artwork

OPET’in sosyal sorumluluk projeleri

7 ay önce

0

Sosyal sorumluluğa odaklanmayı kurum kültürü olarak benimseyen ve gerçekleştirdiği projeleri, topluma karşı olan sorumluluğunun gereği olarak gören OPET, kuruluşundan bugüne birçok sosyal sorumluluk projesine imza attı. OPET’in Türkiye genelinde gerçekleştirmiş olduğu, sosyal yaşama destek sağlamaya devam eden sosyal sorumluluk projeleri şöyle: 

1-Temiz Tuvalet Kampanyası

2-Yeşil Yol Projesi

3-Örnek Köy Projesi

4-Tarihe Saygı Projesi

5- Troya Arkeo-köy Tevfikiye Projesi

6- Troya Etnoköy Çıplak Projesi

7-Trafik Dedektifleri Projesi 

8- Opet’te Kadın Gücü Projesi 

9- İşimiz Temiz Projesi 

10- Doğaya Saygı Projesi 

11- Tertemiz Yarınlar Okullardan Başlar Projesi

TEMİZ TUVALET KAMPANYASI 

OPET, 23 yıldan bu yana yürüttüğü “Temiz Tuvalet Kampanyası” ile Türkiye’de hijyen bilincini yerleştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. 2000 yılında projeye başlanırken amaç Türkiye’de tuvalet ve hijyen bilinci konusunda toplumsal bir duyarlılık ve değişim oluşturmaktı. O günden bu yana bu konuda büyük çaba harcayan OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk ve eğitim ekibi, şehir şehir dolaşarak yurt genelinde 78 ili gezdi, 6482 saat eğitim vererek 7,5 milyon kilometreden fazla yol kat etti, 12 milyonu aşkın kişiye ulaştı. Projenin yurtdışı açılımlarıyla Suudi Arabistan’da Mekke, Medine, Riyad ve Cidde’de, Makedonya Üsküp’teki okullarda binlerce kişiye tuvalet temizliğinin önemi ve hijyen eğitimleri verildi. 30 milyonun üzerinde basılı malzeme, broşür, kitapçık dağıtıldı, konuyla ilgili çocuk ve büyüklere ulaşmak üzere çizgi filmler hazırlandı. Proje verilerine göre ulaşılan 12 milyonu aşkın kişi, edindikleri ‘temizlik ve hijyen’ bilincini çevrelerine de yayarak projenin geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır. Temiz Tuvalet Kampanyası, Türkiye’de tuvalet temizliği ve hijyeni konusunda toplumsal bir duyarlılık ve değişim yarattı. Bu projeyle “Temiz Tuvalet” kavramı OPET markasıyla özdeşleşirken “Temiz Tuvalet Kampanyası” ile OPET, kendi istasyonlarından başlayan tuvalet temizliği ve hijyenini yaygınlaştırmak amacıyla yürüttüğü dönüşümü kalıcı hale getirmeyi başardı. OPET akaryakıt istasyonlarındaki personeline sürekli eğitimler verilirken, engelli tuvaleti şartı getirildi. İstasyonlara bebek bezi değişim üniteleri yapıldı. Pek çok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri iş birliğiyle projenin açılımları  uygulanırken, öğretmen ve öğrencilerin temizlik ve hijyen eğitimleri alması sağlandı. “Temizlik Rayında Projesi” ile OPET tüm deneyimlerini TCDD’na aktardı.   Türk Standartları Enstitüsü’nün 2012 yılında halka ve müşterilere açık tuvaletlerin standartlarını belirlerken OPET ile iş birliğine gitmesi ve standartların bu şekilde hazırlanması projenin geldiği noktanın önemini ortaya koyuyor. 

TARİHE SAYGI PROJESİ

Tarihi Gelibolu Yarımadası’nın doğal dokusunu koruyarak, çağdaş bir görünüme kavuşması için 2006 yılında başlayan “Tarihe Saygı Projesi” Çanakkale Savaşları’nın geçtiği yarımada ve köylerinde düzenleme, kalkınma ve rehabilitasyon çalışmalarını içeriyor. Alçıtepe, Seddülbahir, Bigalı, Kilitbahir, Kocadere, Behramlı, Küçük ve Büyük Anafarta köyleri ile Eceaabat ilçesi proje kapsamında yeni bir çehreye kavuşturuldu. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parklar Müdürlüğü iş birliğinde uygulamaya konulan 57. Alay Şehitliği Yenileme Projesi ile şehitlik, Çanakkale Savaşı’nda kahramanca canlarını veren şehitlerimize yakışır bir düzenlemeyle bölgeye tekrar kazandırıldı. Madam Erica, Yalova Şehitliklerinin yanı sıra Çanakkale Savaşı tarihinde önemli bir yeri olan ve Gelibolu Yarımadası’nın en büyük iki hastane şehitliğinden biri olan Akbaş Şehitliği inşa edildi.  

Köy meydanları ve evlerin yüzlerinin yenilendiği projede modern satış reyonları oluşturuldu köyler yeşillendirildi, mevcut müzeler yenilendi, müze olmayan köylere yeni müze ve kültür merkezleri yapıldı. Halk Eğitim Merkezleri iş birliği ile İngilizce, bilgisayar, pansiyonculuk, el sanatları, fotoğrafçılık ve kişisel gelişime yönelik eğitimlerin verildiği proje kapsamında Eceabat’a açık hava müzesi niteliğinde bir park yapıldı. “Tarihe Saygı Parkı” adı verilen park, Çanakkale Savaşı’nın tüm detaylarını gösterecek şekilde donatıldı ve bu yıl bölge ikliminden kaynaklanan eskime ve yıpranma nedeniyle her yıl yenilendi. ‘BoredPanda’ isimli sanat-tasarım odaklı web sitesi tarafından derlenen, dünyanın her yerinden ilginç ve tasarımsal açıdan farklılık taşıyan heykellerin sıralandığı ‘Dünyanın En İlginç 25 Heykeli’ listesinde OPET Tarihe Saygı Parkı’ndaki heykeller de yer alıyor. Bölgedeki yenileme çalışmaları kapsamında çağdaş bir görünüme kavuşan köy meydanları, müzeler, modern tuvaletler, yenilenen satış reyonları, bölge turizmini canlandırarak, köy muhtarlıklarının gelirlerini de artırdı. 

