artwork

Erişilemez dünyalar yaratılıyor

4 yıl önce

0

Şu an tüm endüstrilerin geleceğe yatırım yapmasından dolayı genel olarak bizim kuşağımıza yönelik projeler yürütüldüğünü biliyoruz. Bana göre bunu ne kadar başarabildikleri kişiden kişiye de değişen bir durum. Yani bizi hedef alsalar bile hepimizin karakteri farklı olduğundan ulaşabilme dereceleri de değişiyor. Şahsen ben, beni anladıklarını, bana ideal bir gelecek sunduklarını veya en azından kampanyalarında benim isteyeceğim şeyleri sunduklarını düşünmüyorum. Ancak yine benimle bire bir aynı ekonomik düzeyde olup aynı şartlarda yetişmiş bir başka birey de kendisine yönelik davranıldığını ve anlaşabildiğini düşünüyor olabilir. Bu nedenle yazının kalanında yaşıtlarım adına değil de kendi adıma anlatacağım: Beni anladıklarını veya bana düzgün bir göz boyama taktiğiyle bile geldiklerini düşünmüyorum.

Ne yaptıkları reklamlar, ne de gelecek adına bahsettikleri projeler bana hitap etmiyor. Çünkü izlediğim şeye inanamıyor veya güvenemiyorum. Sunulan veya ballandıra ballandıra anlatılan tüm bu ürünlerin, defolu olduğu yönündeki hissimden ayrılamıyorum. Daha doğrusu, reklamlarda anlatılanların yalan olduğu hissinden kurtulamıyorum. Bu da hem olumsuz pekiştirmeden hem de motivasyonuma yönelik bir iz taşıdığını göremememden geliyor sanırım.

Meselâ; beni gerçekten motive eden şey öğrenmeden gelir. Bilginin peşinde koşmak, entelektüel olarak kendimi geliştirmek… Bunun yanında yine de elbette maddi anlamda beni cezbeden ürünler var ve onlara ulaşmak istiyorum. Bunları da bu reklamlarda bulamamak ve tabii ki ekonominin acı durumundan dolayı ulaşamamak gibi durumlar beni olumsuz etkiliyor.

Bence bizlerin değer yargılarının belki de yanlış anlaşılmasından ötürü, sundukları vaatler veya gösterdikleri ürünler bizim beklediklerimizle pek uyuşmuyor. Maddi anlamda konuşursak çoğunlukla aradığımız ürünler genelde bizim ülkemizde olmuyor ya da düşünsel olarak pek uyuşamıyoruz. Belki bunun nedeni de bizleri hep kendi nesilleri gibi algılamalarıdır. Önceden, verilenlerle yetinebilen bir nesil varken bizim nesle ve aslında günümüz dünyasına geldiğimizde yetinme ve yetinebilme durumlarının değiştiğine inanıyorum. Belki de bu nedenle bizi ıskalıyorlardır. Yani daha birey merkezli bir dünyada yaşarken toplumcu firma ve hükümetlerin bize ulaşabilmesi de zorlaşıyor. Bana en iyi ulaşabilen platformun Netflix olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni de içindeki özgün içerikler ve aslında baktığımızda buram buram özgürlük kokan bir platform oluşu. Ve günümüz dünyasına uygun oluşu dabeni bu kadar çekiyor aslında. Yani özet olarak, Z kuşağı olarak yeterince anlaşıldığımıza inanmıyorum. Bizi yeterince iyi anlayan insanlar da genel olarak oldukça lüks veya pahalı ürünlerle veya mental olarak lüks ve pahalı bir hayatın içinde olabilecek yaşam tarzlarına hitap ediyorlar. Bu nedenle de bizim neslimiz istedikleri yerleri, bulundukları yerlerden çok daha yukarıda ve erişilemez görüyor.

 

Tufan Özdemir
(22) ODTÜ Felsefe Bölümü


Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 104. sayısında yayımlandı.

Senin için
Tümünü göster
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu: “Türkiye bölgesel bir üs…

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş...