Sürdürülebilirlik trendleri yükseliyor, umutlar artıyor

Glasgow’da düzenlenen COP26, sürdürülebilirlik konusunda kasım ayının en önemli gündem maddesiydi. Türkiye, COP26’nın hemen öncesinde, Paris İklim Anlaşması’nı TBMM’de kabul ederek yürürlüğe soktu. Dünya liderleri, gezegenimizin geleceği için bir araya geldi. Fosil yakıtlar ve kömür, ilk kez COP kararlarına girdi. Tüm ülkelerin imzaladığı Glasgow İklim Paktı, +1,5 derece hedefini canlı tutmak için umut ışığı oldu.

Yenilenebilir enerji her geçen gün daha da ucuz hale geliyor

Bu gelişmelerin yanı sıra güçlenen sürdürülebilirlik trendleri de umutlarımızı daha da artırıyor. Örneğin, yenilenebilir enerjinin ucuzlaması ve bu trendin hızlanarak devam etmesi; karbon salınımı yüksek fosil yakıtlardan terk edilmesi sürecini hızlandırıyor. Bugün, elektrik üretiminde güneş enerjisi kullanımı kömürden daha ucuz hale geldi.

Sektör fark etmeksizin markalar, çevreye duyarlı ürünlere odaklanıyor

Sürdürülebilirlik konusunda çok önemli diğer bir trendin de çevreye duyarlı ürünlerin yükselişe geçişi olduğunu düşünüyorum. Danışmanlık hizmeti verdiğimiz, farklı sektörlerden birçok markanın, üzerinde çok iyi hazırlık yapılmış, yeni ürün grubu lansmanları için çalışmak bizleri çok mutlu ediyor. Ham madde temininde inovatif yaklaşımların sergilendiği, üretim süreçlerinde karbon ayak izinin minimum seviyelere indirildiği, hatta sıfırlandığı, döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulandığı, bu ürün gruplarının sayıca hızla artması hepimiz için heyecan verici.

Sözlerimi; teknolojideki gelişmelerin ve sektör fark etmeksizin yaşanan dijital dönüşüm süreçlerinin, sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağladığını vurgulayarak tamamlamak istiyorum. Yeter ki bu bakış açısı, şirket yönetimlerine hâkim olsun. O noktada da biz iletişimcilerin sorumluluk alıp daha fazla çalışması gerekiyor.

O zaman, gelecek için umudumuzu koruyalım ve daha da artırmak için hep birlikte çalışalım.

Gonca Karakaş

İDA Üyesi

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 118. sayısında yayımlanmıştır.