artwork

Önce dayanışma

5 yıl önce

0

Bir avuç meslektaşımla 2004’te İDA’yı kurarken, “Halkla ilişkiler şirketlerinin mesleki, ticari, ahlaki problemlerini bir araya gelip çözebilecekleri özel bir platforma ihtiyaç var” demiştik. Çok net bir hedefimiz vardı; sektörümüzü geliştirmek, büyütmek ve hizmet standartlarını yükseltmek… PR sektörünün başarısı; değişimi anlayıp doğru analiz etmesine ve hizmet sunduğu iş dünyası profesyonellerinin beklentilerine uyum sağlamasına bağlıdır. Verdiğimiz hizmetin katma değerini bu şekilde ölçmek mümkün. Bunu sektörümüz için de son derece değerli buluyorum. Çünkü değer yaratan kurumlar, hizmet verdikleri sektörü de geliştirir.

İDA’nın kuruluşunda; iletişim danışmanı şirketlerin hem birbirleriyle eşit ve ahlaki şartlarda rekabet edeceği hem de hizmet standartlarını geliştireceği bir yapı hedeflemiştik. Sektörün küresel çapta takibi, uluslararası katılımcılarla vizyon çizen etkinlikler, mesleki eğitimler planlamıştık.

Oysa aradan geçen bunca yıldan sonra özellikle kriz dönemlerinde kuruluş ruhundan koptuğumuzu, rekabet anlayışını farklı algıladığımızı, dayanışmayı unuttuğumuzu düşünüyorum. Arka arkaya gelen ekonomik sıkıntılar, yaşadığımız hoyrat iklim daha sıkı tutunmamız gereken köklerimizi yerinden oynatıyor.

‘PR sektörünü tehdit eden temel mesele etik değerler olacak’ tespitini paylaşarak kurduğumuz İDA, maalesef 14 yıldır aynı sıkıntıları konuşuyor. Ağırlaşan sorunların üzerine yenileri eklendi. Sorunların altından kalkmak için birlikte ortaya çıkıp güçlü bir ses vermeye, birlikte çözüm üretmeye, derneğimizin kuruluş ruhundaki ilkelerle yan yana durabilmeye ihtiyacımız var.

İletişim sektöründe 40 yılı geride bırakan bir meslek profesyoneli olarak bir tavsiyeye meslektaşlarımın dikkatini çekmek istiyorum; özellikle kriz zamanlarında hepimizin hoyrat rekabete değil, önce dayanışmaya ihtiyacı var. Tehdit dalga dalga yükseliyor. Bina yıkılıp herkes altında kalmadan tedbir almak tüm İDA üyelerinin sorumluluğu.

 

Meral Saçkan

İDA Kurucu Başkanı

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 82. sayısında yayımlandı.