“Biz kendimizi İstanbul’un şehir havalimanı olarak konumlandırdık”

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (İSG) Kurumsal İletişim Müdürü Canan Soysal ile Sabiha Gökçen Havalimanı’nda geçen 11 yılı ve gelecek planlarını konuştuk.

Yoğun ve uzun süren gazetecilik deneyiminden sonra İstabul Sabiha Gökçen Havalimanı kurumsal iletişim müdürü olarak kariyerine devam eden Canan Soysal ile konuştuk. Soysal, İSG’de geçen 11 yılını değerlendirirken, havalimanı iletişimindeki operasyonel süreçlerin önemine dikkat çekti. “Şehir havalimanı” anlayışını İSG için konumlandıran Soysal, 2020 için de bu yönde adımlar atmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Kamer Yılmaz Geçen yıl yeni bir dönem başladı ve İstanbul Havalimanı faaliyete geçti. Siz bu yeni dönemin ilk yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Canan Soysal Bu yeni dönem öncelikle Türk sivil havacılığı için hayırlı olsun. Türkiye’nin en önemli yatırımlarından biri hayata geçti. 11 yıldır Atatürk Havalimanı ile yaşadığımız rekabet artık İstanbul Havalimanı ile aramızda. Onların ve bizim lokasyonlarımızı ortaya koyduğumuz zaman, biz kendimizi İstanbul’un şehir havalimanı olarak konumlandırdık. Yolcu sayısı açısından baktığımız zaman ilk 11 ayda dış hat yolcu sayımız geçen yıla göre % 20 arttı. Yani bu yeni dönemin bizim açımızdan özellikle dış hat yolcusunu artırdığını görüyoruz. Bu yıl 8 yeni havayolu Sabiha Gökçen’den uçmaya başladı. Yıl sonunda 35 milyon yolcu barajını geçmeyi hedefliyoruz.

Kamer Yılmaz 11 yıldır Sabiha Gökçen Havalimanı’ndasınız. Bu 11 yılı nasıl değerlendirirsiniz kariyeriniz için?
Canan Soysal Benim için çok özel bir 11 yıldı. 15 yıl ekonomi gazeteciliği yaptıktan sonra masanın bir tarafından kalkıp öbür tarafına oturdum. Başlarda kolay olmadı açıkçası. Ancak kurumsal iletişim, birçok bileşeni bir araya getiren bir kavram. Bu 11 yıl bana bu açıdan birçok katkıda bulundu. Her şeyden önce kriz yönetimi gibi bir hayati kavramı bu 11 yıl içinde birçok kez deneyimlemiş oldum. Ekip çalışması, lider iletişimi, etkinlik yönetimi ve iletişimi gibi kavramlar yine hep bu süreçte teker teker yaşayarak öğrendiğim kavramlar oldu. Ancak şunu da söylemem lazım: 15 yıllık gazetecilik deneyiminin bana kattığı tecrübeyi, kurumsal iletişim tarafında hala kullanıyorum.

Amacımız, yolcumuzun havalimanına girdiği andan uçağa binene kadar geçirdiği süreyi onun için mümkün olduğu kadar sorunsuz, keyifli ve verimli hale getirmek.

Kamer Yılmaz Elbet hepimiz Sabiha Gökçen Havaalanı’nı biliyoruz ve kullanıyoruz. Ama işin arka tarafında yani mutfağında ciddi bir çalışma olsa gerek. Bize biraz bu operasyonla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Canan Soysal Bizim işimiz terminal işletmeciliği. Amacımız, yolcumuzun havalimanına girdiği andan uçağa binene kadar geçirdiği süreyi onun için mümkün olduğu kadar sorunsuz, keyifli ve verimli hale getirmek. Bu yüzden misafirlerimizin operasyonel süreçlerle zaman kaybetmemesi için son 1 yıldır bir dizi dijital uygulamayı hayata geçirdik. Bunu da iletişim çalışmalarımızda “Yolcusuna Zaman Kazandıran Havalimanı” olarak konumlandırdık. Sonuçta operasyonel süreçlerde geçen zamanı yarı yarıya kadar indirdik.
Biz 750 kişilik bir şirketiz ve bu kişilerin üçte ikisi operasyonel birimlerde farklı görevlerde yer alıyor. Havalimanı 7 gün 24 saat yaşayan bir yer. Bu yüzden tüm süreçlere hakim olmanız gerekiyor.

