Sporun “e” halini keşfetmek

İDA Üyesi Mustafa Kutlay, Campaign Türkiye Aralık 2018 sayısı için yazdı.

Son dönemde biz iletişimcilerin en fazla kafa yorduğu konu kuşkusuz, dijitalleşen çağın iletişim disiplinlerine uygun adımları atabilmek. İletişim platformlarında yaşanan radikal dönüşümün nedeni de hedefi de aslında Y ve Z kuşağı olarak isimlendirdiğimiz kitle.

Her iki kuşak da toplumun karar verici, tüketici katmanında güçlenmeye başladı. Z kuşağının ilk doğanları artık 18 yaşında yetişkin insanlar durumunda. Göründüğü gibi markaların ve biz iletişimcilerin konuşması, etkilemesi gereken kitle tartışmasız bir şekilde Y ve Z kuşağı.

Son günlerde sıkça duymaya başladığımız ‘Espor’ hepimizin hedef kitlesi olan bu iki kuşağın dünyasında, bilinen popüler sporların tahtına gözünü dikti. Bu yazımın alanı espor’u detaylıca anlatmaya yetmeyecek. Size espor’un iletişimin her disiplininde yeni kuşaklara ulaşabilmek için ne vaad ettiğini bu alanda dünyanın en büyük markası olan League of Legends’ın (LOL) verilerini anlatacağım;
* Espor oyun ve oyuncuların dünyası küresel bazda genişlemeye devam ediyor. Türkiye de bu eko-sistemde önemli bir role sahip. Türkiye mobil dahil 31 milyon, mobil hariç 12 milyon oyuncu ile dünyada 6. sırada. Bunların 3.4 milyonu espor takipçisi.
* Espor Türkiye’de futboldan sonra en çok seyirci çeken ikinci spor. Espor dünyada da 400 milyonu aşan taraftara ulaşarak basketbolun önüne geçti. Dünyada 2020 itibarıyla 500 milyon espor izleyicisi olacağı öngörülüyor.
* Türkiye’de PC oyuncularının yaş ortalaması. (%47 üniversite, %29 lise öğrencisi)
* Türkiye’de yüzde 85 oranındaki oyuncu kitlesi, 15-25 yaş aralığında.
* Türkiye’de, 2016 ve 2017’de toplamda 35 milyon saat espor yayını izlendi. Sadece 2017’de LOL Türkiye Büyük Finali’nde 1.5 milyon tekil izleyici rakamına ulaşıldı.

Gördüğünüz gibi espor, hem pazarlama hem kurumsal iletişimciler için büyük fırsatlar sunuyor. Doğru projeler ile Espor’u değerlendiren markalar ve onların ajansları yeni dönemin ‘fark yaratanları’ olacak.

Mustafa Kutlay
İDA Üyesi

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye 84.sayısında yayımlandı.