artwork

Pazarlamacılar sürdürülebilirlik yaklaşımına dikkat etmeli

9 ay önce

0

Google Cloud sponsorluğunda yapılan Harris Poll anketine göre yöneticilerin büyük çoğunluğu (yüzde 85), müşterilerin sürdürülebilir markalarla etkileşime geçme ve iş yapma olasılığının daha yüksek olduğunu kabul ediyor. Bu durum da markaları sürdürülebilirlik konusuna yatırım yapmaya ve bu konuda çözümler geliştirmeye yönlendiriyor. Uluslararası Enerji Kurumu’na göre 2050 yılına kadar “küresel net sıfır” hedefine ulaşmak için gerekli olan kümülatif emisyon düşüşünün yaklaşık %55’inin tüketici seçeneklerine bağlı olduğunu tahmin ediyor. Google da kullanıcıların sürdürülebilirlik konularına yaklaşımıyla ilgili detaylı analiz yapabilmek adına 3.000’den fazla kullanıcıdan, kendilerine hitap etmediğini düşündükleri sürdürülebilirlik mesajlarını iletmelerini istedi. Daha sonra yapay zeka ile kümelere ayrılıp analiz edilen sonuçlar, sürdürülebilirlikle alakalı 3 temel pazarlama sorununu ortaya çıkarttı.

Eğitim kampanyaları ve farkındalık çalışmaları işe yaramıyor

Eğitici kampanyalar, sürekli olarak değişimin önündeki engelleri hatırlatmaya başladığında sınırlı veya olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Kullanıcılar artık tüketimlerinin hangi açıdan sürdürülebilir olup hangi açıdan olmadığının farkındalar. Ancak harekete geçmenin önünde erişilebilirlik ve pahalılık gibi engeller var. Dolayısıyla markalar sürdürülebilirliği mevcut ürünlere entegre ederek kullanıcıların yaşam tarzını iyileştirebilir. Pazarlamacıların kolay benimsenebilecek ve aynı zamanda maliyet veya zaman tasarrufu sağlayabilecek seçenekleri vurgulaması kritik bir öneme sahip.

Tehlikeye vurgu yaparak olumsuz görselleri göstermekten vazgeçin

Dokunaklı bir reklamla sorunun ciddiyetini göstermek, kullanıcıları belirli bir amaç doğrultusunda harekete geçmeye teşvik etmek için sık kullanılan yöntemlerden biri. Ancak bu yöntem genelde kullanıcılar için bunaltıcı olabildiği gibi aynı zamanda kişisel olarak bir etkilerinin olmadığını da hissetmelerine de neden oluyor. Bu noktada markaların sunulan katkılarını bir bağlama oturtarak kullanıcılara yardımcı olması gerekiyor. Gözle görülür iyileşmeler sağlayan, küçük ölçekli, somut hareketlere odaklanmak daha etkili oluyor. Örneğin bir girişimin günümüze kadar olan başarısını raporlamak da kullanıcıların çözümün bir parçası olmayı istemelerini sağlayabilir.

Greenwashing’e (yeşil aklama) dikkat

Kullanıcılara ne yapacaklarını söylemek olumsuz bir tepkiye yol açabilir. Birçok anket katılımcısı, yetersiz kanıtın, şirketlerin sürdürülebilirlik iddialarına inanmalarına engel olduğunu belirtti. Etkili sürdürülebilirlik mesajları için kullanıcıların hayatları konusunda daha iyi seçimler yapmalarına yardımcı olacak güvenilir bilgiler sunmak şart. Bunun için de kullanıcılara değerlendirip karşılaştırma yapabilecekleri veriler sunmak gerekiyor.

*”Sürdürülebilirlikle ilgili 3 pazarlama sorunu ve çözümleri” (Think with Google).

 

Seçkin Tokgöz 

Google Türkiye Reklam Pazarlama Müdürü

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 133. sayısında yayımlandı.