Site icon Campaign Türkiye

Keşif: Nurbanu Kılıçer

Freelance İllüstratör Nurbanu Kılıçer, bu sayımızda keşif bölümümüzün konuğu oldu.

Nurbanu Kılıçer                                            

Nurbanu Kılıçer, 1995 yılında İstanbulda doğdu. 2019 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Şu anda freelance illüstratör olarak çalışıyor.

 

Burak Becan: İllüstrasyona ne zaman ve nasıl başladınız?

Nurbanu Kılıçer: Resim yapmaya çok küçükken kendimi hatırlayamadığım zamanlarda başlamıştım, annem çok güzel resim yapardı onunla yaptığımız çizimleri hatırlıyorum ve guaj boyayla yaptığı bir ayçiçeği resmini. Büyüyene kadarki kısımda da hep resim yaptım daha sonra bazı arayışlarım oldu ve bundan bir şekilde uzaklaştım tabi üniversiteye girmek, bir şey seçmek ve hayatıma oradan devam edeceğim düşüncesi birden belirdiğinde en iyi bildiğim ve yaparken en çok keyif aldığım şeye geri döndüm. 2015 yılında Marmara üniversitesinin resim bölümüne girdim hazırlık ve okula girme süreçleri beni çok gerdiği için o sıralar kendim için bir resim yaptığımda kendime faydalı olmadığını sanıyordum okula girdikten sonra hissettiğim rahatlamayla suluboyayla illüstrasyonlar yapmaya başladım. Sonrasında her zaman kendimi geliştirmek yada görmek istediğim çizimleri yapmak diyelim çok çalıştım dört beş yıl daha kalemlerle boyalarla haşır neşir olduktan sonra dijitallle tanışmam gerçekleşti. Dijitale alışmak benim için yine mesai harcamam gereken bir şey oldu burada benim için en büyük şans pandemi oldu sanırım hiç çalışmadığım kadar çalıştığım ve istikrarlı olduğum bir dönemdi şu anki çizgimi de o zaman oturttuğunu söyleyebilirim sanırım.

Burak Becan: Çalışmalarınıza ilham kaynağı ne oluyor, ilham aldığınız sanatçılar var mı?

Nurbanu Kılıçer: Çalışmalarımda ilham kaynağım kısa bi süre bile olsa hayatıma bir şekilde giren ve beni etkileyen karakterler oluyor genelde, bazen de beni psikolojik olarak zor bir duruma sokan insanlar oluyor bunlar da benim bir ilham kaynağı oluyor. Çizerken genelde kafamda bir kompozisyon çıkartmış olmuyorum başlamam gerektiğini bildiğim bir an oluyor ve yapmaya başlıyorum bittikten sonra yaptığım şeye bakarken bazen kendimle İlgili gözden kaçırdığım  noktalar yakalıyorum ve önemsiz görüp üzerine düşünmediğim bazı şeylerin aslında beni ne kadar etkilediğini farkediyorum. Kelimelerle arası pek iyi biri değilim bu benim bazen kendimle iletişimimi bile engelleyebiliyor yani aslında bu benim kendimi kendime anlatma yöntemim gibi gözüküyor.

Burak Becan: Kendinizi konumlandırdıydınız bir tarz var mı? En çok ne tür şeyler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Nurbanu Kılıçer: Kendimi konumlandırdığım bir tarz yok, bir çizgi dilim olduğunu biliyorum ve bunu görmek benim mutlu ediyor ama kendimi bir tarza ait hissetmiyorum. Belki ilerleyen zamanda bu değişebilir tabi. Benim çalışmaktan en çok hoşlandığım şey tabiki figür. Çizmediğim anlarda her zaman hareketleri incelerim bazen biri çok garip bir pozisyonda durduğunda yada elleri o an çok tuhaf bir şekilde bir şey tutarken bunu çizerken böyle çizsem yanlış mı gözükür acaba yoksa temizce çıkartabilir miyim diye düşünürüm. Yeni renk paletleri denemekten kendi çizgimin dışına çıkarak bir şeyler çizmekten de hoşlanırım. Bu aralar son iki üç sene sadece dijital çalıştığım için tekrar malzemeyle bir araya gelme ihtiyacım beni dürtüklemeye başlamıştı. Bu da beni pastel boyayla tanıştırdı sanırım. Birkaç aydır yağlı pastel kullanarak resimler yapıyorum.

Burak Becan: Son dönemde bir çok illüstratörün NFT için tasarımlar yaptığını görüyoruz, sizin böyle bir düşünceniz var mı ? NFT dünyası ve bu dünyanın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Nurbanu Kılıçer: Her nasıl olduysa geçtiğimiz aralıkta korona olduğumda hazır evdeyken birazcık araştırmak ve bu havuza atlamak istedim sonra benim için birkaç günlük bir süre başladı. Bunun için özel bir tasarım yapmadım zaten olan işlerimden biriyle başka bir çizer arkadaşımın da yardımıyla atlayıverdim ve birkaç saat içinde satıldı. Tabi aslında ben sürekli dışarda bir yerlerde bir şeylerin peşinde olan ve gerçekten böyle şeylerden pek anlamayan biri yada merak etmediğim için anlamayan biri olduğum için diyebilirim sonrasındasınız peşine pek düşmedim ve bu benim için şimdilik yarım bir hikaye olarak kaldı. Neyse ki tekrar dönüp bakmak, öğrenmek ve keşfetmek için elimde güzel bir motivasyonum var.

Burak Becan: Hedefleriniz ve hayalleriniz nelerdir ? Bunların şu an için neresindesiniz?

Nurbanu Kılıçer: Hedeflerim ve hayallerim konusunda çok emin değilim genelde işlerimle ilgili yaptığım şeylerle ilgili hayallerim hep birkaç adım sonrası oluyor. Daha sağlam ilerlediğimi hissediyorum. Onun dışında her zaman bir öncekinden daha iyi bir iş yapmak istiyorum aramayı bırakmamak istiyorum. Daha önceden kurduğum hayaller kendi çizgimi edinmekti, bu konuda özgüven kazanmaktı, bu iş ile hayatımı idame ettirebilmekti buralara tik attığım için mutluyum. Yaptığım şeyi aslında sadece yapmayı seviyorum ve bu yüzden yapıyorum ,bu sevdiğim şey üzerinden hayaller kurmak hedefler belirlemek tabi ister istemez olan bir şey sonuçta her gün çizerken yada çizmezken bir şekilde zihnimizi en çok bunun için yoruyor bunun için çalışıyor belki hırslanıyoruz ama bu işe karşı isteğimi ve tutkumu başka şeylere değdirmeden üzerinden başka şeyler düşünerek onu başka şeylerle karmakarışık bir hale getirmeden çalışmak istiyorum. Sadece istediğim için bunu yapmaya devam etmek ve hep bir öncekinden daha iyi olmak ve tabii bunu özgürce yapmak dışında net bir şekilde söyleyebileceğim bir hayalim sanırım yok şu anda da bu kurduğum hayalin tam ortasındayım.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 127. sayısında yayımlandı.

Exit mobile version