Gelecek, değişime bağlı

3 yıl önce

Biz kendi sektörümüzde içerik üretimi alanında uzun yıllardır multiplatform deneyimine sahip bir markayız, yani pandemi öncesinde de dijital platformlara içerik üretiyorduk ama pandemi ile birlikte doğal olarak bunların sayısı arttı. Pandemiye kadar ağırlıklı sinemada yılda 8 ile 10 filmi izleyici ile buluşturuyorduk, sinema salonlarının kapanmasıyla beraber platformlar bize üretime devam imkanı ve izleyicilerimizle kesintisiz buluşma fırsatı yarattı. Bir de tabii ki, uluslararası platformlarda farklı ülkelerde farklı kültürden birçok izleyici ile buluşma fırsatımız bu dönemde arttı. Türk dizileri özellikle Orta Doğu ve Latin Amerika bölgeleri ile dünyaya açılmıştı, şimdi sıra bu platformlarla beraber filmlere geldi.

Normalleşme sürecinde de dijital platformların ilgi düzeyinin aynı oranda kalacağını düşünüyorum. Mekan bağımsız içerik sunucuları, izleyiciler için vazgeçilmez bir çeşitlilik artık. Son 6-7 yıla baktığımızda, iletişim teknolojilerindeki değişim izleme alışkanlıklarını da etkileyip zaten dijitalleşme sürecini başlatmıştı. Halihazırda TV izleme alışkanlığı dijital platformlarda dizi/film izleme ile birleşti. Cep telefonları, tabletler, akıllı televizyonlar ile izleme yeni mecralara da evrildi. Pandemi bunu sadece hızlandırdı. Z jenerasyonunun izleme ve tüketim alışkanlıkları X ve Y jenerasyonlarından çok çok farklı. Dolayısıyla bu değişim kaçınılmaz.

Geleneksel TV izleyicisi için bile yayın süreleri çok uzunken, Z jenerasyonunun oturup 140 dakika reklam aralarıyla bir diziyi izlemesi neredeyse imkansız. Gençlerin buna tahammülü az ama bununla birlikte TV kanallarının dijital platformları da yükselişte çünkü özellikle bu kuşak TV için üretilenleri kanalların dijital yayınlarından takibe devam ediyor. İstedikleri yerde ve istedikleri zamanda, yayın akışına bağlı kalmadan izliyorlar. Dolayısıyla dijital platformların en büyük tüketicisi onlar.

Tüm bu veriler ve gerçekler ışığında bir diğer öngörümüz ise; sinemanın kesinlikle ortadan kalkacağına yönelik söylemlerin gerçekleşmeyeceği yönünde. Çünkü film endüstrisine ait ekonominin şu an için sadece dijital platformlarda dönmesi mümkün değil. Amerika’da olduğu gibi, büyük sinema salonlarının orta vadede dijital platformlarla iş birliği artacak. Büyük bütçeli filmler için öncelik her zaman sinemada olacak ama hibrit modeller daha da geliştirilecek, aynı Warner Bros örneğinde olduğu gibi. WB Amerika’da 2021’de tüm filmlerini hem sinemada hem de dijital platformda aynı anda çıkacağını açıklamıştı biliyorsunuz. Pandemiden önce, bir filmin dijital platformda çıkabilmek için sinemada çıktıktan sonra 3 ay beklemesi gerekiyordu. Pandemide bu süre 17 güne kadar düştü ve son olarak aynı anda yayınlanmaya başlandı.

2022 yılında bu süre 30 ile 45 gün arasında sınırlanacak. Universal benzer bir anlaşmayı AMC ve Cinemark ile yaptı mesela, sinemadan sonraki dijital platformlarda yayınlanabilme süresini bazı filmler için 17, bazı filmler için 30 güne çekti. Türkiye’de de bu değişime açık olmak lazım. Sinema ve dijital yayın süreleri revize etmeli, farklı dağıtım modelleri üzerinden çalışmalıyız. Gelecek, değişime bağlı…