Site icon Campaign Türkiye

Murat Göllü: “Son 7 yıldır Türkiye’nin en değerli banka markası Akbank”

Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü, Akbank’ın 2 yıldır bankacılığı yeniden hayal edip geleceğin bankasını kurma yolundaki projesini anlattı.

Bu yıl yetmişinci yaşını kutlayan Akbank için “ilklerin bankası” tanımını kullanmak yanlış olmaz. Sadece mobil şube kapsamında hayata geçirdiği teknolojilerle değil, sosyal sorumluluk çalışmaları ve yenilikçi bakış açısıyla da çok özel bir yere sahip olan bu bankayı ziyaret ettik, Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü’den Akbank’ın dönüşüm sürecini dinledik.

İnci Vardar Bu yıl Akbank’ın 70. yılı kutlanıyor. Bu kapsamda gerçekleştirdiğiniz iletişim çalışmalarından bahseder misiniz?

Murat Göllü Aslında iletişim çalışmalarının neredeyse sonuna geldik, yıl bitiyor. 1948’de 12 kişiyle kurulmuş Akbank’ın bugün 14.000 çalışanı ve milyonlarca müşterisi var. Bir taraftan Harvard’da bir başarı öyküsü olarak okutuluyor. Türkiye’nin en değerli kurumlarından bir tanesi. Son 7 yıldır Türkiye’nin en değerli banka markası.

Bütün bu başarıları düşündüğümüzde yetmişinci yılımızda tüm paydaşlarımıza, çalışanlarımıza, müşterilerimize, Türkiye’ye bir saygı duruşunda bulunalım istedik. “Biz 70’iz” bunun sonucunda ortaya çıktı.

Daha çok insan manzaralarını göstermeye çalıştık. Verdiğimiz krediler değil aslında o krediler sayesinde kurulan fabrikalarda çalışan işçiler gözünden bakmaya çalıştık. Destek olduğumuz rüzgar enerjisi santrallerinin üstüne çıkıp oradaki çalışanların duygularına ulaşmaya çalıştık. Diğer taraftan sosyal sorumluluk kampanyalarımıza baktık, Akbank’ın özellikle kültür sanat alanında çok fazla kampanyası var. Orada sanatseverlerin gözünden bakmaya çalıştık ve muazzam bir film çıktı. 30 Ocak’ta yayına girdik. İzlenme, beğenilme, Akbank’la eşleşme gibi tüm değerlerle ilgili yaptığımız araştırmalarda reklamın etkisi çok iyi oldu.

Akbank’ta kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları da çok aktif ve aslında uzun soluklu çalışmalar. 46 senedir çocuk tiyatromuz var, caz festivalimizin bu sene 28. yılı, Akbank Sanat’ın 25. yılı. Contemporary İstanbul’un ana sponsoruyuz, bu sene 13. yılı. Bir taraftan girişimcilikle ve eğitimle ilgili yaptığımız çalışmalar da var. Bunlar hep yıllardır devam ettirdiğimiz çalışmalar. Bunların ötesinde, 70. yıla özel bir çalışma yapabilir miyiz diye düşündük. Orada da aklımıza güzel bir fikir geldi: Bir gülüşün 70. İstedik ki insanlar bir gülümsemelerini göndersinler, her bir gülümseme için biz de kumbaraya 70 kuruş atalım, orada biriken parayla 30 Ocak 2018’de İhtiyaç Haritası’nda açık olan ihtiyaçları karşılayalım. Bu kampanyamızı da devam ettiriyoruz. Burada toplanan paralarla şimdi Türkiye’nin dört bir yanındaki okullara eğitim malzemeleri gönderiyoruz.

İnci Vardar 70. yıl iletişimlerinde insana dokunan kampanyalar yaptınız, hemen ardından da “Hayatın Kalbinde” konseptiniz devreye girdi, yeni ürünlerinizi tanıttınız. Bunlardan da biraz bahseder misiniz?

Murat Göllü Akbank son iki senedir çok büyük bir proje yürütüyor. Bu projeyi “Yeni Nesil Akbank” olarak isimlendirdik. Gebze’deki Akbank Bankacılık Merkezi’nde 100’e yakın arkadaşımız, bugün bankayı sıfırdan kuruyor olsak nasıl bir banka olurdu diyerek çalışıyorlar. Bu çalışmaların sonucunda yeni ürün ve hizmetler çıkıyor ortaya ve süreçlerimizi iyileştiriyoruz.

Bugün baktığımızda biz aslında bankalarla yarışmıyoruz, hiçbir banka birbiriyle yarışmıyor. Aslında hepimiz hayatın kendisiyle yarışıyoruz. Çünkü hepimiz mobildeyiz. O zaman aslında siz bankalarla değil, müşterinin telefonundaki uygulamalarla yarışıyorsunuz.

Bankacılıkla alakalı uygulamaları müşterilere nasıl sunabiliriz diye düşündük. Bunlardan bir tanesi selfie. Hepimiz selfie çekiyoruz, Instagram’da her dakika yayınlanan yüzlerce selfie var. Bugün müşterilerimiz arzu ederlerse Akbank’ın mobil bankacılığına selfie ile girebiliyorlar.

