artwork

Jeremy Bullmore sorularınızı cevaplıyor-3

7 yıl önce

0

Tecrübeli reklamcı Jeremy Bullmore her ay sektörden gelen sorulara kendi eğlenceli diliyle yanıt veriyor.

Soru: Sevgili Jeremy, son zamanlardaki “gerçek ötesi fenomen” kavramının çok saçma olduğu hakkında bana katılıyor musun? Gerçeğin altın çağı ne zaman oldu da şimdi onu yaşayamıyoruz? Markaların daha çok kendinden emin olup gerçeklik arzularında daha az azimli olmaları gerekmiyor mu?

Evet, evet, evet: Sana katılabilirim. Sadece ajans sunumlarında ve satış toplantılarında tüketiciler markalara tutku besliyor.

Sadece kötü bir şekilde hazırlanmış araştırma anketlerinde gerçek insanlar, güvenilirlik ve doğruluk hakkında kaygılarını dile getirir.

Bu soruyu sormanın tam nedeni bu konu hakkında kuşkuların olmasından, değil mi? O yüzden tam bir aptal gibi reklamlarda olan her şeye inandığımı söyleyecek değilim. Beni ne sandın?

Çoğunlukla insanlar bir şeyleri çok sevmiyorlar ya da tamamen sevmiyorlar. Tamamen sevdikleri şeyleri de düzenli olarak satın almaya meyilli oluyorlar çünkü onları oldukça seviyorlar.

Yine de tüm bu gerçek ötesi, yalan haber çorbasında sevindirici olan eski iyi reklamların asıl gerçek olan şey olması çünkü onlar reklam dışında başka bir şey olma iddiasında bulunmuyorlar.

Halbuki düzenbazlıkla kibar görünüme sahip olmaya ısrarla yeltenen tüm bu kurnaz sahtekarlar, gittikçe daha fazla ortaya çıkıyor.

 

Soru: Sevgili Jeremy, sadece beyaz erkeklerden oluşan yönetim ekibine sahip olduğum ortaya çıkınca ajans başkanı olarak basından ve meslektaşlarımdan oldukça fazla eleştiri aldım ve bu beni rahatsız ediyor. Güçlü ve başarılı bir ekip olduk ve bunu sarsmamak için ne yapmam gerektiğine emin değilim. Onların hiçbirini işten çıkarmak istemiyorum. Ne önerirsin?

Ajans başkanlığı görevini kabul ettiğinde aynı zamanda ajansın gerilemeye başladığında sorumluluğu sadece senin üstleneceğini kabul etmiş oldun. Başkan olmak böyle bir şey.

O nedenle, bu sorumluluğu üstleneceksen ajansın başarıya ulaşması için sana göre doğru olan yolda onu yönetme hakkına da sahip olmalısın.

Tabii ki birbirinizle konuşun, görüşleri tartışın, arkadaşlarınız ve meslektaşlarınızdaki bazı şeyleri düzeltin. Ama herkesin –patronunuzun, çalışanlarınızın ve müşterilerinizin – önünde yükümlü olmanız için sana para ödediklerinden dolayı sert tavrınızı kullanarak kodesi yönetmelisin. Beyaz erkeklerden oluşan yönetim ekibinin başarılı olacağına inanıyorsan demek ki devam etmeniz gereken ekip bu. Bunun sonucunda basından ve meslektaşlarından gelen sert eleştiri, iş tanımının bir parçası.

Ama iyi ajans olmaya devam etmek isteyen iyi ajanslar, büyümek ve çeşitli müşterilere rahatça hizmet vermek isteyen ve böylece çeşitli insanlara seslenen bu tür ajanslar, çıkarcı ticari nedenlerden dolayı farklı sosyal çevrelerden gelen yetenekli insanları içinde bulundurmalı.

O nedenle beyaz erkeklerden oluşan başarılı ekibinizin, size katılmak isteyen beyaz veya erkek olmayan yetenekli insanları caydırmadığına emin olmalısın. Önemli pozisyonlarda en az birkaç kadın bulunduran bir ajanstan ve sizin ajansınızdan aynı anda iş teklifi alan yetenekli bir kadın, sizi reddederse şaşırmayın.

Yönetim ekibinin; cinsiyete, ten rengine, eğitim düzeyi veya başka bir farklılığa aldırmadan herkese kendini geliştirebilmesi için eşit fırsatlar sunacak kadar zeki ve deneyimli olduğunu iddia edebilirsin, doğru da olabilir. Ama beyaz erkek olmayanlar için bu kulağa, kendini beğenmiş ve kendini haklı çıkaran beyaz erkekler gibi gelmiyor mu?

Başkan sensin. Ajansını daha etkili bir yere dönüştüreceğine inanmadığın önerilere uymak zorunda değilsin. Peki, şimdi sen ne düşünüyorsun?

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Haziran 2017 sayısında yayımlanmıştır.