Proje dahilinde 2012 yılında Eceabat’ta işlevselliğini yitiren ilköğretim okulunun yerine, yeni ve modern bir ortaokul inşa edilerek, eğitim ve öğretim hayatına kazandırıldı. 16 derslikten oluşan “OPET Tarihe Saygı Ortaokulu” depreme dayanıklı bir biçimde inşa edildi. Çanakkale On sekiz Mart Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmayla, projenin farkındalığı ve yapılan çalışmaların sonuçlarını içeren bir çalışma yapıldı. Araştırmada bölge halkı ve ziyaretçiler nezdinde oluşan değişime dikkat çekildi. Bölgenin fiziki görünümünü yenileyerek, görsel kirliliği ortadan kaldırmak, köyleri bakımlı hale getirerek bölgenin manevi değerlerine layık görüntüler oluşturmak, bölgede yaşayan insanların yaşam standartlarını yükseltmek ve bölgeye gelen ziyaretçilerin yöre insanı ve değerleri hakkında olumlu düşüncelerle ayrılmasını sağlamak gibi ana hedeflerin hem ziyaretçiler hem de yöre halkı nezdinde algısına yönelik yapılan anket, 674 kişi üzerinde uygulandı. Projenin bütünsel olarak başarıya ulaştığını belgeleyen araştırma sonuçlarına göre Tarihe Saygı Projesi, bölgede sosyal yaşam kalitesini yükseltmiş, tarih bilinci kazandırmış, kültürel yaşamı zenginleştirmiştir, sosyal mekanlara estetik ve hijyenik özellikler kazandırmıştır. Ayrıca işletmecilik kültürünü geliştirmiş, ekonomik seviyeyi yükseltmiş, eğitim kurumlarının çok yönlü gelişimine katkı sağlamış ve estetik-mimari kültürü geliştirmiştir. Bölgede yapılan çalışmaların yarattığı değişim ve etki her geçen gün artıyor ve Gelibolu yarımadası bu projeyle hak ettiği görüntüye kavuşuyor.

YEŞİL YOL PROJESİ 

Yeşil Yol Projesi kapsamında ise “Yeşili kaybeden, yaşamı kaybeder” sloganıyla 2004 yılından bu yana OPET istasyonlarında, çevrelerinde ve belediyelerce belirlenen ağaçsız alanlarda, iklim koşullarına uygun yaklaşık 700 bini aşkın adet bitki dikimi yapıldı. Bazı bölgelerde park ve bulvarlar oluşturularak yeşil alanlar meydana getirildi.  Ağaç dikim etkinlikleri düzenlenerek halka ve öğrencilere yeşilin önemi anlatıldı. Proje kapsamında yerel iklime uygun bitkilerin dikimine özen gösterildi, OPET istasyonlarını çevreleyen 1,5 kilometrelik alanlar doğa ile barıştırıldı. 

Bu proje ile OPET düzeyinde çevreci bir aktivite sürdürülmesi değil, bu konudaki bilinçlendirme ve iş birliği çabaları ile toplumun geneline yayılan bir çevre bilinci hedeflendi. OPET, dünyanın çölleşmesi ve insanlığın gelecekte kuraklaşan ortamlarda yaşama tehlikesine dikkat çekmek amacıyla başlattığı “Yeşil Yol Projesi”ni ülkenin tümünü kucaklayan toplu bir harekete dönüştürmeyi hedefliyor. 

ÖRNEK KÖY PROJESİ 

Bilinçli toplum yaratma hedefiyle yola çıkan OPET, “Örnek Köy Projesi”yle, köylerin kendi kendine yetmesi, tarihi, coğrafi ve kültürel potansiyelinin değerlendirilmesinin yanı sıra, eğitim düzeyinin yükselmesi ve çevre bilincinin gelişmesi gibi toplumsal göstergeleri de hedefliyor. Bir değişim ve kalkınma projesi olan “Örnek Köy Projesi“kapsamında bugüne dek 6 köyde restorasyon, rehabilitasyon ve eğitim çalışmaları yapıldı. Mardin Dara, Gaziantep Yesemek, Bolu Pazarköy, Fethiye Saklıkent, Kekova Üçağız ve Isparta İncesu köylerinde köy halkını destekleyici kurslar gerçekleştirildi. Köylerin fiziki özellikleri iyileştirildi, çevre düzenlemesi yapıldı. Köylere özel kültür merkezleri, satış stantları oluşturuldu, kahvehane binaları yenilendi ve köy meydanlarına OPET standartlarına uygun tuvaletler yapılarak hijyen eğitimleri verildi. Tüm köylerde okuma-yazma, biçki-dikiş, bilgisayar, ilkyardım, girişimcilik eğitimleri verilirken, yöreye özgü meslek edindirme özelliği taşıyan kurslar devam ediyor.

OPET TRAFİK DEDEKTİFLERİ PROJESİ  

OPET, trafik sorununa kalıcı bir çözüm bulabilmek amacıyla 2013 yılında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Polis Eşleri Derneği gibi güçlü paydaşlarla Trafik Dedektifleri Projesi’ni hayata geçirdi. ‘Trafik Dedektifleri Projesi’yle geleceğin sürücü adaylarını, trafik kurallarını tam anlamıyla bilen ve bu konuda sorumluluk alan bireylere dönüştürmeyi hedefleniyor. Proje ile önce öğretmenlere, daha sonra çocuk ve gençlere 9 ana konuda verilen eğitimlerle, trafik kazalarının engellenmesinde kalıcı bir çözüm yaratılması öngörülüyor. 