Bir diğeri mesajlaşma. Bugün hepimiz farklı mesaj uygulamalarıyla birbirimizle mesajlaşıyoruz, gruplar kuruyoruz. Herkes mesajlaşarak bir şeyler yapıyorsa, bankacılığı neden mesajlaşarak yapmayalım? Yine arkadaşlarımız bir chatbot geliştirdiler. Bugün siz kurduğunuz WhatsApp gruplarındaki gibi mesajlaşarak Akbank’ta para gönderebiliyorsunuz, rahatlıkla EFT ve havale yapabiliyorsunuz.

Bir diğeri, telefondaki hareketler. Telefonda farklı farklı hareketler yapıyoruz, ekranları yana kaydırıyoruz, bir şeyi silmek istersek yukarı kaydırıyoruz, kapatmak için sallıyoruz bazen. “Yapılan bu hareketlerle neden kredi alınmasın?” dedik. Bugün yine Akbank müşterileri telefonlarını sallayarak ne kadar kredi alabileceklerini görebiliyorlar ve istedikleri takdirde krediyi anında hesaplarına aktarabiliyorlar.

Biz de arkadaşlarımızın müşterilerimiz için, Türkiye için geliştirdikleri bu ürünleri “Akbank hayatın kalbinde” kampanyasıyla tanıtıyoruz.

 

İnci Vardar Bunun rakamsal dönüşleri nasıl oldu?

Murat Göllü Akbank 70’iz kampanyasının markamıza katkısı çok büyük oldu, hatırlanırlıkta bayağı iyi noktalara geldik. Tabii bu reklamları sadece televizyonda, gazetede değil, özellikle dijitalde yapıyoruz. Rakamsal olarak bildiğim kadarıyla selfie tarafında yüz binlerce kişi selfie ile girmeye başladı. Tabii bu bahsettiğimiz kampanyalar çok yeni, neticeleri yavaş yavaş çıkıyor.

 

İnci Vardar Yeni konseptle Y kuşağına hitap ediyorsunuz. Sonraki nesle yönelik çalışmalarınız da var. Peki bu yeni düşünce yapısı sonucunda Akbank nasıl bir dönüşüm geçiriyor?

Murat Göllü Hedef kitle olarak millennial mindset’i belirledik. Sadece millennial’lar değil, millennial düşünenler, yani hayatın içinde olanlar, sosyal yaşayanlar gibi düşünebiliriz. Türkiye’de çok genç bir nüfus var, büyük bir çoğunluk millennial mindset’e giriyor. Biraz önce bahsettiğim gibi, iki yıldır arkadaşlarımızın yürüttüğü çalışmalar var. Bu çalışmalarda hem süreçlere hem de kendi insan kaynağımıza, markamıza, bütün teknolojilerimize bakıyoruz. Tabii bütün bunların yansıması aslında şubeler ve mobil uygulamamız. Mobil uygulamada çok iyi bir noktadayız. Geçtiğimiz sene İspanya’da yapılan yarışmalarda bu uygulama, sadece bankacılık değil, dünyadaki bütün uygulamalar arasında birinci seçildi.

Şubelerimizi tekrar gözden geçirdik. Galata şubemizi yeniledik, Bağdat Caddesi’nde yeni bir şube açıyoruz. Bu sırada bütün şubelerimizi yavaş yavaş yeniliyoruz. Orada da aslında konu tabii ki şubedeki mimari dönüşümün ötesinde. Gelecekte paranın iyice ortadan kalkacağını düşünüyoruz. Bu nedenle vezneler yavaş yavaş ortadan kalkıyor, müşteriyle birebir iletişim, müşteriye danışmanlık vermek çok daha önemli bir hale geliyor. Hatta şöyle bir şey söylüyoruz: Eğer geleceğin bankacılığı nasıl olacak diye merak ediyorsanız, sizi Galata’daki şubemizi görmeye davet ediyoruz. Aslında yaptığımız bütün çalışmaların özetini Galata’daki şubemizde şu anda görebiliyoruz.

 

İnci Vardar Nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz?

Murat Göllü Bağdat Caddesi’nde açacağımız şubeye bir sanat eseri koymak istiyoruz. Arkadaşlarımızla bu sanat eseri ile bankacılık datasını nasıl bağlarız konusunu tartıştık. Kendi sektörümüze bakacak olursak, data tabii iletişim sektörünü çok etkiledi. Gelecekte bence her şeye data yön verecek.

 

İnci Vardar Data ve geleceğin teknolojisi demişken, Akbank Ripple’a yatırım yaptı sanırım. Bunun detayları nedir?

Murat Göllü Ripple’a yatırım yapmak değil aslında. Günün sonunda baktığımızda blockchain teknolojisi değerlerin el değiştirmesi, bunun için aracıların ortadan kalkması demek. Bu sadece bankacılık sektöründe değil, önümüzdeki günlerde dünyada her sektörde olacak. Siz bana evinizi satarken belki noter ya da tapu dairesi aracılığıyla değil, artık blockchain üzerinden satacaksınız. Bu her sektöre girecek gibi görünüyor fakat bankalar burada teknolojilerinden dolayı biraz daha hızlı. Akbank da Türkiye’de blockchain teknolojisini kullanan ilk banka oldu. Arkadaşlarımız Ripple’ın alt yapısını kullandı ve Almanya’daki bankamızla kendi aramızdaki para transferlerini Ripple aracılığıyla yapmaya başladılar. Bu yüzden Ripple’a yatırım değil, aslında Ripple’la iş birliği yapıyoruz diyebiliriz.

 

Bu röportaj ilk kez Campaign Türkiye’nin 78. sayısında yayımlandı.

Exit mobile version