bir erken seçim söz konusu olamaz gibi.

Bu durumda iş dünyasının ve iletişim ajanslarının “Afrika’da çok fırsat var” yaklaşımı ile geleceği tasarlama ve adımlarını ona göre atmaya ihtiyacı var.

Bu adımların sağlığı için en az dört kritik başarı faktörüne kilitlenmek şart: Nitelikli insan kaynaklarını elde tutmak ve onları geliştirmek, yapısal süreçlerimizi dijital kültürün bir parçası haline getirmek, AR-GE’ye önem vermek, pazarlama ve iletişimi masraf kapısı değil, rekabetçi avantajın gereği olarak görmek.

Derinlikli ve nitelikli dünya görüşleri uzun vadede her zaman sığ, niteliksiz ve negatif olanlar karşısında kazanmıştır. Türkiye en azından jeopolitik konumu itibarıyla her zaman odakta yer alacak, belirsizlikler içinde yaşayacak, hep çelişki çözecek ve kriz yönetmek durumunda olacaktır.

Bu ortamda yapılacak şey, gelecek kuşaklara daha yaşanır bir Türkiye bırakmak adına daha duyarlı, sağduyulu değerlendirmeler çerçevesinde işimizi sürdürülebilir kılmaktır.

Dr. Arın Saydam
İDA Yönetim Kurulu Başkan Vekili
@ArinSaydam

Bu yazı, Campaign Türkiye’nin Ekim 2015 sayısı yayımlanmıştır.