artwork

Sosyal medya uzmanı ve müşteri ilişkileri

12 yıl önce

0

Campaign Türkiye dergisi için “Kim bu sosyal medya uzmanı ve ne iş yapar?” başlıklı bir haber hazırladık (Haberi Ekim sayımızda bulabilirsiniz). Haber için ajanslarda çalışan 40’a yakın sosyal medya uzmanına 20’şer soru sorduk. Bu sorulardan ikisi de “müşterilerinizin en beğendiğiniz yönleri” ve “müşterilerinizin en beğenmediğiniz yönleri” oldu. Cevaplardan bazılarını aşağıya sıraladık; görüldüğü üzere sosyal medya uzmanı ve müşteri arasında fırtınalı bir ilişki var…

Müşterilerin en beğenilen yönleri

–          İşimiz konusunda bize duydukları güven,

–          Sorunlarını iletmede açık olmaları,

–          Resmi konuşmaması ve insani yönünün iyi olması,

–          Çabuk geri dönüş yapmaları,

–          Yaratıcı fikirleri korkmadan denemek isteyip ilgili aşamalarda destek olmaları,

–          Hevesli ve istekli olmaları

–          Üstünlük taslamamaları ve uyumlu çalışmaları,

–          Sanat için faaliyet göstermesi, kâr amacı gütmemesi,

–          Kendilerini iyi anlatmaları,

–          Teşekkür etmeyi bilmeleri,

–          Sosyal ağların ruhunu az da olsa kavrayabilmiş olmaları,

–          İşime karışmamaları,

–          Nobran olmamaları,

–          Müşterilerini iyi tanıyor olmaları,

–          Özgür bırakmaları,

Müşterilerin beğenilmeyen yönleri

–          Bürokratik kafa yapısı,

–          “Acil, acil acil” diye bağırmaları,

–          Emin olmadıkları konularla ilgili yorum yapmaları,

–          Mümkün olmayan revizeler vermeleri,

–          Dijitalin önemini kavrayamamış olmaları ve yapılan işin çok basit olduğunu zannetmeleri,

–          Sosyal medyada kullanıcıları yönlendirme çabaları,

–          Her zaman haklı olduklarını sanmaları,

–          Sosyal medyayı konvansiyonel medya kurallarıyla yönlendirmeye çalışmaları,

–          Olmayacak şeyler istemeleri,

–          Bütçe ayırmak istememeleri,

–          Farklı segmentlere iş dağıtırken organize olamamaları ve deadline konusunda aceleci davranmaları,

–          En küçük bir sorunda dahi panik yaşamaları,

–          İş birliği yapmamaları

–          Çok fazla bilmiş olmaları ve bize işimizi öğretmeye kalkmaları,

–          Egolarından dolayı çoğu şeyi kabul etmemeleri,

–          Kurumsallıktan kaynaklanan bürokrasi,

–          Sağdan soldan duyduklarıyla iş yapmaya çalışmaları,

–          Dijital projelerin deadline’larına ve bütçelerine bir türlü inanmamaları,

–          Günlük iş listesinde olmayan işleri son dakika gönderip o gün içinde yetiştirilmesini istemeleri,

–          Onay sürecinin geç olması, bizi bekletmeleri,

–          Sosyal medyanın her markaya uygun olmayacağını anlamamaları,

–          Kararsızlık,

–          Mesai saatleriyle kısıtlı çalışma süreleri.