artwork

Cem Topçuoğlu:  “İLKAY, the one and only!”

11 ay önce

0

İlkay ile tanışmamız 2006 yılının başlarına dayanıyor. O dönem, İlkay ve yaratıcı partneri sürekli beni arayarak randevu almak istediler ve sonunda başardılar. Buraya bir parantez açalım; benden randevu almak o kadar zor değil.

Buna rağmen işe başlayacak yaratıcıların öncelikle yaratıcı yönetmenle görüşmesini isterim. Ardından gerektiği noktada, süreçlere ben dahil olurum. Ben de aynı inatla İlkay’ı yaratıcı yönetmenimizle konuşması için ikna etmeye çalıştım. Ama nafile! Sonunda benim odamda buluştuk. O sıralarda TBWA\Istanbul çok iyi gidiyordu ama ben her zamanki gibi geleceği planlamakla meşguldüm ve ajansta çok önemli değişiklikler yapmayı düşünüyordum ancak hepsi sadece kafamdaydı. Kimsenin bu değişikliklerden haberi yoktu. 

İlkay’a neden benimle görüşmek istediklerini sorduğumda aldığım cevaplar beni şaşırtmıştı doğrusu.
Kafamda oluşturduğum yeni ajans modelini, gitmeyi düşündüğüm yolları, nasıl bir ajansa doğru yönelmemiz gerektiğini, neler yapmamızın doğru olacağını bana tek tek anlatıyordu adeta! 
Şaşırdığımı belli etmeden ve yapmak istediklerimden bahsetmeden sabırla dinledim. 
“Ajansın bir sonraki adımlarını ve geleceğini oluşturacak en önemli kişiyi buldum” diye geçirdim içimden. Hiç çaktırmadan teşekkür ederek kendilerini arayacağımı söyledim. 
Her şeyi çok iyi anlatmıştı. İlkay’a hayran olmuştum desem abartmış olmam. En çok da enerjisine ve aklına! Bu arada istedikleri maaş da inanılmaz yüksekti. Buna rağmen “Ben gelirim ve bunları da yaparım” dedi, kendine olan güveni tamdı. Sanırım gelecekteki yaratıcı yönetmenimi bulmuştum ancak ilk aşamada yaratıcı ekipte head olarak işe başlamaları gerekiyordu. Çünkü zaten halihazırda bir yaratıcı yönetmenimiz vardı. Sonuçta anlaştık. Ben de o paraları ödedim ve doğal olarak kısa bir süre sonra İlkay’ı ajansın başına yaratıcı yönetmen olarak seçtim.

Sonrasında ise çok basit bir şey yapmam gerekiyordu: Kendisine ve tüm yönetime kendi ajanslarında çalışıyorlarmış gibi her türlü yetkiyi vermek… Sonuç olarak son 17 yıldır tamamen istedikleri gibi çalışabilecekleri bir ortam yarattık.  

Son olarak tekrar belirtmek isterim ki İlkay müthiş bir yetenek. Enerjisi ve kontrollü güzel hırsı, yeni yaratıcılarla olan diyaloğu, takım oyunculuğu, bana ve TBWA’e olan inancı beni en başından etkiledi. Kendini geliştirip yıllar içinde kendini ve bizi hep ileriye taşıdı.

En sevdiğim özelliklerinden biri de tartışmalarımızın tamamen iş odaklı olmasıydı. Birçok yaratıcı, işleri hakkında konuşma konusunda çok duygusaldır. Egoları öne çıkar ve yaptıkları işe fazlasıyla duygularını katarak bağlanırlar. İlkay ise işleri bana rasyonel ve stratejik durumlarına göre savunur. Hiçbir zaman duygularının öne çıkmasına izin vermez. Kıyasıya tartışır ve sonunda hep birlikte doğru yolu buluruz ya da birbirimizi ikna ederiz. 
Bir başka özelliği de merakı ve dünyayı takibi. Özellikle kendini ve ekibini besleyecek dünya trendleri, modadan sanata bir yaratıcının kendini geliştirmesi gereken her konuda bitmek tükenmek bilmeyen bir merakı var.
Ayrıca inanılmaz bir sesi vardır ve çok iyi şarkı söyler! 
Reklam müziklerini neredeyse kendisi besteler. Tüm bu özellikleri her daim o mütevazı kişiliğiyle dengelidir. Yine de istediğini yapana kadar durmayan tatlı bir inadı vardır. Enerjisi hiç düşmez. 
Bugün çok net olarak söyleyebilirim ki İlkay şu anda Campaign’in seçtiği gibi dünyanın en iyisi! Ben hep öyle gördüm. Kendisine de her fırsatta söyledim ve söylüyorum. Bu seçim tüm dünya tarafından da onaylandı.

Yolun açık olsun İlkay’cığım.

 “İLKAY, the one and only!”

Cem Topçuoğlu
President, International
TBWA\Worldwide

 

Bu içerik ilk olarak Campaign Türkiye’nin 132. sayısında yayımlandı.

Senin için
Tümünü göster
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu: “Türkiye bölgesel bir üs…

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş...