artwork

Cosmos: Tüketicinin kendisi bir mecra haline geldi

6 yıl önce

0

Open’dan Muharrem Ayın ve Cosmos’tan Alkan Eraltan’la Open ortaklığında kurulan Cosmos’u ve ajansın kuruluş amaçları ile yürüttükleri projelerini konuştuk.

Cosmos: Tüketicinin kendisi bir mecra haline geldi

Alkan Eraltan, Muharrem Ayın…

Üç eksende dijital dünyada tüketiciyle temas halinde bulunmak, diyalog oluşturacak projeler geliştirmek, bunları yönetmek ve teknik altyapılarını sağlamakla tanımlanabilecek bir iş dünyası ekosistemi olarak varlık gösteren Cosmos’u, Open Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Ayın ve Cosmos Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Alkan Eraltan’la konuştuk.

Müjde Bayındır Sektörde yeni olmanızla birlikte oldukça başarılı işlere imza attınız. Öncelikle Cosmos’un kuruluş amacından ve işleyiş biçiminden bahsedebilir misiniz?

Muharrem Ayın Cosmos henüz 1,5 yıllık, hızlı büyüyen bir bebek. Ajansı oluştururken dijital motivasyonumuz veriye dayalı sosyal medya yönetimi, hesap yönetimi ve dijital proje yönetimi hizmetlerini tek merkezde vermekti. Bu ihtiyaçlar bize müşterilerimiz tarafından zaman zaman geliyordu. Bunu yapacak kaslarımız olduğunu da gördük ve Cosmos’u geçen sene ortası gibi hayata geçirdik. Hızlı büyüme noktasında üç temel etmen var: İlki bu alan hızlı büyüyor ve müşterilerimizin ihtiyaçları da artıyor. Hızlı büyüyoruz çünkü işimizi hakikaten iyi yapıyoruz, yaklaşık 30 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Yaklaşımımıza veriye dayalı yaratıcı sosyal medya ve dijital yönetimini koyuyoruz. Üçüncü ana etken de Alkan Eraltan gibi, sektörde değerli bir ismin Cosmos’un başına gelmiş olması.

Alkan Eraltan Türkiye’de 40 milyonun üzerinde sosyal medya kullanıcısı var. Bu çok değerli bir rakam. Burada iletilen verilerin doğru şekilde işlenmesi çok kritik. Datayı hem irdelemek, oradan iş gücü yaratmak hem de bizim gibi gündemi çok kalabalık olan bir ülkede sosyal medyayı çok iyi takip etmek lazım. Bu nedenle Cosmos’un diğer ajanslara göre daha farklı bir yapısı var. Sosyal medyayı mesai saatleri içinde değil 7/24 takip ediyoruz. 7/24 takip demek aslında vardiyalı bir insan kaynakları yönetimi demek. Yapılan araştırmalarda çok net görülüyor ki kullanıcılar sabah 4-5’e kadar dijital dünyanın içinde. Orada bir şeyi takip ediyor, bir gönderi paylaşıyor. Hele ki bu görüşler sizin markanızla ilgili olduğunda onu doğru zamanda yakalayıp bunu yönetmek, bu bir şikayetse bunu ilgili çağrı merkezine veya markaya bildirmek veya farklı bir durumsa bunu ilgili birimlere bildirmek yönünde bir kasımız var. Tabii ki biriken bilgileri de doğal olarak içgüdüye/kampanyaya/markaya uygun olacak bir iletişim modeline çevirmek için uğraşıyoruz.

 

Müjde Bayındır 2016 yılından beri faaliyet gösteriyorsunuz. Geçtiğimiz bu süreci nasıl değerlendirirsiniz?

Alkan Eraltan Bizim yol planımız çok netti. Bizim işimiz insanla, insana çok büyük yatırım yapıyoruz. Kurulduğumuz ilk dönemler biraz sancılı geçti ama şu an çok oturmuş bir ekibimiz var. İstediğimiz yolda gidiyoruz ve bunu ödüllerle taçlandırmaya başladık. Birinci senenin sonunda ödüllerimiz yavaş yavaş gelmeye başladı.

