artwork

Kahramanlar: Damla Menteş

8 ay önce

0

Havas İstanbul copywriter’ı Damla Menteş, kahramanın kim?” sorusuna yanıt arıyor: “12 yıl önce, eskimiş bir kitaptan tanıdığım bu bey, benim için diğer gerçek” insanları da geride bırakarak nasıl kahraman” olarak adlandırdığımız bir özne haline geldi?

Evet, bazı sorular oldukça klişedir:

“Kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?”

“Sadece bir dilek hakkında olsaydı neyi dilerdin?”

“Okul ne zaman bitiyor?”

“Bu ilişki nereye gidiyor?”

Ama bazı cevaplar daha da klişedir. 

Kahramanın kim?” sorusu şahsıma yöneltilince bu klişe soruları neden sevmediğimizi düşündüm. Düşüne düşüne Bağdata varan, o sırada ara ara karalar bağlayan ara ara göklere varan düşünürümüz nihayet bir cevap buldu: Bazı sorulara cevabımızın olmaması hala o sorular için başka veya birden çok cevaba sahip olabileceğimizin bir nişanesi olabiliyor.

Bazen de bu sorulara cevap vermekten kaçınmak yerine onlar için gerçek cevaplar bulmanın kendi yolculuğumuzda, yolculuğa mola verdiğimiz; mola alanında limonata içerek serinlediğimiz bir anlar gibi düşünebiliriz (Opsiyonel olarak kahve seçeneklerimiz de mevcut).

Kahramanın kim?” sorusuna verdiğim her anlık ya da üzerine düşünülerek verilen cevap birbirini kovaladı ve en nihayetinde Türk halkının sık sık yaptığı hatayı yapmaktan vazgeçerek RESMİN BÜTÜNÜNÜ GÖRDÜM. 

Benim kahramanım bir kişi değil bir kavrammış: Fiction! 

Birçok ismin arasından nihayet onu buldum. İtiraf edeyim; Donkişot, aralarında öğretmenlerim, aile fertlerim, yönetmenler, dünya çapında sporcular, kendi ayakları üzerinde duran güçlü kadınların bulunduğu kahramanlarım listesinde hep zirveyi zorladı.

Peki, Donkişot adlı bir kurgu karakterin, hayatımda bire bir iletişim kurduğum, belki yıllarca zaman geçirdiğim, üzerimde yadsıyamayacağım emekleri olan insanları “kahramanlık” sıfatında nasıl geride bıraktı? 

12 yıl önce, eskimiş bir kitaptan tanıdığım bu bey, benim için diğer gerçek” insanları da geride bırakarak nasıl kahraman” olarak adlandırdığımız bir özne haline geldi?

Önceleri (bir küçücük aslancıkken ve annem beni çok severken)  buna Edebiyatın gücü” derdim.

Şimdi büyüdüm (bir arpa boyu yol ilerledim) ve buna: Fiction fiction fiction!” diyorum. Yani ateş eden hayal gücü.

Kurgunun ateş eden fiyuu fiyuuları karşısında saygıyla eğiliyor,

Mümkün dünyaların en iyisinde yaşıyoruz”a ikna olamayan her Adem-Havva evladının kulağına yeni dünyaları fısıldayan,

senaryoların, şiirlerin, hayat değiştiren ilk sayfaların yaratıcısı,

insanı aşka, unicornlara, değişime, hatta bir reklam kampanyasına inandıran tek bir güce inanıyorum, o benim kahramanım.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 134. sayısında yayımlandı.