Marka elçileri yaratmak

7 yıl önce

0

İç iletişim, kurumsal iletişimin olmazsa olmazlarından birisidir. Kurumun işleyişini sağlamasının yanı sıra, çalışmaya başladıkları andan itibaren marka elçiliği gömleğini giyen çalışanlar, marka sözcülüğü açısından önemli bir görevi üstleniyorlar. Yapılan araştırmalar, kurumların sosyal paydaşlarının, kurum çalışanlarını güvenilir bilgi kaynağı olarak ikinci sırada gördüklerini ortaya koyuyor. Dolayısıyla çalışanlara yönelik gerçekleştirilen iletişim çalışmaları, sadece motivasyon açısından değil, aynı zamanda markanın sözcülüğü açısından da önemlidir. İletişimin temel amaçlarından biri hedef kitlemiz nezdinde kurumla ilgili düzenli bilgi akışı sağlamaktır. Bilgi boşluğunu ne kadar doldurursak, kuruma duydukları güven artacaktır. Ancak bu boşluğu doldurmazsak, iletişimin doğası gereği, birileri tarafından doldurulacak ve “dedikodu” mekanizması başlayacaktır. Kurum ile çalışanları arasında yaşanabilecek bilgi boşluğu ise en tehlikelisidir. Teknolojinin gelişmesiyle artık pek çok çalışana mesajlarımızı farklı kanallardan gönderebiliyoruz. ABD’de yapılan bir araştırma bir çalışanın ortalama 200 Facebook arkadaşı, 61 Twitter takipçisi olduğunu gösteriyor. 20 çalışanı olan küçük bir şirket, çalışanlarının sosyal medya üzerinde elçilik yapması durumunda yaklaşık 5 bin kişiye erişebiliyor. Çalışanların sosyal medya üzerinden paylaşımları nedeniyle, sosyal medya yönetimi de iç iletişimin önemli bir görevi haline geldi. Çalışanların, hedef kitleler nezdinde bu kadar önemli bir sözcü haline gelmesiyle, kurumsal iletişim açısından iç iletişim hiç olmadığı kadar kritik önem kazandı. Yine araştırma sonuçlarına göre çalışanlar da güvenilir iletişim açısından en çok kendi takım/departman yöneticilerine güveniyor. Bu da iç iletişimin sadece kurumsal iletişimciler ve insan kaynaklarının görevi değil, CEO’dan başlayarak tüm yönetim kademesinin asli işi olduğunu ortaya koyuyor.

Çünkü biliyoruz ki, kurumuna güvenen ve mutlu çalışan kişiler, her zaman yetenekli ve nitelikli yeni çalışanları çeker. Bu pozitif iklim de, kurumların en çok çalışılmak istenen ve itibarlı şirketler arasında yer almalarına önemli zemin hazırlar.

 

Arzu Deniz Aksoy
Kurumsal İletişimciler Derneği Üyesi

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Mart 2017 sayısında yayımlanmıştır.