Bu proje ile OPET, mevcut projelerin aksine, yetişkinler yerine çocuk ve gençleri bilinçlendirmeye öncelik verdi, hedef kitle üç gruba ayrıldı.  3-6, 7-12 ve 13-17 yaş grubu için özel eğitim modülleri oluşturularak, her yaş grubuna özel içerik hazırlandı. Türkiye’nin 81 ilindeki okullarda, 3-17 yaş arasındaki çocuk ve genç ile dolaylı olarak ailelerine trafik bilinci aşılandı.  ‘Trafik Dedektifleri Projesi’ ile trafik kuralları konusunda farkındalık yaratarak mevcut algının değiştirilmesi, böylelikle Türkiye’nin gelecekte trafiği güvenli, ulaşımı konforlu bir ülkeye dönüşmesi amaçlanıyor. Bugüne dek proje kapsamında 81 ildeki devlet okullarında, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Kuran Kursları’nda, Aile Bakanlığı’na bağlı 101 Sevgi Evi’nde, 12 ildeki Forum AVM’lerde, İstanbul Topkapı Trafik Parkı’nda, İzmir Bostanlı Trafik Parkı’nda ve Kidzania Keşif ve Eğlence Dünyası’nda eğitim verilen öğrenci sayısı kadar Trafik Dedektifi kimlik kartı ve broşür, etiket, defter, kalem, kokart dağıtıldı. Proje kapsamında 608 adet kayıtlı eğitmen polis memuru görev yapıyor. Dönem dönem eğitici eğitimleri tekrarlanarak hem bilgiler güncelleniyor hem de eğitmen sayısı artırılıyor. 

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre 2014 ile 2018 yılları arasında 3-17 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin karıştığı trafik kazalarında çocuk can kaybı yüzde 20,5 oranında azalmıştır. Projenin başlangıcından 10 milyon’u aşkın çocuğa ve gence birebir ulaşıldı, böylece dolaylı yoldan 18 milyona yakın ebeveynin de trafik güvenliği hakkında bilgi sahibi olması sağlandı. 

YAŞAM KEMERİ UYGULAMASI 

2016 yılında projeye yeni bir açılım getirerek, “Yaşam Kemeri” uygulamasını başlatan OPET, Türkiye genelindeki tüm OPET istasyonunda akaryakıt satış yetkilileri kanalıyla emniyet kemeri kullanımının hayati önemine dikkat çekti. Trafik Dedektifleri Projesi’nin alt açılımı olan “Yaşam Kemeri Projesi” ile tüm sürücü ve yolculara emniyet kemerinin önemini hatırlatılıyor. Yolları keyifli ve güvenli yolculuklara çevirmeyi amaçlayan OPET, bu projeyle çocuklar ve gençler kadar yetişkinleri de bilinçlendirmeyi hedefliyor. Olası bir kaza anında emniyet kemerinin araç kullanıcılarını yaşama ve sevdiklerine bağladığı gerçeği nedeniyle, toplumca duyarsızlaşılan bir kavram olan emniyet kemerine OPET artık “Yaşam Kemeri” diyor. Bu kapsamda OPET İstasyonlarına gelen her müşterinin, ‘Lütfen yaşam kemerinizi takınız’ sözleriyle uyarılması ve bu söylemin tüm Türkiye’yi kapsayacak bir harekete dönüştürülmesi hedefleniyor. 

TROYA ARKEO-KÖY TEVFİKİYE PROJESİ

Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda 2006 yılından bu yana yürüttüğü “Tarihe Saygı Projesi” ile tarihi yarımadada büyük bir değişim yaratan OPET, “2018 Troya Yılı”nda; tarihi, mitolojik, kültürel ve doğal güzellikleri ile öne çıkan ve Troya ören yerine en yakın yerleşim yeri olan Tevfikiye Köyü’nün fiziksel ve sosyal değişimini içeren çalışmalarını tamamlandı.  Çanakkale Valiliği ile 21 Kasım 2017 tarihinde imzalanan protokol ile başlayan proje ile Tevfikiye Köyü, Troya dönemini yaşatan atmosferi, binaları, figürleri, tarihi ve mitolojik değerleri ile açık hava müzesi niteliğinde arkeo- köy haline getirildi. 

OPET Tevfikiye Arkeo-köy’ün, dünyanın yakından tanıdığı, destanlarla anılan ve ülkemizin sahip olduğu en önemli tarihi miraslardan biri olan Troya Antik Kenti’ne yapılan ziyaretler sırasında mola verilen, gezilen, hediyelik eşya alışverişinin yapılabileceği ve Troya tarihinden izler taşıyan bir köy haline getirilmesi amaçlandı. Köyün bir yandan restorasyonu devam ederken diğer yandan da Çanakkale Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü iş birliğiyle farklı başlıklarda kurslar başlatıldı ve bölgede sosyal yaşam kalitesi yükseltildi. Tevfikiye bölgeye gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere en iyi hizmeti verebilecek duruma getirildi. 

Tevfikiye Arkeo-Köy Projesi başlangıcında Tevfikiye Köyü halkıyla bir sosyolojik bir anket çalışması gerçekleştirildi. Bu araştırma ile köy halkının sosyo-ekonomik, demografik bilgileri derlendi, Troya’ya ilişkin görüşleri, beklentileri, kurs talepleri ve destek verecekleri konularda görüşleri alındı. 

Anket sonuçlarına göre;  

  • Tevfikiye Köyü halkı köylerine pek ziyaretçi gelmediğini bunun değişmesini arzuladıklarını,
  • Troya savaşı ve ören yeri hakkında daha çok bilgi sahibi olmak istediklerini 
  • Köylerinin bir Troya köyüne dönüşmesini beklediklerini,   
  • Tevfikiye Arkeo-Köy Projesi ile ilgili umutlu, iyimser ve heyecanlı olduklarını,
  • Özellikle el sanatları, işletmecilik, pansiyonculuk ve aşçılık kurslarına katılmak istediklerini bildirdiler.

