artwork

Keşke Ben Yapsaydım: Deniz Arslantin

3 yıl önce

0

Krombera Creative Group Head’i Deniz Arslantin, “keşke ben yapsaydım” dediği kampanyayı anlattı.

 Deniz Arslantin,                             Creative Group Head, Krombera

Önceleri yarışmalarda cyber olarak kategorilendirilen, daha sonra direkt dijital olarak adlandırılan mecra işleri son yıllarda yeni bir alt türe evrildi. Bu yaklaşım reklamcıyı dijitalde bir hacker gibi düşünmeye itti.

Bir problemin, söylemin, dijitalde yer alan herhangi bir açığın bir içgörü ile yeniden kurgulanması ile oluşan işler “hackvertising” adını aldı ve aldı başını gitti. Bir mesajı ters çevirmek, var olanla dijital bir şekilde oynama yapmak mümkün hale geldi. “Keşke Ben Yapsaydım” dediğim kampanya da bu yıl tam olarak bu noktaya değinen bir iş oldu. Bugün bir nefret söylemini, tersine çevirip dijital yollarla bize pozitiflik olarak sunan bir kampanyaya değineceğim: Go Back To Africa.

Siyahileri göç ettiği topraklar üzerinden aşağılayan bu nefret söylemi özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve batı ülkelerinde sıklıkla kullanıyor. Uluslararası gezgin platformu Black & Abroad, bu nefret söylemlerini tersine çeviren bir kampanya başlattı. İçinde “Go Back To Africa” yazan tweet’leri, paylaşımları ve içerikleri alıntılayıp Afrika’ya döndüğümüzde göreceğimiz güzelliklerin fotoğrafı üzerine yapıştırarak pozitif hale getirdi.

Sonradan açtıkları gobacktoafrica.com platformunda da Afrika’ya döndüğümüzde göreceğimiz tüm güzellikleri gösteren bir site yarattı. Herkesin paylaşım yaptığı ve katılım sağladığı bu platformda tüm Afrika’ya dönüldüğünde görülecek manzaralar, doğal güzellikler ve yaşam tarzları sergilendi. İş, D&aD’de de White Pencil aldı.

Go Back To Africa’nın lokal karşılığı “Köyüne Dön” ya da “Yallah arabistan’a” meme’i ile denk düşmez sanırım ama bizde de benzer nefret söylemleri kullananlar mevcut. Nefret ve kötü düşünceleri, iletişim yoluyla pozitife dönüştüren, dünyayı güzelleştirmeye yönelik kampanyaların daha da artması dileğiyle.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 108. sayısında yayımlandı.