artwork

Robotlar düşmanımız değil

12 ay önce

0

Across the Pond Genel Müdürü Aaron Hutchinson; “Neden teknoloji bazlı markalar, insani yönlerini göstermeyi unutmamalı?” sorusunu cevaplıyor ve teknoloji hakkındaki olumsuz algıları örneklerle yıkmaya çalışıyor.

Teknoloji zihinlerimizi mahvediyor, işlerimizi elimizden alıyor, demokrasiyi öldürüyor ve kültürü yıpratıyor. Teknoloji etrafındaki medya yayın alanının bize günlük olarak anlattığı şey bu.

Yapay zekanın Sally Rooney’i işsiz bırakacağı korkusundan, büyük teknolojinin çocuklarımıza ortak ebeveynlik yaptığına dair uyarılara kadar, teknolojinin resmedildiği hali oldukça sevimsiz.

Bu kadar çok olumsuz başlıklar varken, teknolojinin dünyaya ve yaşamlarımıza katkısı hakkında dengeli bir görüş elde etmek neredeyse imkansız.

Haber kuruluşlarının dikkat çekici, panik uyandıran manşetleri sevdiğini biliyoruz ancak basının bu yaklaşımını besleyen durum çoğunlukla, teknoloji şirketlerinin daha insani bir düzeyde iletişim kuramaması.

Teknoloji, perakende veya telekomünikasyon gibi diğer kategorilerden çok farklı olduğu için pazarlamada alternatif bir yaklaşıma ihtiyaç duyuyor. Coke ve Nike gibi büyük şirketler, markalarını, ürünlerinin sağlayabileceği bir faydayla ilişkilendirerek oluşturdu. Örneğin; Coke söz konusu olduğunda “mutluluk” akla geliyor. TikTok, Google ve Meta gibi teknoloji markaları tamamen farklı bir amaca hizmet ediyor. Ayrıca, marka dünyalarını oluşturmak için bir çift spor ayakkabı gibi bir nihai ürün sağlamıyorlar. Bu nedenle tüketim mallarına uyguladığımız aynı marka teorilerini teknoloji markalarında kullanmamalıyız.

Teknoloji, dünyaya somut bir şey katmak yerine iletişim, eğitim, topluluk ve yaratıcılık gibi alanlarda bireylerin birçok önemli ihtiyacının görünmez kolaylaştırıcısı oluyor. Teknoloji dünyasının karmaşıklığı, insanların bağ kurabilecekleri veya duygusal olarak bağlanabilecekleri hikayelerle pek uyumlu değil ancak teknolojinin daha insani ve ilişkilendirilebilir görünmesini sağlamak, rolüne dair daha dengeli bir görüş sunmak için çok önemli.

Teknoloji o kadar da kötü değil; hayatımızı iyileştirebilir, sağlığımızı yeniden kazanmamıza yardımcı olabilir ve gezegenimizi koruyabilir. Örneğin; teknoloji, havadaki karbondioksiti geri dönüştürerek ve onu yenilenebilir enerjiye dönüştürerek küresel emisyonları ortadan kaldırmayı görev edinmiş bir kuruluş olan Twelve veya uygun fiyatlı bir güneş enerjili otomobil üreten Sono Motors gibi şirketlerin iklim değişikliğiyle mücadele etmelerini sağlıyor.

Teknoloji ayrıca sağlık hizmetlerindeki büyük gelişmelerden de sorumlu. Across The Pond’da müşterimiz olan Google’ın DeepMind’ı, amino asit kesitinden bir proteinin 3 boyutlu yapısını tahmin eden AlphaFold adlı bir yapay zeka programı geliştirdi. Hücre blokları inşa etmeyi anlama çabalarını büyük ölçüde hızlandırabiliyor.

Ayrıca yapay zeka, itfaiyecilerin yangın olan binalarda yollarını bulmalarına da yardımcı oluyor. AUDREY (Verileri Akıl Yürütme, Çıkarma ve Sentez Yoluyla Anlama Asistanı) adlı Nasa tasarımı bir sistem, yanan binalardaki tehlikeyi tespit etmek ve itfaiyecileri kendilerini koruyabilmeleri, daha fazla insanı kurtarabilmeleri için en güvenli yola yönlendirmek amacıyla yapay zekayı kullanıyor.

Öncü teknoloji markalarının, misyonlarıyla daha fazla insanın dikkatini çekebilmesi gerekiyor. “Kategori yararına” odaklanmak yerine sosyal değeri olan bir dernek kurmaya ve ihtiyaçlarımıza hizmet edip toplumu iyileştirmede oynadıkları role yatırım yapmalılar. Bu, pazarlamayı daha etkili kılar çünkü insan önceliklidir, makine değil; işlevsellik değil, duygusallık ve anlamlı olma… Bunun bazı güçlü örnekleri var. Engellilerin yaratıcılığını gözler önüne seren Apple kampanyası çok sayıda kişiye ulaşarak farkındalık yarattı. Microsoft da öyle; COVID-19 araştırmasının ön saflarında yer alan insanlara yardım etmek ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlara, çeşitli şirketlere bağış yapmak adına teknolojiden nasıl yararlanabileceğini göstermek için operasyonlarını ve iletişimini dönüştürüyor.

Google CMO’su Lorraine Twohill, Cannes Yaratıcılık Haftası’nda şöyle söylemişti: “Markalar, hedef kitlelerinin kim olduğunu ve onlara nasıl ulaştıklarını düşünmeli. Bunu büyük bir iş fırsatı olarak görüyorum.” Haklı, teknolojiyi daha kapsayıcı bir şekilde kullanmak ve daha geniş bir şekilde sunmak, kâr haneniz üzerinde her zaman olumlu bir etkiye sahip olacaktır.

Farklı ihtiyaçlara uyum sağladığımızda ve teknolojinin olumlu etkisini paylaştığımızda hepimiz bunu daha çekici hale getirebiliriz.

Aaron Hutchinson

Across the Pond Genel Müdürü

 

Bu içerik ilk olarak Campaign Türkiye’nin 131. sayısında yayımlandı.