Ardından projenin takibi ve köy halkının projeye desteğini sağlamak amacıyla bilgi ve beceri sahibi; beş kadın, beş erkek köy sakininden oluşan köy muhtarı, köy imamı ve köy öğretmeninin de doğal üyesi sayıldığı “Köy Komitesi” kuruldu. Bu komite haftalık toplantılar düzenleyerek projeyle ilgili görüş alışverişinde bulunarak halkı teşvik etmek ve koordinasyonu sağlamak üzere düzenli çalışmalarda bulunmaya devam ediyor. 

OPET TARAFINDAN KÖYDE NELER YAPILDI?
  • Köyün giriş yolu ve çevresi düzenlendi.  
  • Köy kahvesi, düğün salonu “Troya 6” dönemi konseptine göre mimari yenileme çalışmaları yapıldı. Köy meydanında yer alan düğün salonu, müze ve kültür sanat merkezine dönüştürüldü.    
  • Köy meydanında bulunan sağlık ocağı “Globi Kafe” adıyla yöreye özgü lezzetlerin sunulduğu bir mekâna dönüştürüldü. 
  • 1895 yılında İntepe/ Erenköy’lü olan bir usta tarafından tamamı Troya Ören Yeri’nden alınan taşlarla inşa edilen tarihi köy camisi yine Troya döneminin doğal taşlarıyla aslına uygun şekilde restore edildi.  
  • Geniş Troya ovasına hakim noktada konumlanan ve Troya Meydanı olarak adlandırılan meydan seyir alanı olarak düzenlendi.  Bu meydana Troya dönemi kahramanlarının ( Sarpedon, Priamos, Paris, Helen, Hektor, Homeros, Akhilleus, Agememnon, Aias,Patroklos, Odysseus)  büstleri konuldu.
  • Köy meydanına Mustafa Kemal Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet heykelleri yerleştirildi. 
  • Köy kahvesinin bahçesinde bulunan bina, Troya evi konseptinde yenilendi.
  • Troya Meydanı ve cami arasında kalan boş alana peyzaj uygulandı ve minyatür bir şelale oluşturuldu. 
  • Köy içinde yer alan ve kullanılmayan eski köy okulu pansiyona dönüştürüldü. Pansiyon isletilmeye başladı ve çok sayıda misafir ağırlamaya devam ediyor. 
  • Köyün genelinde peyzaj çalışması yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ağaç ve Peyzaj A. Ş. tarafından yöreye bağışlanan ve akasya, servi, zakkum, ardıç, çınar, erguvan, gül, hanımeli, yasemin ve sardunyadan oluşan toplam 14 bin 800 adet bitki dikimi yapıldı.
  • Köy kahvesi ve düğün salonunda yer alan tuvaletler, OPET standartlarına göre yenilendi. 
  • Köydeki binalara boya desteği verilerek mülk sahiplerinin evlerini boyaması ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi derstği ile ‘Troya’ ruhuyla örtüşecek şekilde belirlenen desen, renk ve motiflere göre evlerini boyaması ve bakımını yapması sağlandı. 
  • Estetiği bozan görüntüler düzenlendi, evlerin etrafına çiçeklendirme ve ağaçlandırma yapıldı. 
  • Köy girişindeki satış stantları yenilendi. 
  • Köye, su sebili, bank ve çöp tenekesi gibi şehir mobilyaları yerleştirildi.
  • Köye yönlendirme yapan ve tanıtan tabelalar uygun noktalara konuldu.
  • Köyde kullanılmayan atıl durumdaki evler, komple bakımdan geçirilerek atölyelere dönüştürüldü.
  • Tevfikiye Köyü halkına yönelik Çanakkale Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü iş birliğiyle kurslar düzenlendi. Kurs programı kapsamında Temiz Tuvalet ve Hijyen, Girişimcilik, İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı, Diksiyon, İş ve Sosyal Hayatta İletişim, Kişisel Gelişim, Meslek Etiği, İngilizce, Turistik ve Hediyelik Eşya Yapımı, Kırsal Turizm Etkinlikleri, Gümüş Kazaz Örücülüğü, Kitre bebek Yapımı, Troya Tarihi, Halk Oyunları başlıklarında 1000 saati aşkın eğitim verildi.  Ayrıca pansiyonculuk yapmak isteyen köy halkı için de Kültür Bakanlığı İl Kültür Müdürlüğü desteğiyle pansiyonculuk kursu gerçekleştirildi.
  • Çanakkale Valiliği tarafından içme suyu ve kanalizasyon alt yapı çalışmaları, telefon kablolarının ve elektrik hatlarının yer altına alınma çalışmaları, doğal granit taşla köy içi yolların kaplanması, çevre ve meydan düzenlemeleri yapıldı. Çevre yolların düzenlemeleri gerçekleştirildi.
OPET, “TROYA TATLISI”NI BÖLGEYE ARMAĞAN ETTİ 
  • OPET 2018 Troya Yılı kapsamında antik çağın tatlısı “Globi”yi sahiplenerek “Çanakkale Troya Tatlısı” adıyla bölgeye armağan etti. 
  • Çanakkale’deki restoran ve otellerin mönüsüne eklenecek tatlının reçetesi ve tarifi, düzenlenen atölye ile Şef Özlem Mekik tarafından Çanakkale’deki otel ve restoranların şefleriyle paylaşıldı.
