artwork

Neden İDA başkanı oldum?

11 yıl önce

0

En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim:  PR sektöründe esaslı bir bahar temizliği gerektiğine inandığım için. Bu iş kolunda faaliyetin giderek sürdürülebilir olmaktan çıktığını, PR’ın gerek müşteri gerekse medya nezdinde itibarının baş aşağı gittiğini gördüğüm ve bundan tekil bir çıkış olmadığına ancak sektörel bir seferberlik ruhu ile bu işi çözebileceğimize inandığım için…

2012 yılında bir PR sektörü değerlendirmesi yapacak olursam, sektörümüz tabii ki büyüyor. Meslek kuruluşumuz İDA, şu anda 21 üyesinin 600 aşkın çalışanı ile Türkiye’nin önde gelen 500’e yakın kurum, şirket ve markasına iletişim danışmanlığı ve operasyonel PR hizmetleri veriyor. Ciro bazında her yıl yüzde 20 oranında büyüyor; 2011 yılında 60 milyon ABD doları büyüklüğüne ulaşmıştı. 2012’de de bu performansını sürdürdü. 2013 yılında da bu trendin süreceği kesin.

Ama aynı başarı kârlılık cephesinde ne kadar geçerli emin değilim. PR sektörü, bu piyasanın kolay giriş koşullarından istifade, düşük ücretler karşılığı, bu mesleği medya ilişkilerine endeksleyen girişimler dolasıyla oldukça kan kaybediyor. Hem mesleğin itibarı zarar görüyor hem de son 20 yıldır kurumsallaşma gayreti içinde bulunan önde gelen PR şirketleri açısından bu iş sürdürülebilir olmaktan çıkıyor.

Bu süreç ile etkileşimli olarak, büyüyen Türk ekonomisinde PR’a olan talep bir yandan artarken, diğer yandan tüm müşterilerimizin genel hizmet beklentisini  “en ucuz fiyata, en kapsamlı ve kaliteli hizmet” mottosu belirler olmuş durumda.

Devamında iki ayrı olgu daha var: Birincisi düşen karlılıklar, zaten güçlü bir sermaye altyapısı olmayan PR şirketlerinin sınırlı sayıdaki nitelikli insan gücünü elinde tutmasını olanaksızlaştırıyor. Şirket üst yönetimleri ile onun bir alt kademesindeki çalışanları arasındaki meslek kalite makası açıldıkça, bu durum PR sektörüne müşteri nezdinde artan bir itibar kaybı olarak geri dönüyor.

İkincisi eskiden beri var olduğunu bildiğimiz sorunlu PR = gizli reklam bakış açısı, “sütun santimci” yaklaşımın da  “değerli” katkıları ile hem medyada hem de özellikle yeni PR hizmeti alan şirketler nezdinde genel geçer akçe olmuş durumda.

Bu çerçevede 2013 yılı PR’ın itibarını hak ettiği seviyeye çıkartma mücadelesi vereceğimiz bir yıl olacak.

Ali Cem İlhan / İDA Yönetim Kurulu Başkanı 

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Ocak 2013 sayısında yayınlanmıştır.