artwork

Ofis Mimarisi: Project House

11 yıl önce

0

Bu haber Campaign Türkiye’nin Mart 2013 sayısında “Spor salonu olarak tasarlanan dijital ofis” başlığıyla ve İç Mimar Selim Şenok imzasıyla yayınlandı.

Project House’un, bir plazada olması beklenmeyen geniş ofisi aslında bir spor salonu olarak tasarlanmış. Ofis çalışanları belki de enerjilerini buradan alıyor.

Giriş… Çok sade ve etkili

Bilemiyorum yazıları okuyor musunuz yoksa sadece resimlere mi bakıyorsunuz… Maalesef ben dahil birçok kişi çoğu zaman sadece resimlere bakıp, resim altı yazılarını okuyor. Bunları neden yazdım? Daha önceki bir yazımda iki yıl boyunca hobi ve ek iş olarak bir restoran açtığımdan bahsetmiştim. Bu ay işte o restoranın değişmez müdavimlerinden olan bir firmayı ziyaret ettim. Aslında işin özeti yani restoranı satmamın sebebi bu satırlarda; tüm müşteriler Maslak’a taşındı!

Playstation köşesi… Grafiti duvar sadece bir günde tamamlanmış

İşte o firma Project House… Hem kurucu ortakları Mehmet Onarcan, Serhat Akkılıç, Cüneyt Devrim, Sinan Günal hem diğer çalışanlar değişmez müşterilerimizdi. Project House’u ziyaret edeceğimizi öğrendiğimde eski dostları göreceğim için çok sevindim. Güvenliği gerçekten çok sıkı olan Maslak Sun Plaza’daki tüm engelleri aştıktan sonra bizi firmanın aslen mimar olan sempatik ortağı Mehmet Onarcan karşıladı. Türkiye’de birçok ilke imza atan ve birkaç yıl önce yabancı bir firma ile ortaklık yapan Project House’un ofisini dolaşmaya başladık. İşin içinde mimar müşteri de olunca gerçek ihtiyaçlar tabii ki daha iyi değerlendiriliyor. Bu sayede mimar Doruk Erbay ile çok iyi bir iletişim sağlanmış ve tüm ihtiyaçlar doğru şekilde karşılanmış. Firmanın tüm ihtiyaçları farklı yorumlarla sergilenmiş.

F11… İçerisinin ışık almadığı düşünülerek duvarda doğa görseli kullanılmış

İçeri girince farklı dünya

Giriş bankosunu gördüğünüzde modern bir ofise geldiğinizi anlıyorsunuz. Ama içerinin bu kadar değişik olacağını, hele bir plazada bu tarz bir ofisle karşılaşacağınızı hiç tahmin edemezsiniz. Önce dijital reklamcılıkta aldıkları ödüllerle dolu toplantı odasına giriyoruz, çok sade olan bu oda büyük ve ferah. Bir de balkonu var; şirin mi şirin… Buradan aşağıdaki amfi tiyatroyu izleyebiliyorsunuz. Evet, bir atrium havasında olan bu mekan insanı gerçekten şaşırtıyor. Hele hâlâ bir plazanın içinde olduğumuzu düşünürsek.

F11 alanından oyun salonu ve kafeterya bölümünün görünüşü

Size bu işin sırrını anlatayım. Bina sahipleri burayı spor salonu olarak tasarlatmışlar. Ama işletecek kimse ile anlaşamadıkları için mermerleri bile yapılmış bu mekanı Project House kiralamış. 1999’da kurulan, 75 çalışanı olan ve beşinci kez ofis değiştiren Project House, bir daha ofis değiştirmemeye kararlı. Çünkü burası o kadar büyük ki, bir 75 kişi daha sığabilir. Toplam 1.350 m2 olan bu mekan zaten şirketin ileride büyüyeceği düşünülerek tasarlanmış. Sık sık bir araya gelerek projeler geliştiren firma, tam istedikleri mekanı bulmaktan ve hayallerindeki gibi bir ofise kavuşmaktan çok mutlu.