  • Şef Özlem Mekik’in farklı bir dokunuşla yeniden yarattığı tatlı, “Çanakkale Troya Tatlısı” adıyla Çanakkale’deki restoran ve otellerin mönüsüne ekleniyor. Bu kapsamda 26 Eylül’de Kolin Otel’de düzenlenen tatlı yapımı atölyesinde Çanakkale’deki restoran ve otellerin şeflerine “Çanakkale Troya Tatlısı”nın yapımı Özlem Mekik tarafından tanıtıldı. Yaklaşık 40 şefe verilen atölyede Antik Çağ yemek kültürü hakkında bilgiler de verildi. 
  • “Çanakkale Troya Tatlısı” Troya döneminde yetiştirilen meyvelerden esinlenerek hazırlanıyor. Ayrıca, Troya döneminde yoğun olarak kullanılan lor peyniri; bal, susam ve zeytinyağı ile çeşnilendiriliyor. “Globi”, yeni adıyla “Çanakkale Troya Tatlısı”, Troya döneminde sıklıkla kullanılan elma, tarçın ve bal ile pişirilerek benzersiz bir lezzete kavuşuyor.  
6. ÇANAKKALE BİENALİ OPET’İN ANA DESTEĞİYLE GERÇEKLEŞTİ 
  • OPET’İN desteğiyle hayata geçirilen 29 Eylül- 11 Kasım tarihlerinde düzenlenen Çanakkale Bienali, 6’ncı edisyonunda Troya’dan ilham aldı. Çanakkale Bienali İnisiyatifi (CABININ) tarafından düzenlenen 6’ncı Çanakkale Bienali, 37 uluslararası sanatçının, geçmiş ve geleceğe dair kavram, imge ve ekolojilerden beslenen eserlerini “Geçmişten Önce – Gelecekten Sonra” başlığı altında bir araya getiriyor. Yerel, ulusal ve uluslararası ölçeklerde iş birliklerinden destek alan katılımcı bir yaklaşımla sürdürülen Çanakkale Bienali İnisiyatifi, Bienal’in sanat yönetmenliğini de üstlendi. 
  • Ören yerinin yanında bulunan Tevfikiye’deki özgün mekanlar ise Bienal sergilerinin yanı sıra film gösterimlerine ve atölye çalışmalarına ev sahipliği yaptı.
  • Tevfikiye Köyü’ndeKİ ‘Tevfikiye Galeri’’de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) akademisyenleri ve mezunlarının eserlerinden oluşan karma sergi 29 Eylül tarihinde açıldı. “Kökler” başlığını taşıyan ve Bienal boyunca devam edecek sergide Evren Karayel Gökkaya, İhsan Doğrusöz, Şeref Doğan ve Vahid Novruzov yanısıra ÇOMÜ mezunu genç kuşak sanatçılardan Erdal Sezer, Oğuzhan Karadal ve İlter Özyıldırım eserleriyle yer aldı.
  • Tevfikiye Köyü’nde köy meydanında . 6 Ekim ve 27 Ekim’de gerçekleştirilecek ‘Sanat Panayırı’ kapsamında seramik, işlevsel seramik, seramik geri dönüşüm – mozaik, resim, linol baskı, ahşap boyama, taş boyama – dekor, tekstil baskı, takı tasarımı atölye çalışmaları ve sergiler düzenlendi. Aynı zamanda müzik dinletileri de gerçekleşti.
  • 6. Çanakkale Bienal kapsamında Tevfikiye Köyü Çok Amaçlı Salon, iki film gösterimine ev sahipliği yaptı. 6 Ekim Cumartesi Nuri Bilge Ceylan imzalı “Ahlat Ağacı”, 13 Ekim Cumartesi ise Derviş Zaim’in “Rüya” filmi gösterildi. 
  • Ayrıca Bienal kapsamında Tevfikiye Köyü’nde sanat, arkeoloji ve Troya’da yaşam üzerine sohbet ve söyleşiler de düzenlendi. 
  • Bienal dışında düzenli olarak Arkeo-köy Tevfikiye Sanat Günleri adı altında etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor ve köy meydanındaki Tevfikiye Galeri’de önemli eserlere imza atmış sanatçıların sergileri  gerçekleşiyor.
OPET  TEVFİKİYE ARKEO-KÖY MODELİNİ UNESCO’DA ANLATTI 
  • OPET’in 2018 Troya Yılı kapsamında tarihi, mitolojik, kültürel ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Tevfikiye Köyü’nde gerçekleşen Arkeo-köy Projesi  UNESCO ile uluslararası platforma taşındı. 
  • OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, Troya bölgesinde yer alan Tevfikiye köyünün geçirdiği değişimi Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nun Paris’teki merkezinde 15 Mart 2019 tarihinde düzenlenen konferansta anlattı. 1998 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine giren Troya Arkeolojik Alanı’nın konu edildiği ve UNESCO nezdinde T.C. Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer’in ev sahipliğinde gerçekleşen konferansa Öztürk’ün yanı sıra UNESCO Dünya Miras Komitesi Avrupa ve Kuzey Amerika Bölgesi Birim Başkanı Dr. Isabelle Anatole-Gabriel ve Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi’nden Prof. Dr. Rüstem Aslan da katıldı. Türkiye’nin tanıtımı için büyük önem taşıyan bu konferansı Unesco büyükelçileri, Fransız üniversitelerinden tarihçi, sosyolog ve akademisyenler, iş insanları, basın mensupları ve çok sayıda davetli izledi.   

