artwork

Sınırları kaldırmak

3 yıl önce

0

2020 yılı, hepimiz için tüm yetkinlik ve fonksiyonlarımızla stres testine girdiğimiz bir yıl oldu. Dayanıklılık, çeviklik, hızlı karar alma ve uygulama, sürekli ölçüm ve kalibrasyon gibi konuların kavramsal düzlemden çıkıp, pratikte ne kadar hayati olduğu bu süreçte ortaya çıktı. Bu konuda kasları gelişkin şirketler süreci iyi yönetti, hatta deneyim olarak ciddi kazanımlar sağladı.

Yapı Kredi de bu konuda kasları oldukça gelişmiş bir şirket. Kültürü ve alt yapısı, böylesi belirsiz bir sürecin, olabildiğince sağlıklı ve sıkıntısız yönetilmesine olanak sağladı. Müşterilerimizin, özellikle bu dönemdeki ihtiyaçlarını kesintisiz ve eksiksiz karşılama ve bu süreci beraber hasarsız atlatma konusunda büyük başarı sağladık.

‘Sınırları kaldırmak’ felsefemizin ne kadar önemli ve kritik olduğu da bu dönemde kanıtlanmış oldu. Pandeminin, bizim hizmet alanımızla ilgili ortaya çıkardığı pek çok sınırı ortadan kaldırdık. Fayda sağlayan ürün ve hizmetler, temassız ödeme teknolojileri, dijital bankacılıkta artık kapsamı iyice genişleyen hizmet setleri müşterilerimizin önündeki pandemiyle daha da sertleşen sınırları kaldırdı ve bu süreçte hayati bir rol oynadı.

Tüm iletişim örgütlenmemiz de salgınla birlikte tamamen bu konular üzerine kuruldu. Kafayı gömen ve saklanan değil, ortada olan; sürekli konuşan, çözüm sunan ve yönlendiren bir marka olduk. Türkiye’nin en büyük kurumlarından biri olarak bunu hem ülkemize hem de müşterilerimize karşı önemli bir sorumluluk olarak gördük. Böyle de görmeye ve aynı anlayışla çalışmaya devam ediyoruz.

Bankacılık sektörü, dijitalleşmenin oldukça ileri seviyede olduğu sektörlerden biri. Yine de bu dönemde dijitalleşmeyi gerçek anlamda müşteri deneyimini zenginleştirmek ve fayda sağlamak üzere kullananlar öne geçti.

Elbette çok daha hızlı bir dönüşüm müşteri tarafında oldu. Dijital kanalları kullanmayan büyük bir kitle dijital bankacılıkla tanıştı. Hepsinden önemlisi bu konuda kalıcı alışkanlıklar oluştu. Artık fiziki olarak şubelerimizden hizmet alanların sayısı pandemi öncesine göre oldukça düşük durumda. Bunun da kalıcı olacağını düşünüyoruz. Müşterilerimiz; sunduğumuz kolaylık, hız, güvenlik gibi somut faydalarla dijital kanalların onların deneyimini ne kadar zenginleştirdiğini görmüş ve deneyimlemiş oldu.

Önümüzdeki dönemin en önemli konularından biri sürdürülebilirlik olacak. Pandemi ile birlikte bu konularda farkındalık biraz daha arttı; bu da önemli ve faydalı. Oysa bu konuda gerçek anlamda yapılması gereken çok şey var. Finans sektörü, doğrudan ve dolaylı etkisi sebebiyle, sürdürülebilirlik konularında da büyük bir misyon üstlenmek zorunda. Biz de bu konuda uzun bir süredir çalışıyor ve oldukça titiz ve detaylı planlamalar yapıyoruz.

Sadece sürdürülebilir bir çevre konusunda değil; sürdürülebilir finans, finansal kapsayıcılık, topluma ve insana hizmet, iklim bağlantılı risklerin yönetilmesi konusunda da oldukça gelişmiş bir stratejimiz ve buna göre çok katmanlı çalışma planlarımız var. Bu konu, Yapı Kredi açısından bundan sonrası için de önemli konu başlıkları arasında geliyor. Bu alanda, ana hissedarımız Koç Holding’in bu konuya yaklaşımı ve çalışmaları da bize büyük itici güç oluyor.

Sürdürülebilirlik konusu, markaların tüketicilere yaklaşımı ve sunduğu çözümler açısından da önem taşıyor. Özellikle yeni yetişen kuşak, amaç ve değer odaklı markalara daha yakın bir eğilim gösteriyor. Önümüzdeki dönemde de markaların kendi iş alanlarında iyi olmalarının yanı sıra; sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik konularıyla topluma kattıkları değer başarılarında daha da belirleyici bir noktada olacak.

Pandemi ile birlikte çalışma düzenlerinde de değişiklikler oldu. Bunların bir kısmının kalıcı hale geldiğini göreceğiz. Yapı Kredi yeni çalışma düzenini hayata geçiren ilk kurumlardan biri oldu. Buna göre, oldukça iyi sonuç gösteren uzaktan çalışma modelimizi kalıcı hale getirecek detaylı bir proje çalıştık. Bazı çalışma arkadaşlarımız artık tamamen uzaktan çalışacak ve fiziki olarak ofislerde olmayacak. Bir kısım arkadaşımız da hibrit çalışma modeliyle yarı uzaktan ve yarı fiziki çalışma modeline geçecek. Bununla ilgili uygulamamız genel müdürlük binalarımızda başladı. Fiziki dönüşümü de paralel olarak değiştirmeye başladık.

Evden çalışma, elbette işveren markası konularını derinden etkileyecek. Artık fiziki olarak ofise gelmeyen ve bir arada bulunmayan ekiplerde kurum kültürü, ekip çalışması, takım ruhu gibi konular tekrar tartışılması gereken konular haline gelecek.

Özetle, çalışanlarından başlayarak, tüm paydaşlarını işlerinin odağında tutan markalar önümüzdeki dönemde de sektörlere liderlik etmeyi sürdürecek. Yine bu dönemde de müşterilerinin ihtiyaçlarını iyi anlayan ve buna samimiyetle karşılık vermeye çalışan; değişen alışkanlıklara, ihtiyaçlara, dinamiklere kendini hızla adapte edebilen ve dönüşebilen markalar avantaj sağlayacak. Ticari kaygı güden iyi gün dostlarıyla tüketiciyle bağı kuvvetli, kötü gün dostları arasındaki makas daha da açılacak.

Müşterilerimize ürün ve hizmetlerimizi anlatırken “Hayat sana sınırlar koyar, Yapı Kredi o sınırları kaldırmak için var” diyerek hayatı kolaylaştırdığımızı, her daim onların yanında olduğumuzu ve hizmette sınır tanımadığımızı hep söylüyorduk. Salgın dönemi bize tüm bu söylemlerimizi kanıtlama fırsatı sundu.

Yapı Kredi olarak 2021 yılında da müşterilerimizin ihtiyaçlarını en doğru şekilde anlamaya, ihtiyaç duydukları her an yanlarında olmaya devam edeceğiz.

Topluma her alanda değer katma sorumluluğumuzla, hayatın koyduğu sınırları kaldırmayı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.

 

Arda Öztaşkın

Yapı Kredi Kurumsal İletişim Direktörü

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 108. sayısında yayımlandı.

Senin için
Tümünü göster
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu: “Türkiye bölgesel bir üs…

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş...