Müziğin reklamlara olan ihtiyacı

6 ay önce

Saatchi & Saatchi’den Jess Ringshall reklam endüstrisinin İngiliz müzik endüstrisinin küresel başarısını ve sürdürülebilirliğini sağlamada hayati bir rolü olduğunu savunuyor ve müzik – reklam ilişkisine yakından bakıyor.

Reklamların müziğe ihtiyacı olduğu kadar İngiliz müziğinin de reklamlara ihtiyacı var. Kampanyalar, ücretsiz indirmelerin olduğu ve dinlemeden elde edilen gelirin sınırlı olduğu bir çağda müzisyenlere önemli bir cankurtaran halatı sunuyor.

Vegas’taki Caesars Palace’ta peş peşe konutlar satılıyor. Vogue’un 127 yıllık tarihinde ilk erkek kapak yıldızı haline geliyor. Tüm zamanların en çok izlenen Glastonbury performansını sergiliyor.

Bunlar, İngiliz müzik sanatçılarının son birkaç yılda küresel sahnelerde elde ettiği inanılmaz başarılardan sadece birkaçı. Ve en önemlisi, Adele, Harry Styles ve Elton John gibi kalibre ve nüfuza sahip, yeni müzik yayınlamanın ötesinde gelir elde etmek isteyen üç sanatçı örneği.

On beş yıl önce sanatçılar yeni müzikler yayınlayarak ve plak satarak para kazanıyorlardı. Artık telif hakkı modellerinin sanatçılara çok az ticari değer sunması nedeniyle sektördeki en büyük isimlerin bile para kazanmak için geleneksel modelin ötesine bakması gerekiyor. Turneler, konserler, tanıtımlar ve (en önemlisi) reklamlar ve senkronizasyonlar artık sanatçıların para kazanma şekli. Bunu akılda tutarak, endüstrimizin İngiliz müzik endüstrisinin küresel başarısını ve sürdürülebilirliğini sağlamada hayati bir rolü var.

Davul çalan gorillerden Phil Collins’e, San Francisco tepelerinden seken binlerce topa ve José González’e kadar, dünyaca ünlü sanatçıların reklam dünyasına her zamankinden daha fazla güvendiği açık bir gerçek.

Müziğin en iyisi, markaların ürünlerini satmasına yardımcı olmak için yeteneklerini ve nüfuzlarını ödünç veriyor – ve bu, henüz ortaya çıkan yeteneklere geçmeden önce gerçekleşiyor.

Bu ayın başlarında Help for Musicians adlı yardım kuruluşunun yayınladığı 2023 Müzisyen Sayımı raporu, profesyonel müzisyenlerin %53’ünün müzik endüstrisi dışındaki işlerden gelir elde ederek kendilerini geçindirmek zorunda olduğunu ortaya çıkardı.

Britanya’nın müzik yeteneği konusunda sahip olduğu inanılmaz itibarı korumak istiyorsak, pazarlamacılar olarak bizlerin bu yeteneği işe almamız gerekiyor. Reklamlarımız için onları işe alın, maliyetlerini en başından itibaren stratejilerimize ve yaratıcılığımıza dahil edin ve hem bahsettiğimiz markalara hem de gurur duyduğumuz sanatçılara hizmet etmek için onlarla işbirliği içinde çalışın.

Ünlü isimlere odaklanmak kolay olsa da yeni yetenekler de bu ilişkinin hayati bir parçası. Reklamlar, yeni ortaya çıkan sanatçılar için çok önemli bir ticari fırsattan çok daha fazlasını temsil ediyor; aynı zamanda tanınmanın ve çalışmalarının duyulmasının en hızlı ve en etkili yollarından biri.

Geçtiğimiz yıl, görsel yaratıcıları 33 yıldır Cannes’da reklam alanında küresel bir sahneye çıkarmak için kullandığımız Yeni Yaratıcılar Vitrini’nin bir yan ürünü olan NCS Music’i başlatmamızın nedeni de budur.

New Creators’ Showcase’in merceğini, en iyi yeteneklerin ortaya çıktığı yerlere ve platformlara odakladığımız gibi, NCS Music ile de Chancery Lane, The Pregnant Man’deki barımızda yetenekli sanatçılara işlerini ticari brifingler için kimin işe alınacağına karar veren kişilerin önüne koymalarını sağlayan bir sahne sunuyoruz.

Odak noktamızı her zaman yeni ortaya çıkan sanatçılara odaklayacak olsak da, adland’in önüne geçmek isteyen yerleşik sanatçıları da memnuniyetle karşılıyoruz ve bu hafta Anne-Marie’yi barımızda ağırlayacağız.

Peki reklamverenler olarak biz, yerleşik ve gelişmekte olan kuruluşları desteklemek için ne yapabiliriz? İngiliz yeteneklerine öncelik vereceğimizi söylemenin ötesinde (ve bunun küresel yeteneklerle çalışmak için de geçerli olduğunu belirtmekte fayda var), müşterilerimizi eğitmek ve onları bizimle birlikte üretim yolculuğuna çıkarmak konusunda yapılacak büyük bir iş var.

Bilinen isimler olarak markaların, ülkede yetişen yetenekleri desteklemek konusunda hem inanılmaz bir güce hem de önemli bir sorumluluğa sahip olduğunu gösteriyor. Evet, doğru yeteneklerle çalışmak ürünlerini satmalarına yardımcı olacaktır ancak bu aynı zamanda müzik endüstrisindeki ticari başarı için modern ekosistemin de önemli bir parçasıdır.
Yeni yetenek çoğu zaman esneklik, uyarlama ve bir işin gerçekten anlamlı bir şekilde sunması gereken ekstra şeyleri getirebiliyorken, müziğe önemli miktarda bütçe ayırmanın veya güvenli ve tanıdık isimlerin ötesinde işe almanın değerini ortaklarımıza göstermek bize düşüyor.

Doğru sanatçıların kampanyalara kattığı değeri ve etkiyi açıklayarak tereciye tere satmaya gerek yok.

Bu, bir endüstri olarak bizim, müzik endüstrisinin gelişmesini sağlamada hayati bir role, kademelerden gelecek yeni yetenekler için kaynağa sahip olmamızla birlikte ve reklamcılıkla müziğin birbirini geçmişte olduğu gibi muhteşem bir şekilde beslemeye devam edebileceğine dair. Bu, reklamlardan çok daha büyük; bu, İngiliz yaratıcı sanatlarının bir bütün olarak uzun vadeli etkisini sağlamakla ilgili.

Jess Ringshall

Baş Yapım Sorumlusu, Saatchi & Saatchi