TROYA ETNO-KÖY ÇIPLAK PROJESİ 

Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda 14 yıldır yürüttüğü “Tarihe Saygı Projesi” ile bölge tarihinin korunmasına destek veren OPET, 2018 Troya Yılı kapsamında “Arkeo-Köy”e dönüştürdüğü Tevfikiye’nin ardından 2019 yılında Troya Bölgesi’ndeki bir başka noktada Çıplak Köyü’nde çalışmalara başladı. Troya Müzesi’nin hemen yanı başında yer alan Çıplak Köyü Etnoköy haline getirildi.

ETNO-KÖY NEDİR?

Anadolu’nun farklı tarihsel ve kültürel katmanlarını yansıtan Çıplak Köyü’nde yürütülen çalışmaların ana eksenini; insan yapımı kültürel öğeleri ele alan bir bilim dalı olan etnografya kelimesinden türetilen “Etno-köy” kavramı oluşturuyor. Proje, Anadolu geleneğinin kültür mirasını temsil eden tüm katmanlara dair öğeler, dokular ve öyküler barındıran Çıplak Köyü’nün bu etno-kültürel mirasını yansıtacak şekilde kurgulandı. Çıplak Köyü, tarihsel ve kültürel derinliğini ve zenginliğini yansıtan içeriklerle zenginleştirildi. Troya ve arkeolojinin doğuşu, Osmanlı, 20’inci yüzyıl başı savaşlar dönemi ve Cumhuriyet’in izlerini taşıyan Çıplak Köyü’nde devam eden çalışmalar, Çanakkale’nin Türk ve Osmanlı tarihinden bir kesit olarak tasarlandı. Bu kurgu içinde 1870’ten itibaren, arkeoloji biliminin de başlangıcı kabul edilen Troya kazıları süresince 17’nci yüzyıldan itibaren seyyahların, Schliemann ile başlayan arkeoloji çalışmaları ve ardından gelen arkeologların Çıplak Köyü ile olan ilişkisi vurgulandı. Aynı zamanda “yaşayan tarih” başlığıyla kavramsallaştırılan ve tarım kültürünü odağına alan anlatımlara yer verildi. Geleneksel tarımın izlerinin hala bulunabildiği Çıplak Köyü’nde ziyaretçilere köy tarihçesini özgün motiflerle aktaran bir yaşam alanı dizayn edildi.  

ÇIPLAK KÖYÜ’NDE OPET TARAFINDAN NELER YAPILDI?
  • Çıplak Dede Türbesi, tarihi çeşme ve köy kahvesini içine alan köy meydanı, konsepte uygun olarak yeniden düzenlendi. Meydan düzenlemesinde Troya kazıları tarihi, Osmanlı’dan günümüze Çıplak Köyü tarihi ve köyde uygulanan geleneksel tarım uygulamalarına dair özellikler ön plana çıkarıldı. 
  • Köy meydanına, köylülerin ürünlerini satabileceği satış stantları yerleştirildi.
  • Evlerin cepheleri ve bahçe duvarları boyanırken köy genelinde peyzaj çalışmaları uygulandı.
  • Köy evlerinin pencereleri ve duvarlarına konsepte uygun olarak desen ve süslemeler yapıldı. 
  • Köyün genelinde peyzaj çalışması yapıldı. Akasya, selvi, zakkum ve gülden oluşan toplam 2 bin 245 adet bitki dikimi yapıldı.
  • Metruk halde bulunan bir köy evi Troya kazılarının tarihini, buluntuları ve keşiflerle ilerleyen bir hikayeyi yansıtan ‘Arkeoloji Evi’ olarak düzenlendi. 
  • “Arkeoloji Evi”nin yanındaki bir bina ise “Osmanlı’dan Günümüze Yerel Tarih Evi” olarak düzenlenerek Anadolu coğrafyasının en zengin etnografik öğelerinden olan tarımın tarihi, Çıplak ve Troya bölgesinden farklı buluntu ve görsel belgeler ışığında ele alındı.
  • Yerel Tarih Evi’nin hemen arkasındaki bina, köy pansiyonuna dönüştürüldü.
  • Köy meydanına yakın bir bölgede hijyenik kurallara uygun şekilde “Yöresel Ürün Yapım Evi” oluşturuldu. Yöreye özgü ürünler gelen ziyaretçilere sunulması planlandı. 
  • Köy meydanından başlayıp Troya Kültür Rotası ile birleşen ve Troya Müzesi’ne bağlanan yol, ‘Arkeoloji Yolu’ olarak genel dokuya uygun olarak düzenlendi. 
  • Tevfikiye Köyü girişinin karşısından başlayan ve Çıplak Köyü meydanına ulaşan ana yol “Çıplak Yolu” olarak düzenlendi.  Yol boyunca; bölgenin tarım ürünlerini, köye özgü ürün ve motifleri tanıtan bilgi panoları yer alırken yapılacak çiçeklendirme ve estetik öğelerle yola farklı bir görünüm kazandırıldı.
  • Köy meydanından başlayıp Peyan Mezarlığı’na ulaşan doğa yürüyüşü yolu “Peyan Yolu” adıyla yeniden düzenlendi.  
  • Köyün her iki girişine de “Etno-köy” giriş takları yapıldı. 
      KURSLARLA BÖLGE HALKININ KİŞİSEL GELİŞİMİNE KATKIDA BULUNUYOR

Proje kapsamında Çanakkale Halk Eğitim Merkezi iş birliğiyle Çıplak Köyü sakinlerine yönelik eğitimler veriliyor. Kursların açılış dersi, Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk tarafından verilen OPET Temiz Tuvalet Kampanyası dahilindeki temizlik ve hijyen eğitimi ile başlamıştır. 

Çıplak Köyü halkının bölgeyi ziyaret eden Türk ve yabancı turistleri karşılama, ağırlama, iletişim kurabilmeleri için alanlarında uzman eğitmenler tarafından verilen kurslar aşağıdır. Köy halkına Ocak 2020’den bugüne kadar toplam 1320 saat eğitim verilmiştir. 

  • Gıda ve Su Sektöründe Çalışanlar İçin Hijyen Eğitimi: 30 Kişi
  • A1 Seviyesi İngilizce kursu: 39 kişi
  • İlkyardım: 30 Kişi
  • Yöresel Gıda Ürünleri Yapımı Kursu: 12 kişi
  • Anadolu ve Türk Kültürü: 36 kişi
  • Diksiyon: 36 kişi
  • Kadın Üst Giysileri Dikimi: 30 kişi

Kursları başarı ile tamamlayanlara kurs bitirme belgesi verildi.

KADIN GÜCÜ PROJESİ 

Kadın Gücü Projesi ile her Opet istasyonuna en az iki kadın çalışan:

Akaryakıt sektörünün yenilikçi ve öncü kuruluşu OPET’in Türkiye’nin gündemindeki en önemli konulardan biri olan ‘kadın istihdamı”na yönelik başlattığı yeni sosyal sorumluluk projesi ‘Kadın Gücü’ hızla devam ediyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve OPET iş birliğiyle OPET istasyonlarında kadın istihdamının artırılmasına yönelik hazırlanan proje kapsamında istasyonlarındaki insan kaynakları süreçlerini gözden geçiren OPET, her istasyonunda en az iki kadın çalışanın olmasını hedefliyor. 

