Orange reklamı ile nomofobinin gerçekliğini hissettiriyor
Çağımızın hastalığı nomofobi gerçek bir problem. Teknik olarak resmen tanınan bir ruhsal bozukluk değil ama cep telefonunu bulamayan birine sorun, o zaman nomofobiyi göreceksiniz. Fransız telekom markası Orange reklamı ile işte bu telefon kaybetme korkusu üzerinde duruyor.
Publicis Conseil imzası taşıyan telekom firmasının reklam filmi, kolektif korkumuzu sakinleştirecek bir şey yapmadığı gibi, cep telefonu kaybetme korkusunu daha da fantastik ve korkutucu bir seviyeye çıkartıyor.
Reklamdaki tek karakter, tren istasyonunda beklerken, telefonunu bulamadığı zaman kaygılı bir ayrılık endişesi yaşayan bir adam. Adamın bu endişesi onu, tam anlamıyla insanlıktan koptuğu ıssız bir adaya taşıyor.
Adada tek başına, çıplak bir şekilde beslemeye ve korumaya çalışırken her türlü zorlukla karşılaştığını görüyoruz. Ateş yakmaya, barınak yapmaya çalışan adam, sahildeki kumlara yardım sinyali yazsa ve hatta bir sal yapsa dahi bir işe yaramıyor.
Ama son anda adam bir kabustan uyanırcasına telefonunu ve bilincini bulur, cennetle hiç alakası olmayan o adadan uzaklaşır, tren istasyonuna geri döner. Ve reklam filmi şu slogan ile sonlanır: “Cep telefonunuz olmadan kendinizi kaybetmeniz uzun sürmez.”
Künye
Reklamveren Orange
Ajans Publicis Conseil
Kreatif Direktör Fabrice Delacourt
Metin Yazarı Vincent Cusenier
Art Direktör Lucie Vallotton
Prodüksiyon Şirketi Henry
Yapımcı Jean-Luc Bergeron
Yönetmen Martin Werner