F11 amfi tiyatrosu… Toplantıların ve paylaşımların yapıldığı mekanda minderler bile klavyeden esinlenilerek yapılmış

Kokteyller “fullscreen”de

Toplantı ofisinden bakıldığında görülen ve şu an bazı kokteyllerin, sunumların yapıldığı büyük mekana F11 yani “fullscreen” adı verilmiş. Tabii buranın en başta havuz olarak tasarlandığını kırk yıl düşünseniz tahmin edemezsiniz. Yaş ortalaması 30 olan firmada paylaşım çok önemli. Bundan dolayı sık sık müşteri ve teknoloji paylaşımı bu alandaki toplantılar ile yapılıyor.

Toplantı odasından çıkarak demir bir köprüden çok şık bir restorana iniyoruz. Personel yemeklerini artık tamamen burada yemeye başlamış. Yemek sonrası ya da işten sıkıldıklarında da hemen alt kata inerek playstation, langırt gibi oyunlarla kafa dağıtıyorlar. İsteyen F11 alanında futbol bile oynayabilir.

Hangar havasındaki alanlar zemindeki farklı döşemelerle zenginleştirilmiş

Bu oyun alanında ve ofisin diğer bölümlerinde göze çarpan grafitilerin de bir hikayesi var. Grafitiler için sanatçıya pek çok fikir verilmiş. Ama günler geçmiş ortada bir şey yok. Sanatçı bu kez, ‘‘bırakın da ben  istediğim gibi yapayım’’ demiş. Duvar bir günde bitmiş. Grafikler gerçekten ofise ayrı bir hava katıyor.

Çalışma alanları

Yönetim ve çalışanlar iç içe

Tamamen açık olarak düzenlenen bu ofiste ortakların odaları da şeffaf cam ile çevrilmiş. Böylece tüm ekip ile iç içe çalışıyorlar.

Tavanların tamamen açık ve kırmızı boyalı olduğu ofiste herkes bilgisayarda çalıştığı ve ışıktan rahatsız olduğu için karanlıkta çalışılıyor. Nasıl uykuları gelmiyor, çözemedim. Zaten bodrum katta olduğu için ışığı çok az alan ofiste, bir de ışıklar az yanınca gerçekten karanlık bir ortam oluşuyor. Ama çalışanlar mutlu… Masalar burası için özel tasarlanmış rahat ve konforlu. Ama büyüme oldukça acaba aynısını yine yaptırabilecekler mi diye de düşünmeden edemiyorum.

Büyük toplantı odası

Bu arada çalışma mekanlarında post-it bir resimle karşılaşıyoruz. Uzun bir gece çalışmasında marketing technologies departmanının o zamanki direktörü fazla sıkılmış olacak ki kendini böyle bir sanatsal çalışmaya vermiş. Yönetim de bu gibi çalışanların katkılarından çok memnun. Mehmet Onarcan, yaratıcılığın her zaman desteklenmesi gerektiğini ve çalışanların aidiyet duygusu için bunun önemli olduğunu düşünüyor.

F11 alanından genel görünüş

2009’dan beri bu binada işlerine devam eden Project House dijital reklam piyasasının öncü firmalarından biri olduğunu zaten kanıtladı. Bir de çalışma ortam ve disiplinini gördüğümüzde bu başarının bir tesadüf olmadığı hemen anlaşılıyor.

“Sadece ayakta durup bakarak denizi geçemezsiniz.”

Uzun gece çalışmalarında kodlardan bunalan ekip sanatsal çalışmalara yöneliyor Kurucu ortak odalarından biri… Çalışanlarla iç içe olmayı tercih ediyorlar Özel masa tasarımları dikkat çekiyor. Brüt beton kolon ve tavanlar derinlik kazandırmış

A. Selim Şenok / İç Mimar – SŞ Mimarlık