İletişimciler ve İklim Değişikliği

Her gün mutlaka iklim değişikliği ve dünyamıza etkileri ile ilgili bir şeyler okuyoruz, izliyoruz veya dinliyoruz. Çoğumuzun çalıştığı şirketlerde de karbon salınımlarını azaltmak, çevre ve toplum açısından sürdürülebilirlik gibi önemli girişimler var. Farklı şirketlerin veya sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki duyurularını okuyoruz, kendi çalıştığımız firmalar için öneriler veya örnekler bulmaya çalışıyoruz.

Kurumsal iletişimciler olarak, çalıştığımız şirketlerin stratejileri, uygulamaları veya hedefleri dışında bizler ne yapabiliriz? Bizim iletişimci olarak sahip olduğumuz özel yetenekler ve bilgi birikimi ile neler yapılabilir? Bu soruya bir süredir kafa yoruyorum.

Bence yapabileceğimiz en kolay ve önemli girişim “doğru” bilgi paylaşımıdır. Bu konuda inanılmaz bir bilgi kirliliği var maalesef. Çalıştığımız yerlerde iklim değişikliğinin tam olarak ne olduğu, etkilerinin ne olduğunu, bireyler olarak kendi hayatımızda nasıl önlemler alabileceğimizi yaratıcı ve farklı şekillerde anlatmalıyız. İç iletişim tarafında farklı programlar ile iklim değişikliğini çok daha iyi anlatabiliriz. Sadece şirketimizin stratejilerini değil, herkesin kolayca anlayabileceği ve çevresine de aktarabileceği şekilde insanları faydalı bilgiler ile donatmalıyız. Sohbet toplantıları yapılabilir, bir  STK’den konuşmacı getirilebilir, çekici infografikler veya soru-yanıt görselleri hazırlanabilir.

Şirket içerisinde yapılan büyük programlar birey olarak çalışan seviyesine indirgendiğinde her zaman fazla anlam ifade etmeyebiliyor. Bence iletişimcilerin buradaki rolü önemli. Şu sorulara yanıt vermek gerekir: Karbondioksiti azaltıyorsak neden azaltıyoruz? Sonucu ne olacak? Dünyadaki ve ülkedeki çabaların neresindeyiz? Aynı zamanda da şirket çapında yapılan aktiviteler dışında kendi birimimizde ve evimizde neler yapmalıyız?

İklim değişikliği, insanların ve insanların oluşturduğu toplulukların girişimleri ve emekleri ile önlenecek veya bertaraf edilecektir. Kurumsal iletişimci olarak buradaki rolümüzü iyi düşünmeli, ona göre bir strateji ve plan yapmalıyız.

Murat LeCompte
KİD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 117. sayısında yayımlanmıştır.