Site icon Campaign Türkiye

“Lovemark’ın işi de gücü de reklam”

İstanbul Dışı sayfalarımızın bu sayıdaki konuğu Ankaradan Lovemark Brand Design Reklam Ajansı oldu. Ankara’da faaliyet gösteren dijital reklam ajansına dair merak ettiklerimizi ajansın kurucusu Muhammed İkbal Öztürk’ten Dinledik. 

İyi reklamın matematik ile pazarlama yetenek ve kapasitesinin birleşimi ile ortaya çıkan bir şey olduğuna inan Lovemark, A’dan Z’ye sıralanabilecek tüm markalaşma ve ajans  hizmetlerini sağlıyor. 

Ajans, markanın bütçesi ve ulaşmak istediği hedefler arasındaki dengeyi analitik çözüm önerileriyle destekliyor. Markanın ulaşmak istediği hedefleri paydaşının kazanç ve etki çemberini de genişletecek şekilde bir takvim eşliğinde düzenliyor.

Burak Becan: Ajansınızı yaratıcı endüstride nasıl konumlandırıyorsunuz?  

Muhammed İkbal Öztürk: Aslına bakacak olursanız bu kısımda çok da mütevazı olamayacağız. Çünkü ulusal ölçekte bugün hatrı sayılır birçok ajansa nazaran, kapsamımız ve sunduğumuz hizmetler maksimum seviyede. Daha da önemlisi bu hizmetlerin hepsi kendi bünyemizde. Çünkü bize göre “branding” yani markalaşma dediğimiz şey tam teşekküllü ve tek elden bir çalışmayla  mümkün. Bu yüzden de biz markalaşma kapsamındaki tüm hizmetleri ajansımız dahilinde sağlıyoruz. Yani hizmet satın alımı yapmıyoruz… Müşterilerimizi 3. Kişilerin anlayışına bırakmıyoruz. Neye ihtiyaçları olduğunu tespit edip, tamamını bizzat bünyemizde istihdam ettiğimiz ekiplerimizle yapıyoruz. Tasarım, Yazılım, Prodüksiyon, Marka Tescil vb. tüm çalışmaları yürütmek için ajansımız dahilinde alanında uzman kadrolarımız var.

Burak Becan:  Ne gibi hizmetler veriyorsunuz?  

Muhammed İkbal Öztürk: Biz A’dan Z’ye sıralanabilecek tüm markalaşma ve ajans  hizmetlerini sağlıyoruz. Örneklemek gerekirse sıfırdan bir marka kurmak isteyen bir şahıs veya şirket için isim bulma aşamasından başlayıp, logo ve kurumsal kimliğini oluşturuyor, marka tescilini yapıyor, web sitesini hazırlıyor, ihtiyaç duyulan tüm platformlar için profesyonel fotoğraf ve video çekimlerini yapıyor, sosyal medya hesaplarını oluşturarak yönetiyor, reklam filmlerini hazırlıyor, medya satınalımlarını  yapıyor, sağlam bir markanın ihtiyacı olan tüm gereklilikleri sağlıyor  ve tabir yerindeyse güçlü ve başarılı bir marka olarak mezun ediyoruz. 

Elbette tüm bu hizmetleri ihtiyaca yönelik, kısmi olarak da sağlayabiliyoruz.

Burak Becan: Ajansınız Ankara’da yer alıyor. Ankara’daki bir ajansın İstanbul’a göre avantajları ve dezavantajları neler? 

Muhammed İkbal Öztürk: Aslında her ne kadar ticari hacim olarak daha küçük görünse de Ankara birçok sektörde ciddi bir hacme sahip. Sonra, Bakanlıklar gibi tüm büyük ölçekli resmi kurumlar burada sayılır. Ki tüm bunlar olmasa dahi dünyanın dijital dönüşümü sayesinde artık sınırların ve mesafelerin yaptığımız işlerde pek de hükmü yok esasen. 

Bir diğer unsur, iş gücü. Ankara bu anlamda oldukça nitelikli bir potansiyele sahip. Deneyip yanılma oranımız  İstanbul’a kıyasla çok düşük.  Bir kere düzenli, bir şehir Ankara, sürprizleri yok. Ulaşım ve diğer giderler çok daha makul. Bunu biz de iş yaptığımız partnerlerimize yansıtıyoruz elbette. Kısacası oldukça kaliteli bir işi daha iyi olanaklarla sağlayabiliyoruz. 

