Dijital mecralar bizim için çok önemli

Hem reklamveren hem de izleyiciler için çift yönlü fayda barındıran sanat pazarlaması kavramını, Türkiye’den kurumlar ve ajanslarla konuştuk.

Pera Müzesi İletişim ve Etkinlik Programları Yöneticisi Fatma Çolakoğlu

1. Yaptığınız işle pazarlama disiplini hangi noktalarda kesişiyor?

Pera Müzesi’nin kurumsal yapısında pazarlama konularını daha çok iletişim programlarımız üzerinden yürütüyoruz. Kar amacı gütmeyen bir vakıf müzesi olduğumuz için geliştirdiğimiz stratejiler müzenin kamusal programlarının bilinirliğinin artırılması ve hedef kitleye ulaşmasına yönelik… Yaratıcı içeriklerimizi ekipçe kararlaştırıyoruz. Farklı hedef kitlelerine ulaşmak ve etkileşimi kuvvetlendirmek için dijital platformlarımızda özellikle yaratıcı içerikleri ekipçe üretmeye çok önem veriyoruz.

2. Sanatla birebir ilişkili olmak markalara neler sunuyor?

Müzede yer verdiğimiz sergiler ve gerçekleştirdiğiniz programlar çerçevesinde markaların sanatla ilişkili olmaları çok önem taşıyor. Günümüz sanatının değer kazanması ve unutulmaya yüz tutmuş değerlerini genç kuşaklarla buluşturmak, kurumsal ve kişisel koleksiyonculuğu özendiren projelerde yer alan markaların hem duruşları hem de sanata verilen destek anlamında çok değerli.

3. Siz, kurumunuzu pazarlama disiplininde nereye konumlandırıyorsunuz? Hedefleriniz neler?

Kuruluşundan günümüze gerçekleştirdiği etkinliklerle Türkiye’nin nitelikli, öncü ve sevilen müzelerinden biri haline gelen Pera Müzesi kentin bu çok canlı bölgesinde çağdaş bir müze-kültür merkezi olarak hizmet veriyor. Bu eksende pazarlama konusunda hem müze içi hem müze dışı önem kazanıyor. Müzeye gelen ziyaretçilere verdiğimiz önemi ayrıca dijital alandaki projelerimize de veriyoruz. Birincil hedefimiz her zaman ziyaretçilerimize ve takipçilerimize etkin bir şekilde ulaşmak olduğundan dijital mecraları bu hedefle kullanmak bizim açımızdan çok değerli. Ziyaretçilerimize ve takipçilerimize müzeyi tanıtmak, kamusal programlarımız kapsamında ilgi alanlarına yönelik içerikleri doğru zamanda ulaştırabilmeyi amaçlıyoruz. Dijital mecralarımız sanata ilgi duyan genel kitleye ulaşmak, nabız yoklamak ve de yeni takipçiler kazanmak anlamında büyük önem taşıyor.

4. Hedef kitlenizin genel olarak nasıl bir profili var? Bu konuda mevcut bir araştırma var mı?

Hedef kitlemiz çok geniş bir yaş yelpazesini kapsıyor, çocuklardan yaşlılara, farklı yaş ve gelir gruplarını ağırlıyoruz. Dönemsel olarak ziyaretçi araştırmalarımız, anketlerimiz oluyor.

5. Yaşadığımız zorlukların iyice arttığı bu dönemde, insanların sanata ilgisini nasıl görüyorsunuz?

Kesinlikle! Kötü haberler günlük hayatımızın bir rutini, bir parçası… Bu kötümserliğe en iyi cevabın sanat olabileceğini düşünüyorum. Sanat zor zamanlarda önem verilmesi gereken en önemli konulardan biri.

6.  En çok hangi mecraları kullanıyorsunuz?

Ağırlıklı olarak dijital platformlarımız önde geliyor. Ülkemizde sosyal medyanın kitleler üzerinde yadsınamaz bir etkisi var ve kültür kurumları da bunun farkında. Özel müzeler dijital projelere ve sosyal medyadaki varlıklarına önem veriyorlar. Ayrıca kültür-sanat alanındaki basılı yayınlar azalırken dijital mecralar artıyor. Bu da kültür kurumlarını dijital alanda daha aktif olmaya teşvik ediyor.

Sıradaki SALT İletişim ve Yönetim Direktörü Derya Açar Ergüç: Artık izleyen değil, değiştirenleriz.

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Şubat 2017 sayısında yayınlanmıştır.