Her daim heyecan verici ve özgün fikirler

Kitlesel iletişimin yeniden tanımlandığı bir dönemdeyiz. Dünyadaki mevcut data trafiğinin yüzde 90’ı geçtiğimiz iki senede gerçekleşti ve 26 milyar akıllı cihaz pazara girdi. Dijitalleşme hız kesmeden ilerlemeye devam ederken insani değerlerin daha da çok merkezde tutulması gerektiğine inanıyorum.

Tüketiciler markalardan sundukları ürün/ hizmetlerden daha fazlasını istiyor, talep ediyor; insan hayatını önemseyen şekilde davranmalarını, etki yaratan, toplumun ‘bozuk’ olan veya ‘rahatsız edici’ meselelerine el atan davranışlar sergilemelerini bekliyorlar.

Tüketicilerin yüzde 80’i, bir markanın çevreye ya da sosyal bir soruna eğilmesi veya çalışanlarına sektör ortalamasından daha iyi imkanlar sunması durumunda o marka için daha fazla ödemeye hazır olduğunu belirtiyor, bu gerçeği uzun zamandır biliyoruz. O nedenle bu farkındalık ve bilinçle hareket eden aktivist bir tutum sergileyen markaların gittikçe öne çıktığını görmek güzel.
Sektörün ortak aklı hepimizi bir iyilik hareketine yönlendiriyor. İklim değişikliği, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi alanlarda anlamlı ve somut aksiyonların olduğu işlerin çeşitlenerek artacağını ve yaygınlaşacağına inanıyor ve aslında umut ediyorum. Bana göre buradaki en kritik nokta, kavramların içini boşaltmadan özgün işlere imza atabilme becerisi olacak..

Son olarak, trendler ne olursa olsun, bizim işimizde her daim asıl olan kalpleri ve akılları sarsacak heyecan verici özgün fikirler! Kimsenin sırf yenilikçi diye ortalama bir işten heyecanlanacağına inanmıyorum. Her yenilik/trend bir gün eski olmaya mahkum, özellikle teknoloji ve değerler bu hızla değişirken. O nedenle de bolca konuştuğumuz, kafa patlattığımız, her yıl ‘işte bu trendler bu yıla damga vuracak’ dediğimiz tüm gelişmeler bana göre işimizin özüne hizmet eden birer araç.

Özlem Öğüt,
Publicis Groupe Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Ajans Lideri

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye 96. sayısında yayımlanmıştır.