Müzik sektörünü desteklemek için 5 yol

Campaign

3 yıl önce

Frunkt ajans pandemide müzik dünyasının nasıl var olmaya devam edeceğine dair etkili görüşmeler yapıyor. Stratejistleri Sina Nutz, bu görüşmeler sonunda ortaya çıkan yöntemleri paylaşıyor.

Çoğumuz bu yıl dostlarımızla festival alanlarında konserlere gitmeyi ve dans etmeyi özledik. Bu nedenle hükümetin herkesin 2021 yazının tadını çıkaracağına dair sözünü duymak, bizi umutlandırdı. Tabii canlı müzik sektörü hayatta kalmak için mücadele etmeye devam ederken, bu umut ancak markaların yardımıyla olabilir.

Frukt olarak, sayısız markanın sürekli değişen müzik dünyasında var olmasına yardımcı olduk. Ve artık müzik sektörünün bize her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğuna göre, markaların bu konuda neler yapabileceklerini keşfetmeye karar verdik.

İşte markaların şu anda yardımcı olabileceği 5 yöntem:

Mekanları kurtarmaya yardımcı olun

Music Venue Trust’tan Mark Davyd ile konuşurken, bazı mekanların mücadelesini ve neden bu kadar önemli bir rol oynadıklarını ilk elden duyduk. Özellikle bazı mekanlar, genç sanatçılar için temel bir başlangıç noktası ve müzik kültürünün üreme alanı.

Markalar, bu tip mekanların kurtulmasına yardımcı olma fırsatına sahipler. Ağırlıklarını bir bağış toplama kampanyasıyla gösterebilir, kendi platformlarını kullanıp destek toplayabilirler ve hatta belki de bir mekanı tamamen ele geçirerek bu fırsatı değerlendirebilirler.

Genç sanatçılara mentorluk yapın

Sanatçılar için özellikle kariyerlerinin başında performans sergileyememek çok zor bir durum. Ancak pek çoğunun bu dönemi, yeni beceriler öğrenmek ve sektörün yeniden başlayacağı zamana kadar kendilerini hazırlanmak için kullandıklarını gördük. Tam da bu noktada rahatlıkla markalar devreye girebilirler. Genç müzisyenlerin daha güçlü bir şekilde ortaya çıkmalarına yardımcı olacak fırsatlar ve destek sağlayabilirler. Örneğin; şarkı yazarlığı, prodüksiyon veya ses miksajındaki çevrimiçi atölyelerle, sanatçıların birlikte bir şeyler yaratırken o ânın bir parçası olmalarına olanak sağlayabilirler.

Çeşitliliği koruyun ve geliştirin

Sanatçılar geçinmek için mücadele ederken, gelecekteki müzik çeşitliliği konusunda artan bir endişe var: “Sanatçı yaşamı”, yalnızca çok az kişinin karşılayabileceği bir lüks olma riski altında. Birçok marka, yeni ortaya çıkan sanatçıları desteklemeyi misyon edinmeli.

Çeşitli sanatçıları desteklemeye ve müzik eğitimi ve konser fırsatlarını tüm arka planda sanatçılar için erişilebilir hale getirmeye odaklanmak özellikle bu dönemde son derece önemli.

Canlı müzik çözümlerini birlikte oluşturun

Sektördeki herkes, canlı etkinlikleri mümkün olan en kısa sürede güvenli bir şekilde geri getirmek için bir araya geliyor. Etkinlik sektörünün hayatta kalması buna bağlı. Kısıtlamalar ve güvenlik önlemleri üretim maliyetlerini artıracağından, finansal yükü hafifletmek için markalara sahip olmak, her zamankinden daha önemli olacak. Ancak markaların rolü bunun ötesine geçebilir: Etkinlikleri zenginleştirebilir ve yeni yaratıcı çözümlerle yardımcı olabilirler.

Sanal festivalleri etkinleştirin

IRL canlı müziğin yokluğunda, destekleyici bir canlı yayın olmasını sağladı. Lost Horizon festivalinden Robin Collings ile yaptığımız konuşmadan anlıyoruz ki; markalar için bu yeni alanı şekillendirmenin heyecan verici bir fırsat olduğu açık. Etkinliğe giden yol boyunca hayranların ilgisini çekmek, festivali ekranın ötesine ve müzik tutkunlarının evlerine taşımak gibi kadar yaratıcılık sınırlarını zorlayacak sahiplenilecek pek çok alan var.

Artık markaların müzik alanında anlamlı roller üstlenme fırsatı her zamankinden daha fazla. Dikkat çekmek için gerçek bir fark yaratın; hayranlardan ve yaratıcı topluluktan sadece ilgi değil, takdir ve sevgi de toplayın.

Sina Nutz

Sr. Stratejist, Frukt

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 108. sayısında yayımlandı.