Benan Özer ve Ece Berktav Çelik yorumluyor

Unilever Çay Bölümü ekaterra İçecekten Sorumlu Pazarlama Direktörü Benan Özer ve Not Ad Agency Co-Founder & Creative Director’ü Ece Berktav Çelik 121. sayımızda ayın öne çıkan kampanyalarını yorumladı.

---

TÜRKİYE 

(1) Ziraat Bankası

Unilever Çay Bölümü ekaterra İçecekten Sorumlu Pazarlama Direktörü Benan Özer

Bankacılık sektöründe son dönemde çok eğlenceli, pozitif ve sıcacık kampanya örnekleri görmeye başladık. Ziraat Bankası da son 3 yıldır yüz değiştirme teknolojisiyle geçmişi günümüze getirdiği Yeşilçam’lı ve Kemal Sunal’lı kampanyaların ardından, şimdi de 158. yıl imaj filmi için yine sıcacık bir kampanya hazırlamış. Geleceği inşa ederken, geleceğimiz olan çocuklarla olan hikâyesini geçmişten günümüze, oldukça pozitif bir tonda anlatmış. Dikkat çekici, eğlenceli, aktif, iyi uygulanmış bir kampanyayı hayata geçirmişler. Amaç odaklı iletişimi yoğun konuştuğumuz dönemde, Ziraat Bankası’nın şimdinin çocukları ve geleceğin değerlerine odaklandığı projeleri de duymak hoş olacaktır.

Not Ad Agency Co-Founder & Yaratıcı Yönetmeni Ece Berktav Çelik

Ziraat Bankası bunu hep yapıyor, çok da güzel yapıyor. 152,155,158 filan derken artık gelenekselleşti. Her ne kadar bu sefer “nerde o eski Ziraat filmleri?” demiş olsam da, hep yeni bir “execution” tarzı deniyor olması da takdire şayan. Ama bunu niye yapıyor, onu anlamış değilim. Bu kadar prodüksiyon, bu kadar yayın bütçesini her sene malum olanı ilan etmek için neden harcıyor? Ziraat Bankası’nın; Türkiye’nin en köklü bankası olduğunu, her sene bir imaj filmi yayınlamasa da zaten biliyoruz. Anlatacak daha yeni, daha farklı bir şeyi yok mu yani Ziraat Bankası’nın?

(2) Allianz 

Unilever Çay Bölümü ekaterra İçecekten Sorumlu Pazarlama Direktörü Benan Özer

Hayatın acı-tatlı sürprizlerinden aldığı içgörüyle, özellikle ekonomi ve pandemi koşullarında zorlu geçen bu günler için umut verici bir kampanya hazırlamış. Her kesimden insanı kapsayabilmek için muhtemelen seçilmiş vinyetli filmde, izleyenlerin içselleştireceği bir sürü an yakalanmış ve hoş bir şarkıyla bezenmiş. Filmin duygusu, prodüksiyonu (crafting) ve şarkısıyla bütünleşik anlatımı ile yine aktif, pozitif, izleyeni içine çeken ve tekrar izlettiren bir kampanya olmuş.

Not Ad Agency Co-Founder & Yaratıcı Yönetmeni Ece Berktav Çelik

Çok zordur bir marka için “bu sene yeni bir reklam çekse de izlesek” dedirtmek. Bence Allianz bunu başardı. Kuvvetli ve içimize dokunan bir içgörüyle, kendine has bir tarz oluşturdu. Kalben’in seslendirdiği film de çok iyiydi. Tek eksiği branding’di. İnsanlar filmin hangi markaya ait olduğunu hatırlamakta zorlandı. Akıllarında hangi sigorta şirketi liderse ya da akıllarına ilk hangi sigorta şirketi geliyorsa, o markanın reklamı zannetti. Ama bu tarzı sahiplenip, devam ettirerek bence bu branding sorununu da halletti.

(3) Amerikan Hastanesi

Unilever Çay Bölümü ekaterra İçecekten Sorumlu Pazarlama Direktörü Benan Özer

100. yıl imaj kampanyasında; alışılmışın aksine hastane kapasitesini ya da teknolojisini anlatmaktansa, işinin merkezine her zaman gülümsettiği yüzleri, yani insanı koyduğu kampanyasıyla kendini ayrıştırmış.

