artwork

Yonca Erkan: “PR ajansları, değeri sürekli artan içerik konusunda potansiyelini daha etkili kullanabilir”

5 yıl önce

0

Teknosa Kurumsal İletişim Müdürü Yonca Erkan, değişen halkla ilişkiler dinamikleri ve PR 2.0 hakkında konuştu.

Dijitalleşme, ‘yeni medya’yı geliştirirken, geleneksel medyayı da dönüştürüyor. Bu çerçevede, markaların paydaşlarıyla iletişim kanalları çeşitleniyor ve mecraya, hedef kitleye göre iletişim dinamikleri de ön plana çıkıyor.

Teknolojinin gelişimi ile birlikte, iletişimde hız, artık olmazsa olmaz haline geldi. Her bilgi anında yayılıyor. Tüketiciler, kanaat önderleri markalarla ilgili deneyimlerini, fikirlerini dijital platformlarda paylaşıyor. Artık mesafeler ya coğrafi anlamda uzaklıklar da bir engel değil. A noktasında yaşanan bir olay, çok uzaktaki B noktasında da eş zamanlı duyulabiliyor. İletişimin gücü ve etkisi katlandı.  Dijital medya ile hem hedef kitlenin davranışlarını sürekli ve kapsamlı şekilde izleme hem de yapılan işleri net ölçümleme imkanı var. Bu veriler, içerikten kullanılacak araçlara kadar iletişime yön veriyor. İletişimin tek taraflı değil, katılımcı olduğu, zaman ve mekan sınırlarının ortadan kalktığı ve mecraların çeşitlendiği bu ortamda, kurumsal iletişim, halkla ilişkiler stratejilerinin de buna göre geliştirilmesi önem taşıyor.

PR’a bakış açısının ajans ile çalışan markalarda da değişmesi çok önemli.

PR ajansımız ile itibar yönetimi, lider iletişimi, medya ilişkileri, kriz iletişimi ve etkinlik yönetimi konusunda 4 yıldır sinerji içinde çalışıyoruz. Ajansımız, şirket stratejimizle paralel olarak dijital ve geleneksel iletişim unsurlarını bir araya getiren bütünsel yaklaşım ve çözüm konusunda bize destek veriyor. İş birliğimizi ve çalışmalarımızı yeni nesil iletişim anlayışı çerçevesinde güçlendirmeyi hedefliyoruz.

Türkiye’de PR’ın sadece medya ilişkileri olarak algılanması söz konusuysa, bu PR ajanslarının olduğu kadar, ajanstan hizmet alan kurumların da sorunu ve sorumluluğudur. Bir ürün veya hizmet, ondan faydalananlarının beklentileri doğrultusunda gelişir. Bu bağlamda, PR’a bakış açısının sadece ajanslarda değil, ajans ile çalışan markalarda da değişmesi çok önemli.

PR ajansları, özellikle dijitalleşme çağında değeri sürekli artan içerik konusunda potansiyelini daha etkili kullanabilir. Aynı şekilde, kriz iletişimindeki kaslarını farklı araçları da kullanarak daha güçlü hale getirebilir.

Teknolojinin gelişme hızı, yeni iletişim araçları ve çeşitlenen mecralar paralelinde PR’ın yetki ve etki alanının daha da artacağını düşünüyorum. İçerik yönetiminin, kriz iletişiminin, birebir etkileşimin her zamankinden önemli olduğu bu dönemde PR, dijital taraftaki yetkinliklerini geliştirerek kurumların ve markaların iletişiminde daha stratejik bir rol üstlenecektir.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 83. sayısında yayımlandı.

Senin için
Tümünü göster
Netflix Türkiye’ye karşı ayaklanma

Aynı yüzler, aynı hikayeler, aynı kalemler…...