artwork

Kristal anların önemi

8 yıl önce

0

Oyunun kuralları değişiyor. Artık ara sıra online olmuyor, online yaşıyoruz. Bu yeni yaşam tarzına uyum sağlamayı ve tüketiciye karar anlarında ulaşmayı başaran markalar öne çıkıyor. Kristal anlar olarak adlandırabileceğimiz bu zaman dilimlerini yakalama konusunda sergiledikleri performans ise markalar için başarının yeni ölçütü haline gelmiş durumda.

Yaratıcı endüstrinin tüm disiplinlerinin buluşma noktası olmayı başaran Kristal Elma Festivali de, mesajları ile tüketicinin aklına ve kalbine ulaşmayı başaran, en iyi uygulamaların altında imzası olan ekipleri teşvik ediyor. Bilgi, mobil cihazlar sayesinde günlük yaşamda istediğimiz her an ve yerde yanımızda, parmağımızın ucunda.

Gün içerisinde her ne yapmak istiyorsak, o konuda kararlarımızı mikro zaman dilimlerinde veriyoruz. Bu anlarda aradığımız desteği öncelikle akıllı telefonlarımızdan alıyoruz. Ulaştığımız bilgilere göre fikirlerimizi değiştiriyor ve satın almayı, ulaşmayı, tüketmeyi düşündüğümüz ürün yerine başka bir ürünü satın almaya karar verebiliyoruz. Bu anlar, markalara doğru zamanda, doğru mesajla, doğru insana ulaşmada bugüne kadar hiç görülmemiş fırsatlar sunuyor. Kısa süre önce açıklanan “Google Önemli Anlar Türkiye Araştırması”nın sonuçları da bunu destekler nitelikte. İşte bunlardan bazıları:

İnternet kullanıcılarının %71’i bir şirketin mesajının konuyla ilgili olmasının, markayla ilgili fikirlerini etkilediğini belirtiyor.

Karar verme anlarında akıllı telefonları ile internete bağlanarak araştırma yapan tüketicilerin %63’ü başka bir markaya yöneldiklerini, %54’ü ise cihazlarında o anda ilgili bilgiye ulaştıkları için normalde düşünmedikleri bir markayı satın aldıklarını belirtiyor.

Akıllı telefon kullanıcıları arasında bir mağazada satın alma kararı verme aşamasında, internet üzerinde ulaştıkları bilgilerin bir ürün ya da hizmet hakkındaki satın alma kararını etkilediğini söyleyenlerin oranı ise  %75.

Kristal anları hep yakalamak dileğiyle…

Bülent Hiçsönmez
Google Türkiye Ülke Direktörü

Bu yazı, Campaign Türkiye’nin Kasım 2015 sayısında yayımlanmıştır.