Muharrem Ayın Finansal, yönetim ve hizmet açısından üç aşamada bakıldığında çok hızlı ilerliyoruz. Burada biraz da yapılan işin geri dönüşlerinin görülmesi var. 2016’nın ortasında kurulan bir şirket olarak kıyaslanacak dönem çok az. Ama 18 aylık bir süreç, çok büyük bir ivmeyle her gün neredeyse bir önceki günün üzerine koyarak ilerliyor. Geçen ay 5 tane yeni müşteriye hizmet vermeye başladık. Yapılan işlerin karşılıkları her geçen gün kendini daha tatmin edecek şekilde göstermeye başladı. O nedenle 2018’e çok iyimser bakıyoruz.

 

Müjde Bayındır Open ve Cosmos ilişkisinden bahsedebilir misiniz? Neden böyle bir yapılanma gerekliliği doğdu?

Muharrem Ayın Şunu belirtmekte fayda var: Cosmos, Open ortaklığında kurulan bir şirket. Open’ı oluştururken kendi DNA’mızla iletişimin bütünselliğinin altını çok çizmiştik. Cosmos da bu bütünselliği ifade eden uzmanlıklardan bir tanesi. Kendi açısından baktığımızda bir bütün fakat Open’la beraber daha anlamlı bir bütün haline geliyor. Open da Cosmos’a değer katıyor. Open’ın DNA’sında olan bir açılımdı ve dijitalde yapmamız gereken bir yatırımdı. Son zamanlarda pek çok müşterimize Open, Cosmos ve ekosistemimizde olan paydaş ajansları anlatıyoruz. Şunu gördük ki, çok büyük ses getiriyor. Özellikle reklamverenlerin beklentisi artık mümkün olduğu kadar bütünsel, daha az sıkıntılı, sade hizmetler almak yönünde. Bizim hizmetlerimiz bu altyapıyı ve faydayı müşteriye çok rahat sunuyor. Bazı ortak müşterilerimizde bunu görüyoruz. Cosmos’un yaptığı iş Open’ı etkiliyor, Open’ın yaptığı iş Cosmos’u etkiliyor. Bu, reklamverenlerimiz için de anlamlı bir beraberlik haline geliyor.

Müjde Bayındır Ajans, reklamverenlere ne gibi hizmetler sunuyor?

Muharrem Ayın Dijitalin gelmesiyle ve sosyal medyanın yükselişiyle beraber şunu gördük: Tüketiciyle markalar arasında kurumsal marka pazarlaması açısından birtakım bariyerler doğdu. Artık tüketicinin kendisi doğrudan bir mecra haline geldi. Sosyal medyanın en büyük avantajı bu. Cosmos’un çıkış noktası da müşterilerimizin mesajlarının en kısa şekilde tüketiciyle buluşmasını sağlamak ve ondan gelen geri bildirimlerle de kendini güncelleyip günün koşullarına göre tüketiciyle diyalogu sürekli hale getirmek.

Cosmos üç ana birimden oluşuyor: İlki Cosmos Care dediğimiz birim. 7/24 tüketiciyi dinleyerek ondan gelen pozitif-negatif-nötr ipuçlarını değerlendirip deneyimimizi de kullanarak tüketiciyle ilişkimizi sıcak tutmak. Bunun yanı sıra Cosmos olarak anlık üretim yapmamız ve dijital projeler üretmemiz de lazım. Bu şekilde ikinci birimimizin gerekliliği ortaya çıktı. O da Cosmos Creative olarak adlandırdığımız içerik üretimi. Son olarak ise Cosmos’un 3. kasını enjekte ettik: Cosmos Coworks’ü oluşturduk. O da prodüksiyon ve prodüksiyonla alakalı tasarım ve tedariği oluşturan bir ekip. Üçü de birbirini besleyen kaslar. Her müşterimiz bütünsel veya modüler olarak bu hizmetlerden yararlanabilir.

Alkan Eraltan Sosyal medyada artık her bir tüketici bir mecra. Onların girdiği her türlü yorum ve gönderi sosyal medya takipçileri tarafından değerlendiriliyor. Bu yorumların bir bölümü doğruyken bir bölümü yanlış olabiliyor. Bizim amacımız bunları daha kaynağında anlık olarak yakalamak ve buna çözüm üretebilmek için markayla iş birliği yapmak. Şikayetlerin de tespit edilip hem markanın hem tüketicinin korunması lazım. Bunun için de anlık takip çok önemli.

 

Müjde Bayındır Kinetix için hazırladığınız “Sınırları Zorlayan Koşu” kampanyanızla ve yine Facebook’ta yayınladığınız Coverman projesiyle dikkatleri üzerinize çektiniz. Bu projeler hakkında detay verebilir misiniz?

