Karen Stacey, COVID-19’un ardından sinema dünyası için farklı bir dönemin başladığını belirtirken yeni, güvenliğe öncelik veren film izleme deneyiminin reklamverenler için daha iyi olabileceği üzerinde duruyor.
Hem kişisel hem de profesyonel olarak son birkaç aya baktığımda, sanki hepimiz bir filmdeymişiz gibi. Birbirine bağlı olaylar, global bir tema ve gündelik hayattan süper kahramanlara dönüşen insanların bir araya geldiği devasa bir kadro…
Gelecek sahnelerini şimdiden tahmin etmek imkansız gibi olsa da nihayetinde Avengers gibi, zorlukların üstesinden geleceğimize ve daha güçlü olacağımıza inanıyorum.
Bu hafta, kendi film karakterim için – sinema reklamcılığı sektörü için – gelecekteki gidişatımızla ilgili gerçekten olumlu haberler aldık. Bu, benim ve ekibimiz için çok gerekliydi, çünkü karakterimizin eğilimi özellikle sertti.
Ancak herkes cılız ve zayıf olanı sever ve biz kesinlikle savaşmaya hazırız.
Digital Cinema Media’da mantramız “Her zaman ileriye bakıyoruz” ve dördüncü çeyreği ve 2021’i dört gözle bekliyoruz.
4 Temmuz’da Birleşik Krallık’ta sinemaların yeniden açılmasına izin verildiği tarihten itibaren, sayıları yakından takip ettik. Yeniden açılan hafta sonundan 31 Temmuz’a kadar, her hafta sonu ülke çapında açık küçük sinemaların merkezine alarak %400 daha fazla arttı.
İlk gişe rekorları kıran film ise Christopher Nolan’dan Tenet oldu… Filmin 26 Ağustos’ta İngiltere’de vizyona girmesiyle ve hemen öncesinde Cineworld ve Picturehouse sinemalarının tüm dünyada açılmasıyla sinema sektöründe %235’lik bir artış gördük.
Bu durum, pandemi sürecinde özellikle en çok kaçırılan etkinliklerden biri olduğu için, 2020’de sinema reklamcılığının toparlanması açısından büyük bir kilometre taşı.
Yeni, güvenliğin öncelikli olduğu sinema deneyimi konusunda yaygın bir pozitiflik var ve endüstri çapında yönergeler tüm sinemalarda hızla uygulanıyor.
Enders Analysis’in yakın tarihli bir raporu, COVID-19 ve sonraki sinema kapanışlarının sinema endüstrisi üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ortaya koyarken, sinemanın stüdyoların yayın stratejilerinde ilk sırada kalacağını da vurguluyor. Rapora göre: “Stüdyolar, izleyicilerle ilk temas noktası olarak sinemaya güveniyor ve birçok kişi sinemayı dağıtım stratejilerinin en kazançlı parçası olarak görüyor. Stüdyolar, gişe gelirleri değişken olmasına rağmen önemli bir pay alıyor ve bu oranın bazı filmler için %70’e ulaştığı belirtiliyor. Tarihte ilk kez dünya çapında sekiz filmin 1 milyar doların üzerinde gelir elde ettiği 2019 gibi rekor bir yılda, stüdyolar için eve dönüş önemli.”
Dördüncü çeyrekte, yeni Bond filmi Ölmek İçin Zaman Yok, Wonder Woman 1984, Black Widow, Peter Rabbit 2: The Runaway, Dune ve West Side Story’yi dört gözle bekleyebiliriz.
2021’de de liste gişe rekorları kıran filmlerle dolu, özellikle de Jurassic World: Dominion, Top Gun: Maverick, The Eternals, Minions: The Rise of Gru, The Suicide Squad, The Batman, Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar 3, Mission: Impossible 7 ve Örümcek Adam gibi filmlerle 16-34 yaş arası izleyiciler için… Bu nedenle, dört gözle beklenen rakipsiz içeriklere, çok özlenen ve benzersiz bir eğlence deneyimine sahibiz.
Medyadanın en iyi koltuğu olduğuna inandığımız sinemayı daha da iyi hale getireceğine inandığımız üç değişiklik var:
– Salgın nedeniyle, ritüeller tüm toplumda değişti. Her ne kadar sinema ritüeli kutsallığını korusa da insanların artık ön gösterimlere katılımları çok daha yoğun olacak.
– Esnek çalışma nedeniyle hafta boyunca sinemanın çok daha dengeli bir yoğunluğa sahip olacağını düşünüyoruz.
– Son olarak, sinemanın süper güçlerinden biri olan ve pandemi döneminde reklamsız yayın sitelerine akın eden, ulaşılması zor genç izleyicilerle etkileşim kurma yeteneği daha da güçlenecek.
Medyanın en iyi koltuğu birkaç ay boş kalmış olabilir, ancak geri döndük ve her zamankinden daha iyi olacağımızı biliyorum.
Karen Stacey
Yönetici, Digital Cinema Media.
Bu yazı, ilk olarak Campaign Türkiye’nin 103. sayısında yayımlanmıştır.