Ayşegül Yürekli Şengör: MARKA Konferansı değer katan bir güç

MARKA Konferansı, bu yıl 18. yaşını kutluyor. Konferansın düzenleyicisi Yürekli Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Yürekli Şengör konferansı ve bu yılın teması olan “on sekiz yaş halini” anlattı.

İş dünyasının liderlerini İstanbul’da buluşturan fikir platformu MARKA Konferansı, bu yıl 18. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. 13-14 Aralık tarihlerinde Hilton İstanbul Bomonti’de gerçekleşecek olan MARKA 2017, katılımcılarını 18 yaş ruhuyla ağırlayacak. Birbirinden çeşitli konu ve konuşmacıların yer aldığı konferansın düzenleyicisi Yürekli Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Yürekli Şengör, “Böyle bir projenin yaratıcısı ve lideri olduğum için kendimi hep çok şanslı hissettim; çünkü MARKA Konferansı ben dahil hepimiz için büyük bir sıçrama tahtası. Birçok yönüyle dikkat çeken, ülkemizde benzeri olmayan bir sürdürülebilirlik örneği aslında. Kendini ortalama standartlara uydurmak yerine standartları yukarıya çeken bir duruşu var.” açıklamasında bulunuyor.

Müjde Bayındır MARKA Konferansı bu yıl 18. yaşını kutluyor. Geçirdiğiniz bu 18 yıldan bahsedebilir misiniz?

Ayşegül Yürekli Şengör 18 yıllık dolu dolu bir süreci özetlemek çok zor. Onun yerine belki de 18 yılda neyin değiştiğine göz atmak ilginç olabilir. İlk yıllarda markanın ne olduğunu anlatmaya çalışan bir pazarlama dünyası etkinliğiydik; Türkiye dışındaki değerli bilgi kaynakları rehberimizdi. En hızlı şekilde o bilgiyi getirip, hızla aktarmaya çalışıyorduk. Geçen yıllar içinde hem Türkiye’deki iş dünyası hem de MARKA Konferansı çok gelişti. MARKA Konferansı felsefesi itibarıyla zaten varolduğu ilk günden beri hep öncü, hep çıtayı yukarı taşıyan bir rolde oldu. Ama bugün geldiğimiz noktada artık, iş dünyasının yakın geleceğini şekillendirmek için doğru yol haritasını dizayn eden bir fikir platformuyuz. Rehberimiz, Türkiye’deki şirketlerin ve şirket liderlerinin ihtiyaçları. Dünyanın başka noktalarındaki bilginin değerine yine inanıyoruz ama başka bir kitle için tasarlanmış ve öncelikle başka bir kitle tarafından tüketilmiş bilgiyi getirmeyi tercih etmiyoruz; dünyanın en değerli uzmanlarına verdiğimiz özel briefler doğrultusunda özel içerik hazırlatıyoruz. MARKA Konferansı ikinci el satan bir dükkan değil; bizde ikinci el içerik bulamazsınız.

 

Müjde Bayındır “18 yaş hali” konferansın bu yılki temasını oluşturuyor. Bu durumun etkinliğe yansımaları neler olacak? Bunun dışında bu sene nasıl bir hazırlık sürecinin geçirildiğinden de bahsedebilir misiniz?

Ayşegül Yürekli Şengör 18 yaş insan yaşamındaki en önemli dönüm noktalarından biri. Her yıl eşsiz bir konferans deneyimi sunma iddiasını sürdürerek bu yıl 18 yaş ruh halini ve kendini 18 yaşında hissetme duygusunu MARKA deneyimine taşıdık. Çok büyük fırsatlarla dolu olduğuna inandığımız 2018 yılı için iş dünyasını bu özel deneyimle hazırlayacağız. Tıpkı 18 yaşında genç bir insanın hissettiği gibi özgürlüğe, bağımsızlığa, olgunluğa sağlam adımlar atarken cesaretle ve umutla geleceğe koşma enerjisi ve motivasyonu aşılayacağız;  Hem çok eğlenceli, hem de enerji dolu iki gün yaşatmak üzere sıkı bir çalışma içindeyiz.

 

Müjde Bayındır Bu yıl MARKA 2017’de katılımcılara ne gibi deneyimler sunuldu?

