artwork

“Reklamda Yaratıcılık Merkezi”

4 ay önce

0

İstanbul Dışı sayfalarımızın bu sayıdaki konuğu Adana’dan Kreatif 360 Reklam Ajansı oldu. Adana’da faaliyet gösteren reklam ajansına dair merak ettiklerimizi ajansın kurucuları Ali Şahin ve Murat Taşan’dan dinledik.

Kreatif 360, on yılı aşan bir tecrübeyle Adana’da bulunan ve Azerbaycan’da da ofisi bulunan 360 derece bir reklam ajansı. Müşterilerine ihtiyaç duydukları stratejilerle beraber dijital pazarlama, exclusive içerik, tanıtım filmleri, artırılmış gerçekliğe sahip sanal turlar gibi hizmetler sunuyorlar. Genç ve yenilikçi bir dijital ajans olarak, kendilerini yaratıcı endüstrinin öncüleri olarak görüyorlar.

Burak Becan: Ajansınızı yaratıcı endüstride nasıl konumlandırıyorsunuz?

Ali Şahin: Aslında biz yaratıcılığımıza güvenerek bu ajansı kurduk. Ortağım Murat Taşan ile uzun yıllar reklam ajanslarının mutfağında çalıştık. İşin mutfağından gelmenin büyük faydaları var ancak bir ajansı işletmek ve ayakta tutabilmek tamamen farklı bir konuymuş onu da yaşadıkça, tecrübe ettikçe öğreniyoruz. Genç ve yenilikçi bir dijital ajans olarak, kendimizi yaratıcı endüstrinin öncüleri olarak görüyoruz. Ajansımızı oluşturan genç ve dinamik bir ekip var yaratıcı çözümler üretme konusunda istekli ve tutkulu. Bu, müşterilerimize yenilikçi fikirler sunma ve projelerini başarıyla hayata geçirme yeteneği sağlıyor. Dijital dünyadaki hızlı değişimlere ayak uydurma yeteneğimiz sayesinde, müşterilerimize son teknolojiyi kullanarak en iyi sonuçları elde etmelerine yardımcı oluyoruz. Bu, ajansımızı yaratıcı ve teknolojik bir güç olarak konumlandırıyor ayrıca müşterilerimizle yakın bir işbirliği içinde çalışarak, onların ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyoruz. Esnek çalışma yaklaşımımız, müşterilerimizin beklentilerini aşmamıza olanak tanıyor.

Burak Becan: Ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Murat Taşan: 360 derece ajans hizmeti veriyoruz. Müşterilerimizin cijital pazarlama, exclusive içerik, tanıtım filmleri, artırılmış gerçekliğe sahip sanal turlar.

Burak Becan: Ajansınız Adana’da yer alıyor. Adana’daki bir ajansın İstanbul’a göre avantajları ve dezavantajları neler?

Ali Şahin: Adana’da bulunmanın avantajları ve dezavantajları iş stratejinize ve hedeflerinize bağlı olarak değişebilir. Lokasyonunuzun getirdiği avantajları maksimize etmek ve dezavantajları yönetmek, başarılı bir dijital ajans olarak önemlidir genel olarak baktığımızdaysa Adana’da yer almak, yerel müşterilere ve iş bağlantılarına daha kolay erişim sağlamakta. Yerel bir ajans olarak bölgede daha iyi bir yerel müşteri tabanı oluşturma potansiyeline sahipiz. Daha düşük işletme maliyetleri ile de fiyat konusunda daha rekabetçi bir pozisyona sahibiz. Ancak tabi ki İstanbul daha büyük bir pazar sunuyor ve daha fazla ulusal ve uluslararası müşteri fırsatına erişim sağlıyor, Adana’da bu pazarın büyüklüğü çok daha sınırlı.

Burak Becan: Diğer ajanslarla rekabet edebilecek insan kaynağına ve sektörel dinamizme sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Murat Taşan: Rekabetin yoğun olduğu bir sektörde olduğumuzun farkındayız ve sürekli olarak kendimizi geliştirmek için çaba gösteriyoruz. Müşterilerimizin beklentilerini aşmak ve sektördeki liderlerle rekabet etmek için çabalıyoruz. Yetenekli ve tutkulu bir ekibe sahibiz. Ekip üyelerimiz, dijital pazarlama, tasarım, yazılım geliştirme, SEO, içerik üretimi gibi farklı alanlarda uzmanlaşmıştır. Bu, müşterilerimize çok çeşitli hizmetler sunma yeteneği sağlıyor ayrıca Ekibimizi yeni trendler, teknolojiler ve en iyi uygulamalar konusunda güncel tutmak için çaba gösteriyoruz.

Burak Becan: Kreatif 360 Ajans olarak çalışan bulmakta zorlanıyor musunuz, yeni iş arkadaşları alırken kriterleriniz neler?

Ali Şahin: Yeni bir ekip arkadaşı bulmak oldukça zor. Bizim en önemli kriterimiz yetenekten ziyade vizyon, öğrenmeye ve üretmeye olan açlık. Sektörde, yetişmiş ve nitelikli çalışan bulmak gerçekten zor bizim çabamız ise ekip içerisindeki ahengi, uyumu bozmayacak çalışanlar bulup yetiştirmek açıkcası. Programları, ekipmanı, piyasayı ve her şeyi öğretiriz yeter ki karşımızdaki insandan o enerjiyi alalım.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 136. sayısında yayımlandı.