Kamer Yılmaz İşinizin büyük bir kısmı kriz yönetimi üstüne. Bu konuda en çok dikkat edilmesi gerekenler neler? Krizin büyümemesi ve mümkün olan en az hasarla atlatmak için neler yapmak gerekir?
Canan Soysal Sanırım öncelikli olan şey, hız. Özellikle günümüzde iletişim anlamında krizlerin sosyal medya merkezli olduğunu düşünürsek, yönetimin ve müdahalenin hızı daha da anlam kazanıyor. İkinci önemli olan konu şeffaflık. Yaşanan kriz ile ilgili yapacağınız açıklamanın çabuk olması kadar şeffaf ve dürüstçe olması önemli. İnsanlar bugün artık samimiyete bakıyor. Açıklama ve yaklaşımdaki samimi dil önem kazanıyor. Özür dilemek gerekirse özür dilemekten gocunmamak lazım.

Kamer Yılmaz Ulaşımda hava yollarının kullanımı zaman içerisinde arttı ve gelişti. Bu süreçte havalimanına gelen yolcu sayısı da muhtemelen artmış ve ihtiyaçları da değişmiştir. Bu durum iletişim çalışmalarını nasıl etkiledi?
Canan Soysal İletişim çalışmalarının merkezinde artık dijital mecralar var. 10 yıl önce gazete ve dergi en baştaydı ama artık hem yaygınlığını hem de popülerliğini yitirdi. Artık herkes haberi ve medyayı dijital araçlardan takip ediyor. Sosyal medya çok büyük önem kazandı. Biz de yolcularımıza mesajlarımızı ya da yeniliklerimizi duyurmak için sosyal medyayı merkeze oturttuk. Bir diğer önceliğimiz de misafirlerimizle doğrudan etkileşim içinde bulunmak. Bunu terminal binasında rahatlıkla yapabiliyoruz. “Özel gün iletişimi” bu etkileşim için en doğru araç. Özel gün iletişim çalışmaları ile hem yolcuların duygularına doğrudan dokunabiliyoruz hem de sosyal medya için güzel içerikler üretiyoruz.

Kamer Yılmaz 2019’u değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz?
Canan Soysal Bizim için ödüllerle dolu bir yıl oldu. Çok mutluyuz bu açıdan. İZEV ile yapmış olduğumuz sosyal sorumluluk projemiz “Hayvanlar ve Biz”, 2019 yılında yurt içinde ve yurt dışında toplam 14 ödül birden aldı. Bunlara yıl içinde yapmış olduğumuz diğer iletişim çalışmalarından gelen ödülleri de eklersek toplam 27 ödülle kapanan bir yıldan bahsediyoruz ki, bu sanırım rekor bir sayı.

Kamer Yılmaz Ve tabii ki 2020 gelirken neler planlıyorsunuz ve hedefleriniz neler?
Canan Soysal Ödüller kazanmaya devam edeceğiz… Şaka bir yana güzel bir ekiple, güzel iş ortaklarımızla güzel işler yaptık, 2020’de de yapmaya devam edeceğiz. Şehir havalimanı ve yolcusuna zaman kazandıran havalimanı merkezli iletişim çalışmaları devam edecek. 2020’de yeni bir KSS’yi devreye sokabiliriz. Araştırıyoruz. Bu yıl iç iletişim çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz. Burada özel bazı projeleri yıl içinde hayata geçireceğiz. Bizim için yatırımlar açısından da özel bir yıl olacak. Yeni terminal binamızın temeli atılacak. İkinci pist ve metro bağlantıları da bu yılın ikinci yarısında inşallah hizmete girecek. Bunların kamuoyuna duyurulması da yine bizim işimiz. Bunlarla ilgili çalışmalarımız da olacak.

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye 94. sayısında yayımlanmıştır.