Sürdürülebilirlik, stratejimizin bir parçası

Türkiye’de sürdürülebilirlik konusunu stratejik bir yönetim anlayışı olarak kabul eden şirketlerden birisi olarak, sürdürülebilirliğin kapsamının çok genişlediğini ifade etmek isteriz. Dünyada sürdürülebilirlikle ilgili gelişmeleri takip ederek, kilit paydaşlarımızın beklentilerini sorgulayarak ve ülkemizdeki uyum politikalarını izleyerek sürdürülebilirlik stratejimize yön veriyor, hedeflerimizi belirliyoruz. İklim değişikliğini finansal bir risk kabul ederek bu politikasını ilk açıklayan şirketlerden de birisiyiz. Bu çerçevede, 2021 yılında 2,4 milyon dolar yatırımla Şekerpınar yerleşkesindeki lojistik binamızın çatısına güneş enerjisi panelleri yaptık. Yine Şekerpınar’da kullanılan sıcak su ihtiyacını güneş enerjisinden karşılayacak yatırımla yılda 3844 m³ doğalgaz tasarrufu hedefliyoruz. ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi, ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi sertifikalarını aldık. Ayrıca 2021 yılında dünya standartlarında karbon emisyonu raporlamasına geçtik.

Bunun dışında, BIST Sürdürülebilirlik endeksinde yer alan bir şirket olarak 2022 sonrası ve 2025 yılına kadar ESG hedeflerini ve stratejilerini kapsamlı biçimde açıkladık. 

Ana üreticimiz Volkswagen 2050 yılında sıfır emisyon hedefini kamuoyuna beyan etti ve bu hedef için aksiyon planlarını da açıkladı. Bugün artık biliyoruz ki, üretim kaynaklı karbon emisyonu %30 civarında geri kalan %70 ise tedarik ve kullanımla ortaya çıkıyor. Volkswagen AG de 2021 yılında Tedarik Zincirinde Sıfır Emisyon programı başlattı. Biz de Doğuş Otomotiv olarak, tek ithalatçı, bu programa katılan 6 pilot ülkeden biri olduk. Volkswagen AG’nin tüm dünyada hedeflemiş olduğu 2050 Sıfır Emisyon ve genel anlamda sürdürülebilirlik hedeflerine biz de Türkiye olarak tüm yetkili satıcı teşkilatımızla katkıda bulunmaya başladık. 2023 yılında sağlıklı veri akışı ve ölçümleme için bir start-up firmasıyla yazılım konusunda iş birliği yapacağız. Tabii iş modelimiz de değişiyor, dönüşüyor. Tedarik zincirindeki farklı birimler, atık yönetiminden, bina restorasyonuna, hukuki süreçlerden, yenilenebilir enerjiye geçişteki çözümlere, eğitimlere kadar çok farklı departman ve uzmanların devreye girdiği “agile” bir metodla geniş bir yelpazede çalıştıkları bir sisteme geçtik.

Doğuş Otomotiv olarak sektörümüzde hem ithalatçı hem distribütör olarak örnek alacağımız başka bir şirket yok. Tam 13 senedir sürdürülebilirlik raporlaması yapıyoruz. Halka açık bir şirket olarak BIST sürdürülebilirlik endeksinde yer alıyoruz. Senede 4 kez değerlendiriliyoruz. 

Geçen yıl ilk kez AIAG (Automotive Industry Action Group)’ın Küresel Otomotiv Sürdürülebilirlik Pratik İlkeleri İndeksi ile rapor yayınladık, bu yıl bir ilki daha gerçekleştirerek kendi segmentimizde Türkiye’de ilk kez SASB (Sustainability Accounting Standards Board) tarafından yayınlanan otomotiv distribütörleri için özel göstergeleri de raporumuza dahil ettik. Ancak en önemlisi sürdürülebilirlik, şirket içinde organizasyon şemasında yer alan komitelerde stratejisi belirlenen ve izlenen, Doğuş Otomotiv’in stratejisinin bir parçası haline gelmiş bir olgudur. 

