artwork

Gezi protestoları ve yurttaş gazeteciliği

11 yıl önce

0

Gezi  Parkı protestoları Türkiye’de birçok şeyi etkiledi; siyasete, ekonomiye, akademik çalışmalara, sokağa, toplumun farklı kesimlerine birçok “yeni”yi öğretti.  Bütün bunların arasında en önemlisi Facebook ve Twitter üzerinden yürüyen gerçek zamanlı haberleşmeydi. Bu iki ağ, nüfusun % 40’ını temsil eden (31 milyon 247.120 kişi) kesimini olaylar sırasında real time habercilikle tanıştırdı; ne olup bittiğini öğrenenler, anında bunu yayarak “yurttaş gazeteci” oldular. Facebook ve Twitter’i aktif kullananlar bütün gördüklerini ve duyduklarını anında paylaşırken bu pasif kullanıcılar da fikir paylaşmayı, yorum yapmayı, fotoğraf göndermeyi, hatta kirli bilgi yayanlarla hesaplaşmayı  ve bu bilgilerin yayılmasının nasıl engelleneceğini öğrenerek aktif hale geldiler. Canlı yayın yapan televizyonlar bile sosyal ağlardaki yurttaş gazeteciliğinin çok gerisinde kaldılar.

Araştırmalara göre, Türkiye’de 7,2 milyon Twitter, 31 milyon 250 bine yakın Facebook kullanıcısı var. Dünyada günde ortalama 175 milyon tweet atılırken, Türkiye’de günlük ortalamanın 1,7 milyon olduğu belirtiliyor. Ama polisin orantısız güç kullandığı ve olayların çok büyüdüğü 31 Mayıs gecesinden sonra 1 Haziran’da bir günde 18 milyon 836 bin tweet atılmış.  Birbirini uyaranlar, yardım isteyenler, öfkelerini dile getirenler bir günlük ortalama tweet sayısını 10 kat artırmışlar. Twitter kullanımının en düşük olduğu sabah saatlerindeki tweet sayıları bile olaylar öncesindeki günlük ortalamaya yaklaşmış.

Somemto(*) , Gezi protestolarının 31 Mayıs -6 Haziran arasındaki döneminde 91 milyon 377 bin 342 tweet atıldığını belirlemiş. En çok retweet edilen kişileri ve tweet’lerini de. Bu süre içinde en çok retweet edilen Cem Yılmaz olmuş.  “Yahu şu gaz sıkma işini bitirin, bu insanlar düşman mı?” tweet’i 27 binin üzerinde retweet edilmiş, ikinci sıraya ise Okan Bayülgen yerleşmiş.

Şimdi geleneksel basın ve hatta günlük gazetelerin 24 saatte 2-3 kez tazelenen internet versiyonları, tematik kanallar her biri birer yurttaş gazeteci olan ve olayları anında takip etme alışkanlığı fevkalade gelişen bu kesime nasıl ulaşacaklarını kara kara düşünüyor olmalılar. Tabii markalar ve iletişim şirketleri de.

(*) Etiya’nın Sosyal Medya Management Tool adlı analitik modülü

Necla Zarakol / İDA Yönetim Kurulu Üyesi

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Temmuz 2013 sayısında yayınlanmıştır.