Keşif: Melih Kapılar

Keşif: Melih Kapılar

93. sayımızın Keşif sayfalarının konuğu Gri Creative Kıdemli Sanat Yönetmeni Melih Kapılar oldu.

İstasyon Sanat Merkezi’nde ve Işık Üniversitesi’nde grafik tasarım eğitimi aldı. Yaklaşık 15 yıldır sektörde reklam sanat yönetmeni olarak çalışıyor. 15 senelik çalışma süresi içinde birçok kampanya da yer aldı ve birçok şirketin kurumsal kimliğini tasarladı. Tipografiye özel ilgisi var ve son bir senedir PC ve konsollar için oyun geliştiriyor.

Melih Kapılar tam olarak kimdir bize kendinizden bahseder misiniz?
Yıllık iznini ev tadilatında geçirirken iş yerindeki ekip arkadaşlarıyla iletişimde kalan, gece ikiz kızlarından birini doktora götüren, doktordan döndükten sonra eşiyle beraber aspiratör temizleyen, 03:23’te bu sorulara cevap veren, kısaca yaşamın getirdiği tüm sıfatların hakkını (gücünün yettiğince) vermeye çalışan, yaklaşık 15 senelik deneyim ile şu anda Gricreative’de çalışan biri…

Çalışmalarınızda ilham kaynağınız ne oluyor?
Kendim için yaptığım işlerde, tabii ki okuduklarımın, dinleyip izleyip oynadıklarımın hatta dünyaya bakış açımın çok büyük etkileri var. Ama ajanstayken bunların başına mutlaka strateji ve buna uygun araştırma yapmak geliyor. Bir de alanında usta kişilerin yaptığı işlere sadece bakmaktansa işe nasıl yaklaştıklarını anlamaya çalışıyorum. Benim için daha önce benimle benzer yerlerden geçmiş insanların deneyimleri çok önemli.

Tipografiye özel ilgi duyduğunuzu belirtmişsiniz, bu nereden kaynaklanıyor?
Tipografiden haberim yokken bile nedense harfleri çok seviyordum. Arap alfabesindeki harflerin tek başlarına ve birlikteyken su gibi akan halleri, Latin alfabesindeki harflerin o kadar hareketli olmamalarına rağmen hem yalnızken hem de beraber kullanımlarındaki modüler yapıları ve tasarlandıkları biçimlere göre görsel bir mesaj taşıyabilmesi hep ilgimi çekti. Tipografi benim için alfabenin öğelerini kullanarak sadece estetik olma kaygısı taşıyan görseller oluşturmak değil, yazının taşıdığı mesajı en okunur şekilde iletebilmesi. Daha işlevsel, belki de daha teknik.

Ajansta çalışmanın yanı sıra yeteneğinizi başka çalışmalarda da kullanıyorsunuz, bu sizin için yorucu bir tempo oluşturuyor mu?
Günlük işlerin haricinde metinlerde kullanılacak bir yazı tipi ve ondan da öncelikli olarak bir bilgisayar oyunu tasarlıyorum. İki konuda da çalışmayı çok sevdiğim için yorulmaktan daha çok bir hobinin sağladığı haz duygusunu hissediyorum. Özellikle oyun bambaşka bir dünya. Düşünüp tasarladığınız ve uyguladığınız bir evreni istediğiniz kurallarla hayata geçirmek gerçekten müthiş.
PC ve konsollar için oyun geliştirdiğinizi belirtmişsiniz, oyun sektörünü nasıl yorumluyorsunuz?
Öncelerde genellikle amatör ruha sahip yapımcıların ellerinden çıkan bilgisayar oyunları şimdilerde tam bir ticari sektöre dönüştü. Artık 250-300 milyon dolar yatırımla çıkış gününde 1 milyar dolar kazandıran oyunlar mevcut. Hal böyle olunca bu yönde becerisi olduğunu düşünen herkes burada pay sahibi olmaya çalışıyor. Ülkemizde de programcıların ve tasarımcıların öncelikli yapmak istediği şeylerden biri oldu bilgisayar oyunları. Ancak gözden kaçan en önemli şey sadece iyi bir programcı ya da tasarımcı olmak değil, oyun gibi üretilmesi uzun zamana yayılan bir ürünün üretim sürecinin planlamasının da iyi yapılması gerektiği. Genelde sürecin başlarında duyulan istek zaman geçtikçe azalıyor. Maalesef bunun kanıtı da yığınla sonuca ulaşmamış proje oluyor.
Bizim de sürecimiz istekle başlayıp çok yoğun bir öğrenme evresiyle devam etti. Daha sonra da bu konuda hiç deneyimi olmayan iki kişiye göre umduğumuzdan daha fazlasını yapabildiğimizi fark ettik. Bence başarımız bunların yanına gerçekçi zamanlamalar ekleyip bu planlara sadık kalabilmemiz oldu. 2020’nin mayıs ayında da projemizi tamamlamayı planlıyoruz. Bundan sonraki amacımız bu süreçten elde ettiğimiz deneyimler ile daha iyi işler yapmak.

İleride gerçekleştirmek istediğiniz hayalinizdeki işler nelerdir?
Mesleğimi çok seviyorum. Aynı zamanda da oyun tasarımı için neden olmasın diyorum. Emekli olabilirsem de tüm zamanımı yazı tipi tasarımına ayırmak istiyorum.

Bu yazı Campaign Türkiye 93. sayısında yayınlanmıştır.