artwork

Qui Legit Regit

10 yıl önce

0

“Okuma ihtiyaç olmalı, tercih değil” diyen Murat Çolakoğlu okumayan bir toplum olduğumuzu rakamlarla açıklıyor ve bunun yarattığı sorunlara değiniyor.

77 milyon kişiyiz. Ama qui legit sayımızın azlığı beni hem şaşırtıyor hem de endişelendiriyor. Bu nedenle de qui legit regit oluyor. Bilgisiz ama her konuda fikir yürüten, bir teknik direktör gibi oyunu kuran, bir politikacı gibi ülkeyi yöneten, yol yapımını seyrederken mühendis, internette takılırken guru, kazada bilirkişi, camide imam, yemek yarışmasında sanırsın Michelin yıldızlı aşçı. Maalesef ortalama yaşı 28 olan ülkemde gençlik okumuyor. Duyuyor, görüyor, dinliyor ama okumuyor ki doğrusunu kendi öğrensin.

Neredeyiz

Sadece dergi basımı ve reklamcılığı ile ilgili segmentte ülkeler arası bir karşılaştırma yaptım. PwC Entertainment & Media Outlook 2013-2017’de 2013 yılının tahmini sonuç rakamlarına göre Türkiye pazarında basılı dergi yayıncılığı 28 milyon dolar, dijital yayıncılık 2 milyon dolar, basılı dergi reklamcılığı 56 milyon dolar ve dijital dergi reklamcılığı da 6 milyon dolar seviyesinde olmuş. Yani bu sektörün dijital ve fiziki reklam ve basım dahil toplam büyüklüğü 92 milyon dolar civarı.

Aynı segmentin 2013 yılında; 8 milyon nüfuslu İsviçre’de 1 milyar 434 milyon dolar, 17 milyon nüfuslu Hollanda’da 1 milyar 375 milyon dolar, 9.6 milyon nüfuslu İsveç’de 636 milyon dolar, 5 milyon nüfuslu Norveç’de 491 milyon dolar civarı sonuçlanması bekleniyor.

Bu rakamların içeriğine baktığınızda basılı dergi yayıncılığının payı çok yüksek olmasına rağmen sürekli bir azalma eğilimindeyken dijital payı sürekli yükseliyor.

Söz bitti rakamlar konuşsun.

Dergi mi dijital içerik mi?

Basım kalitesi ve kurasyon yapılmış içerik zenginliği ile basılı dergiler son on yılda çok ciddi bir kalite sıçraması yaptı Türkiye’de. Zira kitapçılardaki dergi bölümlerine baktığınızda fotoğrafçılıktan tarıma, çocuk bilim dergilerinden origamiye kadar çok geniş bir yelpazede oldukça yüksek kalite basım, fotoğraf ve bir o kadar da zengin içeriğe sahip dergiye ulaşabilirsiniz.

Mobil telefon ve tabletler ile ulaşılabilirlik belki bu sektörün dijitalde daha hızlı büyüme göstermesi beklentisini de getirir ama “application-uygulama” zenginliğinin rekabeti çok ciddi. Eskiden diş hekimi randevunuzu, arkadaşınızı, vapur saatini beklerken ortaya bırakılmış dergileri karıştırmak en güzel zaman geçirme yöntemiydi. Ama şimdi dikkat edin, bu yerlerde bırakılmış dergiler gıcır gıcır duruyor. Neden? Çünkü elimizde o derginin verebileceğinden çok daha fazla çeşitli kaynak var da ondan. Ama kullanıma baktığınızda tercih dijital dergilerden yana değil. En azından rakamlar öyle göstermiyor. Baksanıza, 77 milyonluk Türkiye’de dijital dergi pazarı 21. yüzyılın 13 yılı geride kaldığı halde sadece 2 milyon dolar. Nedir ki bu rakam? İnsan söylemeye utanıyor.

Demek ki bunun arkasında sadece baskı kalitesi ve içerik zenginliği de ihtiyacı yok. Kanımca bunun nedeni “okuma” konusundaki kültürel yönlendirme yetersizliği. Çok kolay ve nispeten çok daha ucuz şekilde ulaşma imkanı olduğunda dahi dergiler yerine zaman geçirmek için oyunlar, sosyal medya araçları ve mobil iletişimin diğer uygulamaları tercih ediliyorsa dergi okumanın dijital ve fiziki anlamda cazibesinin artması için yaratıcılığın sınırlarının zorlanması gerekiyor.

Mobilite/basılı dergi birlikteliğinin ileri teknoloji çözümler ile ilginç hale getirilebileceğini düşünüyorum. “Dergi” aynı mobil cihazların bir “ihtiyaç” halini alması gibi akla gelen, unutulmayacak olan ve “hayatın parçası” olmalı. “Okuma” ve “bilgi edinme” ihtiyaç olmalı, tercih değil. Ancak bu şekilde sahip olduğumuz değerli hazinemiz 28 yaş ortalamasına sahip gençleri ve onların eğiteceği nesilleri 22. yüzyıla hazırlayabiliriz.

Unutmayın Qui Legit Regit.

Bu ne mi demek? Bkz. www.google.com

 

Murat Çolakoğlu / PwC Türkiye Şirket Ortağı – Eğlence ve Medya Sektör Lideri

@mcolak001

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Şubat 2014 sayısında yayınlanmıştır.