Spotify veya YouTube da onların rakipleri

 Burçin Kalkan / Ajans Ortağı, Kompüter

Reklamveren bu mecralara, tüketicilere ulaşabileceği alternatif kanallar olarak bakıyor. Fırsat buldukça online içeriğe daha çok dahil olacaklar.

Gelirler ve içerik kalitesi rezonans etkisiyle birbirini büyütüyor. İçerik, bu mecraların devamlılığı konusunda en önemli faktör. İnsanlar yerli dizileri bir servisten, yabancı dizileri veya filmleri başka servislerden izleyebilir. Dolayısıyla tam olarak birbirlerine rakip değiller. Ya da başka bir bakış açısıyla, birbirlerine rakip oldukları kadar Spotify veya YouTube da rakipleri.

Netflix, postayla DVD kiralama modelinden gelen ve dijital dönüşümü başarıyla yapmış bir şirket. İnternet yayınından önce de gelirleri paralı üyeliğe dayanıyordu. Dijitalde doğan yayıncı markalar da paralı üyelik modelini oturtmaya çalışıyor. Spotify, 50 milyon paralı üyeye ulaştı. YouTube, ABD dahil bazı ülkelerde paralı üyelik sunuyor. İkisi de uzunca bir süre bu ürünlerini reklamla finanse etti. Şu an hem reklam hem üyelik gelirleri var. Spotify veya YouTube’a başarılı markalar gözüyle bakarsak bu hibrit model de başarılı olmuş diyebiliriz.

Yerlilerden BluTV cesur bir adımla paralı üyelikle başladı, puhuTV ise gelir modeli reklama dayanan ücretsiz üyelikle başlayarak Spotify ve YouTube’un kullandığı stratejiyi deniyor, kendini tanıtıp sevdirdikten sonra paralı/reklamsız üyelik seçeneği sunmayı planlıyor.

Kanallar, orijinal içerik ve iyi altyapı ile sundukları marka deneyimini iyileştirmeli. Markalar da yaratıcı işlerle veya sponsorlukla bu iyileşmenin içinde kendilerini sevdirecek alanlar açmalı. İnsanlar aldıkları servisten memnun oldukça hem kanallar hem reklamverenler bundan kazançlı çıkar.

Paralı üyelik ve reklamsız içeriğin gelişmesi reklam sektöründe daha kaliteli ve büyük markalı içerik projelerine yol açacak. Markalar da içerikteki rekabete katılacak.

Bu platformları kullanma konusunda beni en çok kolay erişim cezbediyor. Daha az bahis sitesi reklamı görüyorum. Akıllı TV uygulamaları geliştikçe online içeriğe büyük ekrandan kolay ulaşma konforu daha çok insanın izleme alışkanlıklarını değiştirecek.

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Mart 2017 sayısında yayımlandı.