Not Ad Agency Co-Founder & Yaratıcı Yönetmeni Ece Berktav Çelik

“Haydi Amerikan Hastanesi’nin reklamını izleyeyim” deyip, pür dikkat izlemezseniz hiçbir işe yaramayacak bir film. Öyle bir tüketici ilgisi de yok. “İşe yaramaz” diyorum çünkü çok temel bir hata var filmde. Umut, başarı, emek, sevgi… Her şeyi söyleyelim, yeryüzünde ne kadar iyi ve doğru kavram varsa sahiplenelim gibi bir mantığı var filmin. İşte bu “YÜZ”den sonuç; çok güzel kavramlardan bahseden bir sürü cümlenin yer aldığı bir çorba.

GLOBAL

(1) WhatsApp

Unilever Çay Bölümü ekaterra İçecekten Sorumlu Pazarlama Direktörü Benan Özer

Yeni yıl gecesi 100 bin WhatsApp mesajı atılınca, WhatsApp’ın da yeni yılın ne demek olduğunu yeniden tanımlayalım demesi normal. O beklenen mesajın değerini yadsımayan kampanyanın içgörüsü oldukça güçlü, hikâye anlatımında biraz daha bam tellerine dokunmasını beklerdim.

Not Ad Agency Co-Founder & Yaratıcı Yönetmeni Ece Berktav Çelik

“Beklediğiniz o mesaj gelmeden, yeni yıl olmaz” güzel bir mesaj mı? Güzel. Execution iyi mi? İyi. Peki izledikten 5 dakika sonra hatırlar mıyız bu filmi? Asla. Whatsapp markasına daha önce hiç yüklemediğimiz bir anlam yüklememizi sağlar mı? Mümkün değil. Çünkü; ne bir ters köşesi var, ne bir sürprizi. WhatsApp’ın hayatında en ufak bir fark yaratmayacak, yapılmamış olsa da hiçbir şey değişmeyecek bir iş olduğu için; iyi bir cümlesi, iyi bir execution’ı olsa da bence kötü iş.

(2) OLAY

Unilever Çay Bölümü ekaterra İçecekten Sorumlu Pazarlama Direktörü Benan Özer

Olay’ın farkındalık yaratmanın yanında STEM burslarını finanse ettiğini duyurduğu kampanyalarını gururla izledim. Günlük hayatta artık normalleşmiş söylemlerin aslında kızlarımızın tutkularına nasıl gem vurabileceği içgörüsünü, gerçek hayat örnekleriyle ve yerel ögelerle oldukça güzel dile getirmişler. Amaç odaklı marka kampanyalarında farkındalık yaratmanın değerinin yanında bu konuda bir aksiyon almaları ve mütevazı bir şekilde duyurmaları da güzel bir yaklaşım. Daha fazla böyle örnekler görmek dileğiyle…

Not Ad Agency Co-Founder & Yaratıcı Yönetmeni Ece Berktav Çelik

Kadınlara “güzellik” satan bir markanın; kadının bundan çok daha fazlası olduğunu vurgulamasına ve bunu çok faydalı bir sosyal sorumluluk projesine dönüştürmesine bayıldım. Üstelik bu tezatı gözümüze sokmayan ama çok iyi hissettiren bir execution ortaya koymuşlar. Yani neresinden bakarsanız bakın çok iyi iş.

(3) Duolingo

Unilever Çay Bölümü ekaterra İçecekten Sorumlu Pazarlama Direktörü Benan Özer

“Emily in Paris” bu kadar popülerken Duolingo’dan gündeme uygun, basit etkili ve bir o kadar da eğlenceli bir kampanya geldi. Dil öğretmenin didaktikliğini ve sıkıcılığını bir tarafa bıraktıran, konuşulurluğu yüksek kampanya eminim marka bilinirliğine ciddi katkı sağlamıştır.

Not Ad Agency Co-Founder & Yaratıcı Yönetmeni Ece Berktav Çelik

Markayı çok iyi öne çıkarmış, güncel olanı çok iyi yakalamış, nokta atışı bir iş. Markanın pozisyonlanması, esprisi, ürünün faydasının öne çıkarılması kısaca her şeyi yerli yerinde, her şeyiyle ayağı yere basan iyi bir iş.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 121. sayısında yayımlanmıştır.