Hayatım reklam: Emine Kıvrak

Emine Kıvrak, ADV|BENA Kurucu Ortağı

Reklamcı olma sebebim: Aslında bu soru bana ters çünkü sebebi varlığım reklamcı olmak. Var olduğumdan beri hedefimdi. Çocukken rüyalarıma girerdi. Liseye kadar başarılı bir öğrenci değildim fakat öğretmenlerle aram hep iyiydi.  Çoğu dersten bütünlemeye kalır, sonra yaz sınavında öğretmenler soruları cevaplayıp beni geçirirdi. Liseyi bitirdiğim sene erkek arkadaşımın zoruyla tercihim bana hiç uygun olmayan Boğaziçi Üniversitesi Kamu Yönetimi oldu. Mimar Sinan ve Marmara’nın sınavlarını kaçırınca o sene küçük bir tasarım ofisi kurdum. Ertesi sene de sınava işimin yoğunluğundan hazırlanamadım. Hiç unutmam, sabaha kadar işimi tamamlayıp sabah işi teslim edip oradan da Mimar Sinan yetenek sınavına girmiştim. Bu hikaye çok uzun, nihayetinde bugün buradayım.

İçinde olmaktan gurur duyduğum kampanyalar: Abartmıyorum, gerçekten içinde olduğum her kampanya benim için gurur kaynağı oldu hep de olacak.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam: Türkiye’de Garanti Bankası’nınkiler hep favori kampanyalarım oldu, yurtdışında ise PSP ya da Peugeot diyebilirim.

Kariyerimdeki en iyi an: Anne olduğum an diyebilirim. Bir kadının yapacağı en üst kariyer anne olmak diye düşünüyorum. İkinciyi de yapmak kısmet oldu.

İş hayatımdaki en utandırıcı anım: Ufak tefek potlar kırmışımdır mutlaka ama büyük çam devirmem yoktur.

Bir kampanyada beraber çalıştığım en iyi ünlü: İsim vermek istemiyorum ama Türkler ünlenmeden kaprisleniyor, yabancılarla çalışmak çok daha keyifli. Çekim bittiğinde dost olmuş oluyorsunuz.

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en çok mutluluk duyduğum insan: Bu ajansa herkes mutluluk getirdi, kimileri gelirken kimileri giderken.

Kariyerimde en büyük etkiye sahip kişi: Aslında uzun bir zincir var ama isim vermek gerekirse, tabii ki halkanın başında eşim Bülent Kıvrak geliyor.

Not: Bu yazı Campaign Türkiye’nin Ağustos 2013 sayısında yayınlandı.