Doğuş Otomotiv İnsan Kaynakları ve Dijital Dönüşüm ve Kurumsal İletişim departmanları ortak çalışması olarak 2020 yılında Dijital Yetkinlik Geliştirme Programı lanse edilmiş ve GO-DGTL Akademi kurulmuştur. Bu program kapsamında Şirket genelinde dijitalleşme ve dijital teknolojiler konularında farkındalık artışını sağlamak amacıyla yatay ve dikey programlar belirlenmiştir. Yatay programlar Dijital Dönüşüm Eğitimlerini kapsarken, Dikey Programlar Veri Bilimi Okulu, Robotik Proses Otomasyonu (RPA), Müşteri Deneyimi ve Trendler ile Yapay Zeka konularına odaklanmıştır. 

2022 yılında sürdürülebilirlik alanındaki beklentiler sadece iklim değişikliği ve karbon emisyonu hedefleriyle sınırlı kalmayacaktır. COVID-19’un etkilerinin devam ettiği ikinci yılı bitirirken şirketlerin uzaktan ve esnek çalışma yöntemlerini geliştirerek çalışanların refahına ve kurumsal hedeflere daha fazla odaklanmaya ihtiyaçları olacak ve bu konuda kalıcı adımlar atmaları gerekecek. 

Sürdürülebilir kaynaklar ve tedarik zinciri yönetimi programlarının kapsamı ise ESG konularını daha fazla içerecek şekilde genişlerken adil satın alma gibi konular da özel sektörün öncelikleri arasında yakın zamanda yer almaya başlayacak. Dünyada pek çok ülkede arka arkaya duyurulan düzenleyici yasa ve yönetmelikler, tüketici baskısı, kaynakların giderek azalması, tedarik zinciri riskleri ve yaklaşan iklim değişikliği kaynaklı tehditler, şirketleri kurumsal değer yaratan ve sürdürülebilir olmalarını sağlayan döngüsel iş modelleri geliştirmek zorunda bırakıyor. Bu jenerasyonun sürdürülebilirlik, doğa dostu ürünler gibi konulara karşı hassasiyeti de söz konusu. Tabii ki onların tercihleri ebeveynleri de etkiliyor daha çevreci daha sürdürülebilir markalara yöneliyorlar. 

Şirket içinde iş birimleri ve departmanlarla markalar sürdürülebilirlik odak alanları kapsamındaki öncelikleri sahiplenir ve bu konularda sağlanan ilerlemeleri konseyde bulunan temsilcileri aracılığıyla konseye ve üst komiteye bildirir. Her iş biriminin sürdürülebilirlik odak alanları doğrultusunda hedefler belirlemesi, bu hedeflere ulaşmak için uyguladıkları yöntemler ve planlar, ölçme ve izleme süreçleri Dijital Dönüşüm ve Kurumsal İletişim Departmanı’na iletilir. Sürdürülebilirlikle ilgili alanlarda bazı öncelikli konular pek çok birimin ya da departmanın faaliyetlerini doğrudan ilgilendirebiliyor. 

 

Porsche ve Nocturne iş birliği

Porsche sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında tüm dünyada, sürdürülebilir ve değer yaratan projeleri destekliyor ve çevresel ayak izini daha da azaltıyor.

Porsche Türkiye’de bu stratejiye uygun olarak hazır giyim markası Nocturne ile iş birliği gerçekleştirdi.

Nocturne; Sonbahar/Kış 2022-23 sezonunda marka dostlarına yeni koleksiyonundan ürün gönderimi yapmak yerine, diledikleri tasarımı ihtiyaçları doğrultusunda bizzat seçebilecekleri bir QR kod iletti. 

Süreci her bakımdan çevre dostu hale getirmek ve karbon ayak izini sıfıra indirmek içinse ürünlerin bulunduğu dijital platforma yönlendirme sağlayan QR kod kartı, Porsche’nin tamamen elektrikli spor otomobili Taycan 4 Cross Turismo ile kişilere teslim edildi. Link üzerinden seçimlerin yapılmasının ardından, paketler yine Porsche Taycan 4 Cross Turismo ile adreslerine ulaştırıldı.

Porsche Taycan 4 Cross Turismo, üretim fazlası kumaşlarından tasarlanmış çiçeklerle süsleyerek çevreyi koruma bilincine dikkat çekti.

Ebru Kantoğlu

Doğuş Otomotiv Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Müdürü

 

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin Sürdürülebilirlik Özel sayısında yayımlanmıştır.