Eğitime, sağlığa, çevreye ve tarihi değerlere sahip çıkarak daha bilinçli bir toplum oluşmasına katkıda bulunma vizyonuyla çalışan OPET’in  toplumsal algıyı değiştirmek ve çalışma hayatında kadınlara fırsat eşitliği sunmak amacıyla başlattığı Kadın Gücü projesinin işe alım süreçlerinde OPET bayilerinin İŞKUR istihdam teşviklerinden faydalanması sağlanarak özel eğitim ve mesleki gelişim programları oluşturulacak. Türkiye’de 1800’ü aşkın akaryakıt istasyonuyla faaliyet gösteren OPET, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş birliğinde yürütülecek proje ile akaryakıt istasyonlarında mesleki cinsiyeti ortadan kaldırarak kadın çalışan sayısının artırılmasını hedefliyor. Proje kapsamında akaryakıt istasyonlarındaki insan kaynakları süreçlerini gözden geçirerek her istasyonunda en az iki kadın çalışan olmasını hedefleyen OPET, akaryakıt ve market satış yetkilisi, istasyon yöneticisi, vardiya amiri, muhasebe elemanı gibi farklı pozisyonlarda kadınlara çalışma olanağı sunulmasını amaçlıyor. Kadın Gücü Projesi kapsamında OPET istasyonlarında 3 bini aşkın kadın çalışıyor. 

İŞİMİZ TEMİZ PROJESİ 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) TOBB Kadın Girişimciler Kurulu liderliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve 23 yıldır yürüttüğü Temiz Tuvalet Kampanyası ile bu alanda önemli bir deneyime sahip olan OPET iş birliğiyle yürüyen “İşimiz Temiz” Projesi ile hizmet sektöründeki mikro işletmeler için hijyen odaklı eğitim programları oluşturarak tüm Türkiye’de temiz, hijyenik, sağlıklı hizmet sunan işletmelere sahip olmak amaçlanıyor. “İşimiz Temiz Projesi” ile mikro işletme olarak adlandırılan; yıllık çalışan istihdamı 10 kişiden az olan, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri ise 3 milyon TL’yi aşmayan işletmelerin hijyen kapasitelerini artırmak ve işlerinden duydukları memnuniyetle birlikte gelirlerinin yükselmesi hedefleniyor. Eğitimler sonunda verilecek sertifika ile hijyen normlarının belgelenmesi hedefleniyor. 

İşimiz Temiz Eğitimleri, ele alınması gereken sektörel sorunların belirlenmesi, olası çözümlerin tartışılması ve eğitim içerikleri hakkında sektör temsilcilerinin görüşlerinin alınması amacıyla gerçekleştirilen Proje Geliştirme Çalıştayı sonucu belirlendi. Proje kapsamında “Konaklama Sektöründeki Mikro İşletmeler İçin Hijyen Eğitimi”, “Yiyecek-İçecek Sektöründeki Mikro İşletmeler İçin Hijyen Eğitimi” ve “Ulaşım Sektöründeki Mikro İşletmeler İçin Hijyen Eğitimi” olmak üzere 3 farklı hijyen programı geliştirildi. Yüz yüze 8 saat olarak belirlenen eğitimler MEB onayının ardından hayata geçirildi. Söz konusu içerikler 2022’de online olarak da işletmelere sunulmaya devam etti ve verilen eğitimlerle 135 bin bin kişiye ulaşıldı. 

Türkiye geneli yaygınlaşma sürecinde olan proje Adıyaman, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Denizli, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Konya, Mersin, Muğla, Nevşehir, Samsun ve Şanlıurfa olmak üzere 20 ilde uygulanmasının ardından Eylül 2023 itibariyle online eğitimlerle desteklenerek 81 ilde uygulamaya alınacak. 

DOĞAYA SAYGI PROJESİ 

OPET, “Bilinçli Toplum” yaratma ilkesi doğrultusunda hayata geçirdiği Doğaya Saygı Projesi ile 2021 yılında yaşanan orman yangınlarından olumsuz etkilenen köylerde kalkınma çalışmaları başlattı. OPET’in Örnek Köy Projesi’nin uzantısı niteliğindeki ‘Doğaya Saygı Projesi kapsamında, köylerin sürdürülebilir kalkınmasına destek olmak temel hedef olarak belirlendi. Doğaya Saygı Projesi ile orman yangınlarından etkilenen Marmaris’e bağlı Osmaniye ve Bayır, Milas’a bağlı Çökertme, Gökbel ve Bozalan ile Köyceğiz’e bağlı Otmanlar’da restorasyon, rehabilitasyon ve eğitim çalışmaları gerçekleştiriliyor. 

Doğaya Saygı Projesi kapsamındaki çalışmalar; OPET’in koordinasyonunda Muğla Valiliği, Marmaris Belediyesi, Kaymakamlık, Tarım ve Orman Müdürlüğü, Karayolları Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü, Kültür Turizm Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Milli Emlak Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, AFAD ve Müftülük gibi kurum ve kuruluşlarla iş birliği ile yürütülüyor. Köylerde, fiziksel değişim ve rehabilitasyon çalışmalarının yanı sıra yöre halkına yönelik eğitim programları düzenlenerek, ekonomik ve sosyo-kültürel gelişime de katkı sağlamak hedefleniyor. Ayrıca yaşanan orman yangınları, iklim değişikliği ve diğer doğal afetlere ilişkin farkındalık yaratmak için eğitim çalışmaları yapılıyor. 

