Bilinçsizce motive olmaya hazır olun

Trendwatching, son zamanların en çok üstünde durulan iki trendini ele alıyor ve yapay zeka ile kişisel gelişimi bir araya getiren yeni bir alanı anlatıyor.

Şöyle bir hatırlayalım: Google DeepMind’ın AlphaGo isimli yapay zekası, Go turnuvasında dünyaca ünlü isim Lee Sedol’u yenmişti. Üstelik bu çok da geçmiş bir zamanda yaşanmadı, sadece bir yıl önce; Mart 2016’da yaşandı. Fakat günlük yaşamın müthiş temposu sayesinde onlarca yıl önceymiş gibi geliyor bizlere.

AlphaGo’nun zaferi aslında bizi yeni gerçekliğe götürüyor: AI artık burada! AI gerçekten de akıllı olacak! AI bizi yönetebilir ve biz de belki bunu kabul edeceğiz. Ancak adil olmakta yarar var. Çünkü bizi bu noktaya sadece AlphaGo getirmedi. Pek çok gelişme gösteriyor ki AI bir yandan da aslında insanın aklına ve yaratıcılığına gizlice zarar veriyor.

Şöyle düşünün: 2016’nın Nisan ayında Hollanda bankası ING, AI’yi kullanarak 15. yüzyıl ustasının gerçek bir eseri gibi görünen yeni Rembrandt’ı yarattı. Ağustos’ta 20th Century Fox, IBM Watson tarafından derlenen bir film tanıtım mekanizması ortaya çıkardı ve normalde 30 gün süren bir işi 10 güne indirgedi. Ardından da Eylül’de de AI tarafından yaratılan ilk pop şarkımız ortaya çıktı. Eveti artık daha da devam edebiliriz…

Farkındalıklı olmayı unutun!

Ama ya AI bizim işlerimizi çalmak, resimlerimizi yapmak, bizi tamamen gereksiz kılmak için geldiyse? Güçlü trendler, değişen koşullarla, insanlığın çok eski ihtiyaçlarıyla ve istekleriyle kesiştiğinde ortaya çıkar. AI tam da bu noktada mükemmel bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. AI ile beraber ortaya çıkan teknoloji insanlara istediğimiz insan olmaları için planlama, irade gücü, koçluk ve öneriler sunuyor. Artık farkındalıklı olmayı unutun ve bilinçsizce motive olmaya “merhaba” deyin.

Kişisel gelişimi hızlandırmak için AI’nin kullanıldığı bir örnek mi? Google’ın takvim uygulaması Goals’ta AI’nin yardımıyla kullanıcılar kendi kişisel gelişim takvimlerini oluşturup aktivitelerini planlayabiliyorlar. Ve hedeflerini takvime ekleyebiliyorlar. Aynı zamanda uygulama, soru sorarak kullanıcıların takvimlerine uygun belirlemeleri de yapabiliyor. Buna rağmen kullanıcı, aktivitesini ertelerse uygulama, uygun başka bir tarih belirleyip yeniden aktiviteyi zamanlayabiliyor. Zaman içinde Goals’un kullanıcının sadık kalacağı zamanları öğreneceği de düşünülüyor.

Bu yüzden 2017 ve sonrasında AI yardımıyla kişisel gelişim odaklı işletmeler kurulmasını bekleyin.

Vi yeni bir giyilebilir araç, yaratıcıları dünyanın ilk kişisel eğitmeni olarak adlandırıyor. Cihaz, biyolojik algılayıcı kulaklıkları ile fiziksel datayı topluyor ve AI ile de kişisel eğitim planını ortaya çıkarıyor. Oakley Radar Pace güneş gözlükleri de benzer bir işlevsellik sunuyor ve Intel Rach Speech ile donatılmış, gerçek zamanlı olarak sesle aktive edilen bir koçluk sistemi sunuyor. Ve bir de sanal hayat koçu olarak görev alan BOLDR var; kullanıcıların benlik bilincini artırmayı, yeni beceriler kazanmalarına yardımcı olmayı ve kişisel hedefleri tanımlamayı amaçlıyor.

Tam bir paket servis? Tüketiciler, iş kişisel gelişime gelince hiçbir şeyin kolay olmayacağını biliyorlar. Ama sıkıcı kısmı -planlama, irade gibi- AI’ye yaptırmaktan öteye gidemiyorlar. Eğer pazarlamacılar AI’yi kullanmak istiyorlarsa teknolojiyi kişisel gelişimle bir araya getirip nasıl kampanya oluşturabileceklerine bakmalılar. Ya da en azından AI’den yararlanıp chatbotları gerçek hayat uzmanlarının tavsiyeleri ile harmanlayarak tüketicilerin her zaman kendilerini geliştirme gereksinimlerine uyan tavsiyeler almalarını sağlamalılar.

Uzun vadede baktığımız zaman AI ve etkileri tartışmalara neden olabilir ama kısa vadede insanlığın temel ihtiyaçlarına -sağlık, statü, yaratıcılık gibi- hizmet edebilmesi için çılgın bir bekleyiş var. Ve tüketiciler bir kez AI’nin daha sağlıklı, daha mutlu ve daha başarılı bir hayat oluşturduğunu gözlemlerlerse kendi irade güçleriyle kendilerini geliştirdiklerine hayret etmeye başlayacaklar.

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Şubat 2017 sayısında yayımlanmıştır.