Alkan Eraltan Sonuçta her şeyin başı doğru brief. Oradan aldığımız doğru brief ile yaratıcı çözüm üretmek de bizim işimiz. Kinetix’ten aldığımız brief doğrultusunda çıkarttığımız iş ödüllük bir iş oldu. Çok ciddi bir prodüksiyon olduğu için doğru ekiple ve doğru kişiyle çalışılması gerekiyordu. Biz de milli atlet Berkay Çalık ile çalıştık. Dünyada bir metro durağını yakalamak şeklinde işlenen birçok örnek var. Bu mücadeleyi üç durağa çıkarttık, metroyu tramvaya çevirdik. Karaköy’den başlayarak Sultanahmet’e kadar devam eden süreçte keyifli bir iş yaptık. Burada kreatif anlamda şöyle bir şey vardı, markayı çok fazla göstermedik. Sadece ayakkabısını bağlarken bir sahne vardı. Onun dışında işin organik yayılması için büyük çaba sarfettik ve hedeflerimize ulaştık. Bu işi çok fazla parayla köpürtebilirdik ama içeriğin zenginliği sebebiyle bu işin organik olarak büyümesini tercih ettik.

Muharrem Ayın Müşteri ve ajans uyumu açısından iyi bir örnek oldu. İçerik üretmek her defasında yeni bir şey üretmek değildir, bazen de olan bir içeriği “nasıl kendi insanıma, kendi yerel kültürüme ve şartlara adapte edebilirim” diyebilmek için de iyi bir örnek. Sonuçta bu yapılan örneklerin bir adaptasyonu olarak da gözükebilir. Onun dışında bir de sosyal medyanın doğasını çok iyi bir şekilde kullandık. Reklam kokmayan içerik. Markamız gözüksün derdi olmadı, reklam kokmayan bir içerik oldu. Doğal yayılmayla tüketicinin içselleştirip sahiplenerek paylaşmasını sağladık. Son olarak bunu son derece efektif bir bütçeyle yaptık.

Alkan Eraltan Coverman’a gelecek olursak da yeni ve farklı bir şey yapalım, ses getirsin ve yüksek frekansta tüketiciye verimli olacak şekilde kullanılsın amaçları güdülerek hazırlanan bir çalışma oldu. Facebook’un Cover kısmını kullanarak videolaştırdık ve oraya belirli dönemlerde değişecek videolar yerleştirdik. Sonuçta Kinetix markasını takip eden kişiler bu sayfaya girdiklerinde oradaki castın cover’daki bir yaşam alanında neler yaptığını izleme fırsatı buldu. Bu da çok yeni hayata geçirdiğimiz ve iletişim anlamında beklentilerimizin olduğu bir proje oldu.

 

Müjde Bayındır Cosmos olarak 1,5 yıllık sürecin ardından yeni hedefleriniz ve hayalleriniz ne yönde?

Alkan Eraltan Az önce de bahsettiğimiz gibi kurulduğumuzdan bu yana planladığımız tüm hedeflere ulaştık, yapımızı net olarak oturttuk. Keyifli gidiyoruz, yeni müşteri kazanımlarımız da oldu. Her ajansın istediği tabii ki ekstradan müşteri kazanmaktır ama şu anda hedefimiz mevcut müşterilerimiz için ses getirecek projeleri 2018’de iyice artırmak ve bu projelerin üzerine eş zamanlı olarak yeni müşterilerimize destek olmak. Ama önceliğimiz mevcut müşterilerimize, mevcut kalitemizden çok daha yukarıya çekecek işler hazırlamaya çalışmak.

Muharrem Ayın Bu konuda Altan’a katılıyorum. Veriye dayanan yaratıcılık ve bunun için dijital dünya birebir doğru yer verinin sürekli aktığı tüketicinin maskesiz dolaştığı, oradan gelecek içgörülerle beraber bu markalarımızın lehine çift taraflı diyalog yaratan, tüketicisiyle deneyimler yaşatmaya çalışan ve deneyimler yaşatacak projeler yapmak. Burayı büyütmeyi tabii ki hedefliyoruz, bu güzel örnekleri elimizden geldiğince çoğaltmak, daha farklı markalara Türkiye’de, bölgede ve dünyada hizmet vermeyi hedefliyoruz. İyi bir başlangıç yaptık, ses getirecek projeler için de iyi bir altyapı oluşturduğumuzu düşünüyorum.

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Aralık 2017 sayısında yayımlandı.