Ayşegül Yürekli Şengör MARKA Konferansı Türkiye’nin en güçlü fikir platformu olarak biliniyor. Bu özelliği sağlayan fark, yıllardır çok büyük bir dikkat ve seçicilikle yürüttüğümüz içerik küratörlüğü disiplinimiz. Bir sonraki yılın iş gündemini şekillendirecek içeriği bugünün bilgi kirliliği içinden tek tek ayıklamak; en değerli bilgiyi cımbızlayarak seçip gündemin içinde çok anlamlı bir noktaya yerleştirebilmek; ince detayları mercek altına almak, altını çizebilmek. Ve tüm bu içerik kodlarını yazarken hem aklı, hem duyguları tetikleyen özel bir anlam ve değer şifresi üretebilmek. Sanıyorum en büyük hünerimiz burada yatıyor.

Müjde Bayındır MARKA Konferansı iş dünyasının da yakından takip ettiği etkileyicilik düzeyi yüksek olan bir etkinlik… Böyle bir etkinlik düzenlemek nasıl bir ihtiyaçtan dolayı oluştu?

Ayşegül Yürekli Şengör Yüksek etki yaratma ihtiyacı, içinde yaşadığımız dünyanın bir ürünü. Her gün beynimiz ve tüm duyularımız sayısız uyarıya maruz kalıyor. Çok büyük bir bilgi kirliliğinin ve sistematik bir algı yönetiminin içinde yaşamaya mahkumuz. Bu yeni ekosistem ister istemez hepimizde birtakım karşı savunma sistemlerini güçlendiriyor. Bu savunma sistemlerimiz geliştikçe şaşırma, öğrenme, merak etme gibi tepkilerimiz zayıflıyor. MARKA Konferansı’na gelince; iki günlük, eşsiz bir aydınlanma, öğrenme, dönüşme ve motivasyon deneyiminden söz ediyoruz. Katılımcılarımızda bu etkiyi yaratabilmek için onları kendi etraflarına ördükleri bu koruma kalkanlarından kurtarmak zorundayız. Rahatlayabilecekleri bir dünyanın içine çekip zihinlerini gevşeterek, bol simülasyonla duyularını, hayal güçlerini harekete geçirebilmeliyiz. İstediğimiz dönüşümü başka türlü yaşatmamız mümkün değil. Tüm duyuları, antenleri en açık moduna getirmek bu işin olmazsa olmazı.

 

Müjde Bayındır Türkiye’de bu denli uzun süreli devam eden etkinliklerin benzerlerinin de olması kaçınılmaz. Peki MARKA Konferansı’nı pazarlama etkinliklerinden ayıran özellikler neler?

Ayşegül Yürekli Şengör MARKA Konferansı’nı ayrıştıran en önemli özellik benzersiz karakteri. Gücünü özünden, yani kendi marka DNA’sından alıyor. Kendi kendini besleyen, yenileyen, bu yüzden her yıl seyircisiyle yeniden ilk günkü tazeliğinde buluşabilen, yaşayan bir ruhu var.

Eğer yaptığınız işte iyiyseniz açtığınız yolda takipçilerinizin olması çok doğal. MARKA Konferansı’nın açtığı yoldan ilerleyen benzer projelere aslında en çok bu yönümüzle – kendi özümüze sadık kalabilmemizle, gerçekte neysek öyle davranabilme özgürlüğümüzü hiçbir koşulda kaybetmeyişimizle örnek olmak istiyoruz. Çünkü sonuçta eğer bir işin içindeki ruh eksikse veya gerçek değilse bir şekli, formu taklit etmek hiçbir zaman istenilen etkiyi yaratamıyor; taklit edeni de yetersiz kılıyor. “Bak MARKA Konferansı ilham diyor, hadi biz de kendimize ‘ilham dolu’ diyelim o zaman ilham dolarız!” Tabii ki süreç böyle gelişmiyor; olmuyor.

 

Katılımcılar

Angelica Cheung – Vogue China Genel Yayın Yönetmeni

Alan Yau – Wagamama, Hakkasan, Yamabahçe, Park Chinois, Ling Ling Kurucusu

Alexey Moiseenkov – Prisma Labs Kurucusu ve CEO’su

Steven Bartlett – Sosyal Medya Girişimcisi, Social Chain Kurucusu ve CEO’su

Josh Littlejohn – Sosyal Girişimci, Social Bite Restoranlarının Kurucusu

Matthew Slotover – Frieze Kurucusu

Deyan Sudjic – Design Museum London Direktörü

Julie Montagu – Flexi Foodie Akademy’nin Kurucusu, Yoga Eğitmeni

Nick Jones – Soho House Kurucusu ve Yöneticisi

Susie Orbach – Psikanalist, Yazar, Aktivist

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Aralık 2017 sayısında yayımlandı.