İlk olarak Marmaris Bayır Köyü’nde başlayan çalışmalar kapsamında 235 hane, 639 nüfusa sahip  Bayır Köyü yeni bir çehreye kavuştu. Muğla Valiliği ve tüm bağlı kurum ve kuruluşlar ve Marmaris Belediyesi iş birliği ile yürütülen proje, aynı zamanda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin akademisyenleri Prof. Dr. Selçuk Aktürk, Prof. Dr. Adnan Diler, Prof. Dr. Saniye Dedeoğlu, Prof. Dr Ummuhan Gökovalı, Doç. Dr. Öncü Başoğlan Avşar, Doç. Dr. Serkan Dirlik, Doç. Dr. Rahşan İvgin Tunca ve Dr. Öğr. Üyesi İlke Tekin’den bilimsel, mimari, arkeolojik ve iktisadi konularda danışmanlık alınarak geliştirildi. Bayır Köyü ‘defne aksı’ ve ‘bal aksı’ olarak iki mimari ve yaşam alanı konsepti kurgulandı. Köy merkezinde bulunan ve yaşları 2000 yılın üstünde olduğu düşünülen iki ulu çınar ağacı, köyün yerel tarihinde önemli yeri olan ‘Kızlar Çeşmesi’ ve 1960 yılında kurulan ve tüm geleneği ile hayatta kalmış olan ‘Eski Yağhane’ bir bütünlük halinde tekrar ele alındı. Arkeolojik tarihte değeri olan Syrna Antik kentinin yer aldığı Bayır Köyü ayrıca arkeolojik tarım teraslarıyla yüzlerce yıllık tarihe ışık tutuyor. Proje kapsamında evler, köyün ruhuna uygun olarak karakteristik bir düzenlemeyle boyandı. Ayrıca köye ait bir kadın kooperatifi kurularak, kooperatif binasında üretilen yerel ürünlerin satışa sunulabileceği stantlar yapıldı. Marmaris Halk Eğitim Merkezi iş birliği ile kurslar başladı. Kurslar kapsamında İngilizce, kırsal turizm etkinlikleri, turistik ve hediyelik eşya yapımı, takı yapımı, el bakımı ve hijyen eğitimi olmak üzere 592 saat eğitim verilmesi planlanıyor. Ayrıca arıcılık yan ürünleri üretimi ile ilgili uygulamalar ve Kültür Bakanlığı destekli ev pansiyonculuğu kursları da planlanan eğitimler arasında yer alıyor. 

TERTEMİZ YARINLAR OKULLARDAN BAŞLAR PROJESİ

OPET, hijyen konusundaki farkındalığı artırma hedefiyle yürüttüğü projelerini geliştirmeye ve ileriye taşımaya devam ediyor. Bu kapsamda “Tertemiz Yarınlar Okullardan Başlar Projesi” hayata geçiriliyor. Özellikle pandemi döneminde önemi daha iyi anlaşılan “Temiz Tuvalet Kampanyası” ile 23 yıldır temizlik ve hijyen kavramının önemine yönelik çalışmalar yürüten OPET ile Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle başlayan proje kapsamında ana sınıfından lise son sınıfa kadar farklı eğitim modüllerini içeren proje ile öğrencilerde temizlik ve hijyen konularında farkındalığı artırmak, hijyen eğitimleri ile oluşan davranışların günlük yaşama taşınması ve sağlıklı bir nesil yetiştirilmesi hedefleniyor.  “Tertemiz Yarınlar Okullardan Başlar Projesi”nin ana hedef kitlesi 81 ilde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm resmi okullarda öğrenim gören öğrencilerden oluşuyor. Proje içeriğinde, kişisel hijyenden, tuvalet kullanımına, çevre temizliğinden ortamda doğru hijyen sağlanmasına kadar temizlik ve hijyenin hayatın her alanındaki yeri ve önemi yer alıyor. Çocuk ve gençleri hijyen ve temizlik konusunda bilinçlendirmek üzere, Türkiye genelinde 77 bin okulda her kademe ve düzeyde görev yapan öğretmenlere Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) üzerinden videolu eğitim modülleri hazırlanıyor. Aynı zamanda sınıf öğretmenleri tarafından hayata geçirilecek “İyi Uygulama Örnekleri” ile okul yönetimleri, okul aile birlikleri, öğretmenler, okul temizlik görevlileri ve velilerde farkındalığı artırmak üzere çalışmalar planlanıyor.

Programın mevcut yol haritası kapsamında;

Okul öncesi ile 1 ve 2. sınıflar için Halk Sağlığı Uzmanları ve Akademisyenler iş birliğinde etkinlik kitabı hazırlanıyor. 3 ve 4. sınıflar için hazırlanan hijyen ajandasında ise hijyene yönelik çeşitli boyama, karikatürlü anlatım, ‘Bunları biliyor musun?’ uygulamaları yer alacak.

Ayrıca hijyenle ilgili önemli bilgilerin ve hatırlatmaların yer aldığı eğitici poster içerikleri hazırlanıyor.

Okullara gerekli eğitim ve iletişim araçlarının sağlanması yoluyla öğretmenlerin, bu araçlardan faydalanarak öğrencileriyle birlikte hijyen ve temizlik hakkında yaratıcı faaliyetler gerçekleştirmesi, okul ve çevresine yönelik sosyal sorumluluk projeleri geliştirmesi ve bu seferberliğe liderlik etmesi bekleniyor.

Öğretmenler ve öğrencileri tarafından hayata geçirilecek “iyi uygulama örnekleri”nin değerlendirilerek ödüllendirilmesi planlanıyor. Ayrıca dereceye giren “iyi uygulama örnekleri”nin kitaplaştırılarak diğer okullara da ilham olması hedefleniyor.

Sektörden Haberler
Tümünü göster
Castrol, Motobike İstanbul 2024’te motosiklet severlerle buluştu

Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticisi Castrol, 20-23 Mart tarihleri...

Castrol ilerlemenin olduğu her yerde

Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticisi Castrol, yenilenen marka kimliğinin...

Castrol marka kimliğini yeniledi

Castrol 125’inci yılında mobilite ve teknoloji yatırımlarıyla büyüyecek Castrol’ün odaklandığı...