Dezavantajlarına gelince, aslında pek de var diyemeyiz. Çünkü biz Ankara’yı seviyoruz, Türkiye de bizi…

Burak Becan: Diğer ajanslarla rekabet edebilecek insan kaynağına ve sektörel dinamizme sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?  

Muhammed İkbal Öztürk: Başta da belirttiğim gibi uzman kaynağı açısından diğer birçok ajanstan çok daha zenginiz. Her bir birimimizi o alanda uzman bir ekiple yönetiyoruz. Mesela içerik üretimi için tasarım biriminde bir metin yazarımız var, prodüksiyon çalışmalarının içerikleri ve konseptleri içinse video içerik konusunda işinin ehli başka bir içerik uzmanıyla çalışıyoruz. Çünkü kişinin başarısını ortaya çıkaracak olan şey hakim olduğu alandaki niteliğidir bize göre. Bir koltuğa birden fazla karpuz sığdırmaya çalışmıyoruz. Ve elbette bu da ortaya çıkan işin kalitesinde gösteriyor kendini.

Burak Becan: Lovemark Reklam Ajansı olarak çalışan bulmakta zorlanıyor musunuz, yeni iş arkadaşları alırken kriterleriniz neler?  

Muhammed İkbal Öztürk: Çalışan tercih ederken önceliğimiz ekip içerisindeki uyum ve nish alanda en iyisi olması. Yani birçok işi aynı anda ama orta düzeyde yapan değil, bir işi en iyi şekilde yapanı, işin profesyonelini arıyoruz. Bu sebeple de elbette seçici davranıyoruz. Hem altyapısı hem yeniliğe açık ve kreatif yönünün güçlü olması bizim için önemli. Bu kriterlere uygun kişiyi bulmak her zaman çok kolay değil elbette fakat imkansız da değil. Çalışana, yaptığı işin kıymetini anladığınızı göstererek yaklaşabilen bir vizyona sahipseniz, zaten sizinle çalışmak için can atan takım arkadaşlarıyla illa ki aynı doğruda buluşuyorsunuz.

Burak Becan: Pandemi dönemi sizi nasıl etkiledi? Bu süreci nasıl yorumluyorsunuz?

Muhammed İkbal Öztürk: Aslına bakacak olursanız salgının, daha doğrusu kapanmaların, başladığı andan beri ticaretin dijitale kayacağını öngörmüştük. Bu da bizi doğru kanallara yönlendirdi. Bu dönemde dijital pazarlama alanında ciddi girişimlerimiz oldu. Dünyanın içinde bulunduğu durumdan ötürü online satışa kaymak zorunda kalan şirketlerle oldukça başarılı dijital pazarlama stratejileri oluşturduk ve çok güzel geri dönüşler aldık. Tabii ki salgın meselesi çok üzücü ancak ticaretin her alanında şirketler bu yeni duruma ayak uydurmak ve bir şekilde bu durumu kara çevirmek zorunda. Üstelik gelinen  bu nokta salgının sona ermesi ile son bulmayacak. Aksine katlanarak büyümeye devam edecek. Dünya artık dijital ve biz de  bu dünyaya dijital pazarlama çözümleri sunuyoruz.

Burak Becan: Bundan sonrası için hedefleriniz neler?

Muhammed İkbal Öztürk: Biz ortalama 20 yıldır bu sektörde faaliyet gösteriyoruz. Ve edindiğimiz en büyük tecrübe yeniliğin sürekliliğine ayak uydurmanın önemi. Biz bunu başardık ve bu sayede hem köklü hem vizyoner bir ajansız. 

Bundan sonra da çizgimiz aynen böyle olacak. Zamanın gerekliliklerine işimizin kalitesinden ödün vermeden uymaya devam edeceğiz. Bugün nasıl ki arama motorlarına “kurumsal kimlik” yazdığınızda karşınıza direk biz çıkıyoruz, çok yakın bir süre sonra birçok aramanın ilk yanıtı biz olacağız. Bu doğrultuda inancımız ve elde ettiğimiz başarılar en büyük motivasyon kaynağımız.

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 130. sayısında yayımlandı.

Exit mobile version